VELİ ALTINKAYA


KAYSERİ´DEKİ 'SİLAHLI KADIN KOLLARI´

Gündem - Veli Altınkaya


KTO dün bir anıt açılışı yaptı. Kapalıçarşı´nın Kadınlar?Çarşısı girişindeki ilk anıt 2003´de dönemin KTO?yönetimi tarafından konulmuştu. Geçtiğimiz yıl anıtın yıpranması ve verilen rapor üzerine kaldırıldığını gördük. Epeyce de tartışma yaşanmıştı.

 KTO´nun yeni yönetimi, yeni anıtı dün kaidesi üzerine koydu ve açılışını gerçekleştirdi... KTO?Başkanı Ömer Gülsoy burada yaptığı konuşmada Türk kadınının, Kayseri kadınının Milli Mücadele´ye katkısı ile ilgili güzel mesajlar verdi.

1907 Ankara Vilayetler Salnamesi´nde Kayseri Kapalı Çarşısı için ?2 binden fazla dükkan ve mağazayı içine alan muntazam çarşı´ ifadesi yer almaktadır. Kapalı Çarşı içerisinde Bedesten, Vezir Han, Gön Han, Pamuk Han gibi ana binaların yanı sıra Hacı Efendi, Urgancılar, Bezciler, Börekçiler, Gazezler, Katrancılar, Kuyumcular, Terziler, Damgacılar, Kürkçüler, Debbağlar, Eskiciler ve Kadınlar Çarşısı gibi çarşılar da vardı.

  Peki, ticaretin erkek egemenliğinde olduğu o yıllarda kadınlarımız niye böyle bir çarşıda faaliyet göstermiş?

  Hepinizin bildiği gibi Osmanlı döneminde askere alınan Müslüman erkeklerin, özellikle devletin gerileme ve çöküş dönemi diyebileceğimiz 17. asırdan sonra birçoğu cepheden geri dönemeyerek ya şehit ya da gazi olmuştur.

  Bu süreçte İstanbul ve Kayseri gibi ticarette etkin olan şehir merkezlerinde ticaret ağırlıklı olarak Osmanlı´nın ecnebi vatandaşlarının kontrolüne geçmiş. Kayseri´de de Ermeni ve Rum vatandaşlar Müslüman erkeklerin kahır ekseriyetinin cepheden geri dönmemesi veya yaralanarak ?engelli- özürlü´ kalması nedeniyle ticaret ve zenaatı kontrolüne almışlar.

  Bu durumdan rahatsız olan kadınlarımız, geçimlerini sağlamak için işte bu tarihi Kapalı Çarşı içerisinde ?Kadınlar Çarşısı´ adıyla bir sokakta ticari faaliyetlerini sürdürmüştür. Kimi cepheye gidip geri dönmeyen erkeklerinden kalan dükkanlarını işletirken, kimi de el emeği göz nuru ürünleri veya tarlasından çıkan mahsulleri satarak evinin geçimini sağlamıştır?

 Türk kadını dün, ?hakan- bey´ olan erinin, eşinin yanında nasıl ki, ?hatun´ olarak dimdik durmuşsa, bayrağına, namusuna, bağımsızlığına el uzatıldığı zaman da erinin yanında gerekirse omuz omuza çarpışmıştır. Tarihimizde  nice Kara Fatma ve Nene Hatunların olduğu Milli Mücadele´de bir kez daha görülmüştür?

  ?Şu Çılgın Türkler´in yazarı merhum Turgut Özakman hocamız, Türk kadınının Milli Mücadele yıllarında ?Milli haklarımızı ve namusumuzu koruyacak hükümet ve erkek yoksa biz varız´ şiarı ile hareket ettiğini söylüyor.

  İşte Kayserili kadınlar da Milli Mücadele´de böyle davranmıştır. Kadınlar Çarşısı´nda bir yandan ticari faaliyetlerini sürdürerek evinin geçimini sağlamaya çalışan kadınlarımız, diğer yandan da Milli Mücadele´ye katkı vermiştir?

  KTO?tarafından dikilen anıtın kaidesinde isimsiz bir Türk?kadının örnek sözleri yer alıyor. O yürekli anamız Mustafa Kemal Paşa´nın komutasında ?Başkomutanlık Meydan?Muhaberesi´nin sürdürüldüğü yıllarda bakın asil duruşunu nasıl orntaya koymuş:

  11 Eylül 1921´de ?Ben şehit anasıyım, diğer askerler de evlatlarımdır. Kızımın çeyizinden şu esvapları onlara çam sakızı, çoban armağanı olarak vereceğim´ diyerek Milli Mücadele´de Atatürk ve silah arkadaşlarının yanında olduğunu göstermiştir.

