VELİ ALTINKAYA


KAYSERİ´DE PDY OPERASYONLARI


 

?Paralel Devlet Yapılanması´ ile ilgili olarak, Kayseri merkezli sürdürülen soruşturmaların sayısının 20´den fazla olduğu söyleniyor. ´Söyleniyor´ diyoruz, zira bu fiil (çalışma) gizli yürütülüyor.
PDY?ile ilgili olarak, şuana kadar kamuoyuna intikal eden üç-dört soruşturma oldu. Bunlardan birincisi Melikşah Üniversitesi odaklı, ikincisi bir güvenlik şirketinin de aralarında bulunduğu bir başka çalışma, üçüncüsü ise, PDY´ye finans sağlamakla ilgili bugünlerde gündemimizde olan operasyon...
Yukarıda üç başlık halinde ifade ettiğim soruşturmalar dışında, KPSS başta, bazı sınavlarda soruların sızdırıldığına dair operasyonlar da yapıldı...
Kayseri dışında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturmaların da olduğu kulağıma geliyor. Onların yansımalarını yakında görebiliriz. Zira, bütün Türkiye´de PDY?ile ilgili soruşturma ve operasyonlar hızlandı. Dolayısıyla bunun Kayseri ayağı da aynı şekilde yoğunlaşacak demektir.
PDY´ye yakınlığı ile bilinen çok sayıda vakıf, dernek vs var. Bunların bir bölümü eğitim faaliyeti sürdürürken, diğerleri yardım toplamadan, ticari ilişkilere kadar hemen her alanda çalışma yapıyor. Bunlarla ilgili Ankara merkezli bir soruşturmanın son aşamaya geldiği söyleniyor. Bunun Kayseri ayağında da sayısını onlarla ifade edeceğimiz vakıf, dernek vs var.
Paralel Devlet Yapılanması´nın, MGK´da kabul edilen bir terörle mücadele konseptine dönüşmesi ile, soruşturmanın boyutları doğal olarak değişti.
Bugün devlet ve devlet kurumları (adliye ve adli kolluk) açısından, PKK ile FETÖ denilen yapının birbirinden hiç farkı yok. Devletin mantığı, her iki oluşumu da ?terör yapılanması´ olarak kabul ediyor ve tüm adımlar da buna göre atılıyor.
PKK´ya yapılacak her hangi bir yardım, nasıl ki ?teröre maddi destek´ olarak kabul ediliyor ve sorgulanıyorsa, FETÖ´ye, özellikle 17-25 Aralık sonrasında yapılan her türlü yardım ve öncesinde ?aba altından sopa gösterme odaklı? sağlanan kaynaklar da, aynı çerçevede mütalaa ediliyor.
Aslında, ?Devlet´ dediğimiz yapı, doğal olarak kendisini koruma refleksi içerisinde, 17-25 Aralık sonrasında mealen söylüyorum, ?Ben bunların bir ihanet şebekesi olduğunu bilmeden geçmişte yardımda bulunmuştum. Ama, şimdi anladım ve bu saatten sonra da tek kuruş vermem. Hiçbir toplantı ve organizasyonlarına katılmam´ diyen gerçek ve tüzel kişi temsilcilerine ?Peki ben de senin geçmişini görmeyeceğim. Ama, bu saatten sonra burası benim için suç örgütüdür. Ayağını denk al´ diyor. Bu tarife uyan Kayseri´de onlarca gerçek ve tüzel kişi var.
Yakında, kamu görevlilerine yönelik PDY operasyonları ve görevden uzaklaşmalar başlayacak. Bunların en önemlisi, hiç şüphesiz ki, daha önce hazırlanmış müfettiş raporları doğrultusunda adliyede görev yapan PDY bağlantılı yargı mensupları... Bu noktada HSYK düğmeye bastı. Bir süre sonra 657´de yapılacak değişiklikle emniyet ve diğer kamu kuruluşlarında çalışan binlerce PDY mensubunun zırhı çıkartılacak ve hepsi atılacak.
Yani bizler epeyce bir süre daha bu işleri konuşmaya devam edeceğiz.
Paralel?Yapı´nın Kayseri İmamı ve diğer talimatlı kişilerin bir bölümünün yurtdışına kaçmasından sonra, onların yerlerinin doldurulduğu ve bunların talimatı ile ?hoca? kılıf ve kılıklı bazı tiplerin de, hala zekat toplama çabası içerisinde oldukları söyleniyor. Hemşehrilerimizin bu konuda çok dikkatli olmaları gerek. Yukarıda izaha çalıştığım gibi devlet ? bu yapı benim için artık terör örgütüdür´ dedikten sonra, gönüllü-gönülsüz vereceğiniz tek kuruş kesinlikle başınızı ağrıtır ve hiç beklemediğiniz bir anda, kendinizi bu soruşturmanın içinde bulabilirsiniz.
İnancımıza göre, zekatımızı verirken önce akrabalarımızdan, sonra diğer yakın çevremizden başlayacağız. Varlıklı olanlarımız için söylüyorum, hepimizin etrafında onlarca muhtaç insan var. Yardım yapacaksak, önce bunlara yapmalıyız. Eğitim kuruluşu vs noktasında ise bize düşen vergimizi vermektir. Biz devlete vergimizi verelim, bırakın devlet okulu ve diğer tesisleri kendisi yapsın. Veya illaki adınızın bir binada yaşamasını istiyorsanız, gidin devletin üniversitelerine, milli eğitimine, sağlık bakanlığına bina yapın ve verin. Aksi, sizi sıkıntıya sokabilir.
Yukarıdaki genel değerlendirmeden sonra, bir kaç cümle de Boydaklarla ilgili etmek isterim. Cumartesi o konuyu uzun uzun yazdım; yine de gelinen son noktayla ilgili olarak değerlendirme yapmamız gerek.
Doğrusu, bir insan olarak Kayseri´de binlerce kişi ve aileye, geçim kapısı olmuş, ülke için katma değer yaratmış, şehrin her köşesinde hayır tesisleri bulunan Boydak Kardeşlerden ikisinin PDY çerçevesinde tutuklanmasına, üzüldüğümü ifade etmek isterim. Keşke tutuksuz yargılansalardı.
Keşke Hacı ve Memduh?Beyler, bırakın Kayseri´nin önde gelen isimlerini, yakın çevrelerinin, hatta kardeşlerinin telkinine kulak verselerdi de bu işler başlarına gelmeseydi. Onların, kardeşleri Mustafa Bey´in ifade ettiği gibi, olaya başından beri ?Hayır yapmak? olarak baktığını biliyorum. Ama, müteşebbisliklerindeki ufukta olduğu gibi, keşke 17-25 Aralık sonrasında devletin bu noktadaki tavrını iyi okuyabilselerdi.
Cumartesi de yazdım; bu soruşturma Boydak Holding tüzel kişiliği ile ilgili değildir. Holding´in iki üst düzey yöneticisinin şahıslarına yönelik bir adli süreçtir. Bu cihetle Holding´in ticari faaliyetleri mutad olarak devam edecektir, etmelidir. Holding merkezinden de, bu zamana kadar konuyla ilgili bir açıklama yapılması gerekiyordu. Bu noktada herkes müsterih olmalı, ve spekülasyonlara itibar etmemelidir.
Sabır herşeyin ilacıdır. Hak eninde sonunda yerini bulur./resimler/2016-3/6/2219228865719.jpg


6 MART 2016 KAYTV HABER paylaşan: kaytv