VELİ ALTINKAYA


KAYSERİ’NİN ÇEVRESİ, ŞEHİRDEN ETKİLİYDİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


Hüseyin Cömert, Kayseri eski Kültür Müdürü. ERÜ’de de Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı yaptı. Hüseyin Abi, okuyan, araştıran ve yazan, bu şehrin önemli hafızalarından biri. Şehirle ilgili yazılarımızda ara ara ‘kaynak kişi’ olarak kendisinin bilgi ve birikimine başvuruyoruz. Bazen o beni arayarak, “Veli filan konuyu yazmışsın, o öyle değil şöyle olacak” dediği de vaki...

Endürlük’ten başlayarak bugünkü Güneşli’ye kadar birçok yerleşim merkezi Osmanlı’nın son dönemine kadar azınlıkların etkili ve ağırlıklı yaşadığı yerlerdi. Hatta Ermeni ve Rumların okumuş ve varlıklı olanları şehir merkezinden çok buralarda yaşarlardı. Talas, belli dönemlerde şehir merkezinden daha önemli bir ticari hareketliliğe sahipti.

Tehcir ve mübadeleden önce özellikle 19. asrın ikinci yarısında, daha varlıklı Rum ve Ermeni ailelerden bazıları ABD, Fransa ve İtalya’ya gittiler. Kayseri’deki azınlıkların şehrin çevresinde yaşayan varlıklı olanların Payitaht’ta ticareti elinde bulunduran ve Saray’da etkili olan nesepdaşları ile yakın ilişki içerisinde olduğunu da biliyoruz.

Hüseyin Cömert ‘Germirim’ adlı bir yazı kaleme almış. Yazıyı noktasına-virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum. Okuyunca yukarıda arz etmeye çalıştığım hususun ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.

“Kayseri’nin Kapadokya’nın başkenti olduğu dönemlerden itibaren buranın asıl kültürel varlığını ve yerleşik hayat düzenini; Talas-Ağırnas hattında Koramaz Dağı’nın kuzey yamaçlarında yer alan Talas, Zincidere, Akçakaya, Endürlük, Germir, Tavlusun, Derevenk, Gesi, Mancusun, Efkere, Nize, Darsiyak, Balagesi, Vekse, Ispıdın, Dimitre/Turan, Ağırnas, Üskübü, Küçükbürüngüz, Büyükbürüngüz gibi (Koramaz Nahiyesi) köyleri teşkil ediyordu. 1875 nüfus sayımında sancak nüfusunun yaklaşık %40’ı (50.000) burada bulunuyordu.

1872-1875 yılları arasında yapılan bina envanterinde: Germir, Zincidere, Talas, Darsiyak, Tavlusun, Büyükbürüngüz, Endürlük gibi yerlerde fiyatı 20.000 kuruştan(bugün için 800.000 TL) yukarı değere sahip 188 adet ev ve konak bulunurken aynı yıllarda Kayseri şehir merkezinde bu sayı 163’tür. Bölge halkının geleneğinden gelen ve sosyal genlerine işlemiş olan yerleşik hayat düzeni ve kültüründen dolayıdır ki, köyler ve mahalleler şehir nizamı içerisinde düzenli bir şekilde imar edilmiştir. Buna bağlı olarak her birinde han ve hamam gibi konaklama ve temizlik ünitelerinin yanında; insanların ihtiyaçlarını temin ettikleri bakkal, mağaza gibi alışveriş yerleri, kullandıkları eşyanın imali bakım ve onarımı için demirci, marangoz, kalaycı, semerci… Gibi iş yerleri de kurulmuştur. İşte bunun örneği olarak 19. yüzyılda Talas’ta 300 adet dükkân, mağaza, eczane, attar; Germir’de 20 adet mağaza, 65 adet dükkân, 15 adet bezirhane, 13 adet ekmek fırını, 2 adet kesimhane, birçok konağın bahçesinde hamam ve büyük bir han; Efkere’de bulunan 42 adet dükkân, han, hamam vs. çeşitli kademedeki mektepler gelişmişliği ve yerleşik kültür düzenini bize gösteren unsurlardır. Bu bölgede Zincidere Rum Ortodoks halkın, Efkere ise Ermenilerin idari ve ruhani merkezleri durumundadır. Zincidere Manastırı’nda 1835’de matbaa bulunuyordu ve burada birçok kitap ve gazetenin yanı sıra iki yüz civarında Batı klasiklerinden eser de Türkçe’ye tercüme edilirken, Anadolu Halk Türküleri’nin yer aldığı kitaplar da bastırılmıştır. Zincidere Manastırı’ndan çok sayıda din adamı ve muallim yetişmiştir. Bu yetişmiş insanlar Kayseri, Nevşehir, Yozgat, Ankara gibi şehirlerde görev yapmışlardır.

