Kayserispor’un galibiyeti herkesi şok etti dersem yanlış olmaz. Alınan galibiyet ve oyuncuların lisansının çıkmaması aynı tencerede kaynadı ve buhar olup uçtu. Yani lisansların çıkmaması konusunda sorumlulukları olanların, bir daha böylesi bir durumla karşılaşmama adına, işlerini daha titiz yürütmeleri için kulaklarının çekilip çekilmediği ni bilemiyorum. Bu konu kulüp yönetiminde konuşulacak olsa da, benim aslında dikkat çekmek istediğim nokta, geçen sezon ligden düşme hattında yer alan takımların, ilk haftaya kötü başlamalarına karşın, Kayserispor’un farklı bir atmosferde sahada oynayarak, canını dişine takarcasına galibiyete ulaşmasıdır. Burada bazı noktalara değinmek gerekir. Mesela güven noktasına. Evet, yanlış duymadınız. Güven konusu nerden çıktı diyenleriniz de olabilir. Ama son yaşanan olaylarda gördük ki, Kayserispor çevresindekiler tarafından güven duyulan bir kulüp olmaktan çıkmış. Geçmişte yapılan hatalı davranışlar veya verilen sözlerin yerine gelmemesi, futbol camiasında güvensizliği de yanında getirmiş. Hal böyle olunca da, yaptığınız işlemler de size güven duyulmasını beklerken bir anda geçmişteki bazı hatalar yüzünden ceza çekebiliyorsunuz. Tıp ki Kucher olayında olduğu gibi.
Kısacası güveni yeniden tesis etmek için mevcut yönetim yoğun bir uğraş içinde. Hatta Mensah transferinde söz ağızdan çıktı diye sosyal medyada linç edilme pahasına Başkan Berna Gözbaşı’nın bu yaklaşımı birçok kulüp yöneticisi tarafından da takdir topladı. Geldiğimiz nokta da sözümüz ve özümüz demeli, Kayserispor’un yeniden futbolcusuna verdiği sözü tutan ve bu uğurda da çabalayan bir kulüp olduğu görüşünü herkese bir kez daha göstermeliyiz…
