VELİ ALTINKAYA


KAYSERİ’DE MÜTEAHHİT OLMAK VE İSTANBUL


 

Önceki patronum Mustafa Eraslan müteahhitti. Eraslan’la yaklaşık 15 yıl çalıştık...

O süreçte gördüm ki, bundan 15 yıl öncesinin Kayseri müteahhidi halen günümüzde yaygın olarak kullanılan betonarme kargas dediğimiz metodu kullanıyor...

Yaklaşık on bin konuttan oluşan, Belsin Kooperatifi Hüsamettin Çetinbulut’un başkanlığı döneminde kuruldu.1987 genel seçimleri öncesi benim sunduğum bir programla bu kooperatifin temeli rahmetli Özal tarafından atılmıştı...

Onlarca müteahhit Belsin’de iş yaptı. Çetinbulut’un son döneminde konutların bir bölümü Yurttaşlar’ın Kayseri’ye yeni getirdiği hazır kalıp sistemiyle inşa edilecekti. Kıyamet koptu. Üyeler arasında dahi yıllar öncesine kadar Belsin’deki evler alınıp satılırken ‘normal müteahhitlerin yaptığı, Yurttaşlar’ın yaptığı’ diye sınıflandırılır, aralarında ciddi fiyat farkları olurdu...

Belsin Kayseri’deki toplu konut yapımına güzel bir örnek oldu. Belsin’i takiple İldem ve Beyazşehir o güzel örneklerden diğerleridir. Sonra neredeyse 3 bini geçen onlarca toplu konut kooperatifi kuruldu...

1990’lı yılların sonunda Marmara depreminin de günlü ihaleleri ile birlikte Belsin’i takip eden toplu konut yapı kooperatifleri “tünel kalıp sistemini” devreye soktu...

Binaların temelleri dev vinçlerle birlikte yükseliyordu. Dev vinçler hazır kalıpları alıyor, yerine monte ediyor ve adeta kağıttan evler gibi binalar seri olarak yükseliyordu.

İnşaatların ana iskeletlerinde tuğla, briket vs duvar malzemelerinin yeri sadece küçük yapılarda mevcuttu...

Dünün iki-üç katlı binaları nasıl ‘yığma’ dediğimiz metodla inşa ediliyorsa, sonrasında betonarme kargaslar devreye girmişti... Bilahare tünel kalıpların hakim olduğu inşaat sektöründe bu kez 30-40 katlı gökdelenlerin neredeyse 6 ayda kaba inşaatlarının bitirildiği döneme geldik.

Eski patronum Mustafa Eraslan’la ara ara inşaat üzerine sohbet ettiğimizde “Gardaşım 90’lı yılların sonlarında Anadolu müteahhitlerinin hülyası tünel kalıp malzemelerine, dolayısıyla işine sahip olmaktı” demiştir...

Bugün öyle zannediyorum ki her Kayseri müteahhidi İstanbul’da yapılan ve adına ‘yaşam kentleri’ denilen dev trilyonluk kompleksleri inşaayı arzuluyor...

Aslında Türkiye’de müthiş bir konut fazlalığının olduğu malum. Kayseri’nin de bu noktada bir doymuşluğu mevcut... Artık Kayseri’de de insanların havuz, spor salonları, çocuk oyun ve spor alanları, yürüyüş merkezleri, kütüphane hatta mescid vs sosyal ünitelerin olduğu sitelerde oturmak istediğini biliyoruz...

Boğazköprü’den öteye geçmeyen meslek yerel kalıyor. Bu gazetecilikte de böyle, müteahhitlikte de...

Yine bir ara Mustafa Abi (Eraslan) ile yaptığımız sohbette “İstanbul’da müteahhitler bizim üç-beş mislimiz daha fazla para kazanıyor” dediğini biliyorum....

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği “Gelişen Kentler Zirvesi”ni Kayseri’de toplayacak.

KAYİMDER Başkanı Ali Aydın ve üyelerinin bu zirveyi takip edeceğini umuyorum. Kayserili müteahhit artık Boğazköprü’nün ötesine gitmeli.

Elbette 70’li yılların sonlarından başlayarak Mersin’de çok sayıda yazlık, Ankara’da kooperatif veya ‘yap-sat’ dediğimiz inşaatlar yapan onlarca müteahhidimiz oldu.

Şimdi gözümüzü İstanbul’a dikmeliyiz. Hatta geç bile kaldık. Bakın Avrupa Konutları ile hemşerimiz Süleyman Çetinsaya İstanbul’da önemli bir yer edindi. Başarısını hergeçen gün artırıyor. 50’li yıllarda İstanbul ’a yerleşen diğer Kayserililer çoktan gayrimenkul zengini oldu. Suat Altın, Kınaş, Alperen, Sky Blue (Tuna Kapı) İstanbul’a adım attılar. İnşallah daha başarılı olurlar. Müteahhitlerimiz de ‘yerel’likten kurtulmalıdır.

 

İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARINA

Daha önce ilçe belediyelerinin Büyükşehir’den bekledikleri yatırımlar noktasında epeyce bir yazı yazdım. Başkan Özhaseki KASKİ yönetimine verdiği talimatla ilçe ve bağlı mahallelerde öncelikle içmesuyu yenileme çalışmaları başladı. Bunların ihale süreci devam ediyor. Başkan, önceki gün Bünyan’da diğer yatırımların ihalesine de start verdiklerini söylemiş.Yerel seçimler öncesi ve sonrasında ilçe belediye başkanlarına, kadın, gençlik, eğitim vs amaçlı hizmet verecek merkezlerinin inşaası için şimdiden ilçe merkezinde ‘temiz’, yani mülkiyet problemi çözülmüş arsa hazır edin demiştim. Bunu başaran başkanlar yol alır....

(3 Eylül 2014 tarihli tekrar yazı)