Efkere Manastırı’nda bulunan iki yıllık yüksek okulu bitiren talebeler daha sonra Beyrut, Paris, İstanbul Üniversiteleri’nde tıp ve hukuk okumuşlardır. Tıp mezunu tabipler Kayseri ve yöresinde çalışarak insanları tedavi etmişlerdir.

19. yy başlarından itibaren Avrupalı büyük sanayi kuruluşlarının temsilciliğini yapan ve oradan aldıkları sanayi ürünlerini Anadolu’nun çeşitli bölgelerine dağıtarak satan belde tüccar zümresi iyi para kazanmış ve zengin olmuşlardı. Bu insanlar zengin olarak kalmamışlar, temasta bulundukları yabancıların etkisiyle de Avrupa hayat tarzını da benimsemişlerdir. Bölge halkı mimaride İstanbul’u örnek aldığından Germir, Tavlusun, Talas ve Efkere ve Zincidere gibi yerlerin zenginleri konaklarının planını İtalyan mimarlara yaptırmışlardı. Bu husus bir itibar konusu olmuştur...”

 

KULİS BULVARI

MEZARLIK MUHALEFETİ

CHP’li Vekil Çetin Arık, Hulusi Akar Cami’nin bitişiğinde yeni yapılan mezarlar için ‘40 bin liraya mezar mı olur?’ demiş. İlk bakışta ‘Evet 40 bin liraya mezar olmaz’ diye düşünebilirsiniz. Başkan Büyükkılıç, “200 liraya da mezar satılıyor. Hatta zor durumda olanlara ücretsiz mezar veriyoruz. Defin hizmetlerinden tek kuruş almayan bir belediyeyiz” dedi. Değerli Vekilimize yıllardır CHP’nin yönettiği İzmir’deki mezar fiyatlarını araştırmasını salık veririm. Cami yanındaki 50-100 kadar mezardan hareketle bir algı yaratmak doğru değil. Bir cenaze zuhur ettiğinde, belediye, ev veya hastaneden alıp şehir içi veya dışına kadar götürülüp defnedilmesinden tek kuruş almıyor. Ve yine o belediye ‘rant’ amaçlı vatandaşın mezarlık devrine de izin vermiyor. Vekile tavsiyem, elma kuyruğu üzerinden muhalefet yapması. Mezarlık muhalefetinden bir şey çıkmaz.

 

Mış… Miş… Muş…

00-Kayseri’de sağlıkçılardan sonra, huzurevi sakinleri ve 85 yaş üstü büyüklerimiz de evlerinde aşılanmış.

00-Başkan Büyükkılıç, Beyza ve Berra’dan sonra 3. torunu Kerem’in sevincini yaşıyormuş.

00- Özhaseki sosyal medya hesabından CHP’ye yönelik taciz, tecavüz iddialarına dair ilginç tespitler aktarmış.

00- Kayseri’de vekâletle yönetilen üç il müdürlüğü için kulis çalışmaları bitmiyormuş.

00-Erciyes Anadolu Holding KAYÜ’ye ‘Atölyeler binası’ yapıyormuş.

00- Yıllardır iddianame hazırlamayan savcılara yeni yargı reformuyla süre tahdidi geliyormuş.

00- Sarız dahil birçok ilçe ve mahallelerinde öğretmen boşluğu varken, hala bazı öğretmenler ‘aile birliği’ vs gerekçesi ile merkezden gitmek istemiyormuş.