Kayserispor’la ilgili o kadar çok şey söyleyebiliriz ki, bunu maçın hemen ardından rahatça yapabiliriz. Ama maçın içinde ortaya konan futbol ve rakibe karşı gösterdiğimiz dirence bakmalı, bir de yüksek rakım nedeniyle futbolcuların ne denli oyunlarının kısıtlandığına dikkat çekmek isterim. ‘Keşke takım bir gün daha erken gelebilseydi’ diyenlerimiz mutlaka içimizde çoğunluktadır. Her şeyi bir kenara bırakarak maçta baskılı oynayan Erzurum’a karşı en azından beraberliğe razı bir Kayserispor vardı karşımızda. Bu durum karşısında da rakip saha içinde 11 kişiyken atını rahatça dolaştırdı hatta bize kök söktürdü diyebilirim. Bence burada dikkat çekilmesi gereken, eleştiri oklarının hedefinde olan İlhan’ın golünü atması ve takımına beraberlik getirmesidir. Birde genç oyuncularımızın her geçen gün form grafiklerinin yükselmesidir. Hani diyorum ya, hava futbolcuları resmen etkisi altına almış. Bakınız maçta atak yapılacak ama bunu yapacak güç yok. Saha içinde kim nerde ne yapıyor diye bakmak sonrasında pas atmak gibi bir durum içine giriyorsunuz. Yani anlayacağınız futbolcuların birçok atağı ağır çekimde gerçekleşti. Rakip de bu durumu çok iyi değerlendirdi. Sonuçta bir puan iyi diyeceğiz ve haftaya telafi etmek için uğraşacağız.
Maçla ilgili söyleyeceklerim bu kadarla da sınırlı olmayacak ama ne yazık ki, başka konuları da burada aktarmak isterim. Maçın uzatma dakikası 3 dakika. Bu maçta kaç değişiklik oldu bir bakın. Birde yerde yatanlar yüzünden kaç dakika duraklama oldu. Yani anlayacağınız bu hakemlerin daha bizden çok alacakları var. Biz bu Cüneyt Çakır ve avanelerinden ligde çok çekeriz, adam akıllı bu adamların dikkati çekilmediği sürece. Bu maçta da bakınız orta hakem Yaşar Kemal Uğurlu, VAR hakemi Halil Umut Meler. Yok muydu, daha tarafsız olanı? Eyy Federasyon, MHK; sen ne iş yaparsın, yazıklar olsun bu zihniyete…