 İşte Türk Kadını, Kayserili Kadın budur. Kadınlar Çarşısı´ndaki anıtta Kayseri Kadını´nın Milli Mücadele´nin yanında nasıl durduğunu resmetmektedir.

  Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele yıllarında Kılıç Ali, Mazhaf Müfit?Kansu gibi isimleri ara ara Kayseri´ye göndererek yapılan çalışmaları yerinde görmelerini emretmiştir. Başkomutanlık Meydan Muharebeleri´nin yapıldığı aylarda da Mazhar Müfit,?Paşa´nın emri ile Kayseri´ye gelmiştir.

  Mazhar Müfit Kansu, ?Ölümüne Kadar Atatürk´le Beraber´ adlı anılarını topladığı kitap da bu ziyareti esnasında Kayserili Kadınların Milli Mücadele´ye verdiği destekle ilgili alkışlanacak bir anekdot anlatıyor.

  Mazhar?Müfit´in o eserinden yaşadıklarını özetleyerek aktaralım.

  Atatürk, dönemin Kayseri Mutasarrıfı Ethem Bey´e gönderdiği bir genelge ile Kayseri´de toplanan silah ve mühimmatların Çukurova bölgesinde Fransızlara karşı sürdürülen mücadeleye destek amaçlı  en kısa sürede Ulukışla´ya ulaştırılmasını ve buradaki görevlilere teslim edilmesini istiyor. Kayseri ve çevresine de maalesef eşkiya hakim olmuştur. Mutasarrıflık emrinde, asker veya toplanan silahları Ulukışla´ya kadar götürecek yetişkin erkek yoktur.

  Ertesi gün Mazhar Müfit Bey, silahları götürecek insanların bulunup bulunmadığını öğrenmek için Mutasarrıf Ethem Bey´i makamında ziyaret eder. Ethem Bey bir gün öncesinin aksine neşelidir ve Mazhar Müfit Bey´e, ? Sizi Seyyide Hanım ve Feride Hanımlarla tanıştırayım. Seyyide Hanım, Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti´nin Başkanı, Feride (Ferruha) Hanım da yardımcısı. Bu iki Hanım Cemiyet bünyesinde ?Silahlı Kadın Kolları´ kurmuşlar. Bu Kadın Kolları´nda görevli hanımlar bugün kağnı ve at arabaları ile silahları Ulukışla´ya götürecekler´ diyor?

 Ve o kadınlarımız yer yer eşkıya ile çatışarak silahları Ulukışla´ya götürüyor ve Adana bölgesindeki Milli Mücadele´ye katkı veriyorlar.

  O kadınlardan Anadolu Kadınları Mütafa-i Vatan Cemiyeti´nin Başkan Yardımcısı olan Feride (Ferruha) Hanım´ı, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 1934´den sonra yapılan ilk seçimlerde, Kayseri´nin İlk Kadın Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi ´ne gönderdiğimiz Ferruha Güpgüpoğlu´dur.

 Düşman?Anadolu´yu işgal ettiği zaman Türk kadını, Kayseri anası ecdadı Fatma Bacı´dan aldığı ilhamla bu mücadeleye katkı vermiştir.

  Ahilik Teşkilatı´ni ilk kez Kayseri´de kuran Ahi Evran, Hoca Ahmet?Yesevi´nin Anadolu´ya gönderdiği talebelerinden olan Evhaüddin?Kirma´nin kızı Fatma Bacı ile evlenmişti... Fatma Bacı, eşinin Ahilik?Teşkilatı´nın yanında ?Bacıyan-ı Rum´ teşkilatını kurarak, Anadolu kadınlarını Moğol istilalarına karşı örgütlemiş ve erkeklerinin yanında yer almıştır.

  Kayserili kadınların Milli Mücadele´de yaptığı da bundan farklı değildir.

  Türk kadınının, Kayseri anasının Milli Mücadele´deki yerini resmeden bu anıtı ilk kez diken dönemin KTO?Başkanı Hasan?Ali Kilci ile anıtı yenileyerek yeniden kaidesine koyan Ömer Gülsoy ve arkadaşlarını kutluyorum.

  Kayserimize gelecek turistlerin, özellikle de yerli kafilelerin yukarda özetlemeye çalıştığım çerçevede, Kayseri kadınının milli mücadeleye verdiği destek babından mutlaka ziyareti sağlanmalıdır.

  Sadece Milli Mücadele´de değil, her manada erkeği, şehri, ülkesi, coğrafyası ne zaman zor duruma düşmüşse anamız, eşimiz, bacımız ve kızımız olan kadınlarımız böyle saygıdeğer ve eli öpülesi duruş ortaya koymuştur.