VELİ ALTINKAYA


KARATEPE´DEN MESAJ

Gündem - Veli Altınkaya


Büyükşehir Belediyesi eski Başkanımız Prof. Dr. Şükrü Karatepe Cumhurbaşkanlığı Yerel?Yönetim?Politikaları Kurulu Başkanvekilliği görevini yürütüyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı´nın da danışmanı.

Önceki gün Ankara´da Dışişleri ve Spor Bakanları´nın da katıldığı Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu İşbirliği ve Türkiye Belediyeler Birliğinin (TBB) ev sahipliğinde Avrupa Hareketlilik Haftası Bilgilendirme Günü düzenlendi.

Toplantıda Kayseri Büyükşehir, Kocasinan, Talas ve Hacılar Belediye Başkanları da vardı. Programın açılışında Şükrü Karatepe önemli tespitlerde bulundu. Önce Hocamızın o sözlerinin bir bölümünü verelim; sonra da birkaç cümle edelim.

Karatepe´nin o konuşmasından satır başları şöyle:

?...Hayat ilerliyor, otomobil girdi hayatımıza. O gün bisiklet alamayanlar bugün otomobil alabiliyorlar. Türkiye bu şartlara geldi. Bu önemli bir avantaj. Fakat tek başına teknoloji, bisiklet kullanmayı ve yürümeyi engelleseydi Avrupalıların hiç yürümemesi ve hiç bisiklet kullanmaması gerekirdi. Belli ki başka bir şey var. Bunu düşünmemiz gerekiyor. Modernleşme hevesimiz var bizim. Bir an önce köylülükten, gerilikten kurtulmak istiyoruz. Bir an önce zengin olmak, lüks yaşamak istiyoruz. Onun için bunlar bize eski geliyor. Köyden göçen insan şehre geldiğinde ilk iş olarak bakır kaplarını, kilimlerini sattı. Onun yerine halıfleks aldı döşedi. Neden? Fabrikasyon olduğu için daha modern görünecek. Bir an önce modern görünmek için eski şeyleri terk ettik. Şimdilerde bu açıdan baktığımızda Kayseri´de bisiklete binmek fakirlik alameti olarak görülüyor. Fakirler bisiklete biniyor, otomobil alamayanlar bisiklete biniyor ve bisiklete binene istihza ile bakılıyor. Halbuki şuan çoğu zenginin babaları, dedeleri tasarruf ederek bisiklete binerek o sermayeyi yaptılar. Bu açıdan bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var...

Şehirlerimiz bisiklet sürmeye elverişli değil. Erkilet´te 10 kilometre yol yürürken yanımdan sürekli bisikletler geçerdi. O kadar çok bisikletli geçiyordu ki, şimdi o caddede bisiklet sürülemez. Çünkü caddeler güvensiz. Caddeler bisiklete uygun değil. Bence bir miktar bu mesele üzerinde durmamız gerekir. Sizin ve bizim sorumluluğumuz, şehirlerimizin insanca yaşanır, şehirlerimizi hareket edilebilir, yürüyebilir hale getirmek lazım. Yozgat, Kayseri, Kırşehir, bunlar esasen büyükşehirler, metropol merkezleri değil. Özellikle 100 bin civarı olan şehirlerimizi düşünün. Normalde iki büyük caddeden ibaret. Siz bu caddelerin kesiştiği üç yerde battı çıktı ya da viyadük yaparsanız şehri zaten boğuyorsunuz. Yaşanmaz hale getiriyorsunuz. Milyonluk şehirlerde zorunludur, bunlar yapılır. Ankara´da yapılır. Ama Ankara´da da her yere yapılmaz. Atatürk´ün ismini taşıyan, anlam, çağrıştıran bulvara siz aklınıza esen yerde viyadük, battı çıktı yapamazsınız. Bu bir tahribattır. Yerleşmiş şehri tahrip ediyorsunuz. Oluşmuş şehirlere müdahale etmeyin.

Bu kaldırımda da boydan boya elektrik direği var. Bu vatandaş nereden yürüyecek? Ankara´nın merkezi Çankaya´da 1 metre kaldırım varsa, siz bu insanlardan yürümesini nasıl isteyeceksiniz? 1 metre eninde yaya yolu yapıyorsunuz. Bunu da 5 metrede, 8 metrede bir eşip ağaç dikiyorsunuz. Bu vatandaş orada nasıl yürüyecek soruyorum. Ankara´da kaldırımların yüzde 50´si böyle. Vatandaş yürüyor 5 metre caddeye iniyor. Yürüyor 5 metre sonra tekrar caddeye iniyor. Değerli başkanlarım ağacı dikeceğiniz yere dikin, bırakın vatandaş oradan yürüsün...

Muhtemel ki şehrimizdeki muhalif isimler, viyadük, battı-çıktı ve bisiklet yolu odaklı Karatepe´nin sözlerini gerekçe göstererek eski belediye başkanlarımıza göndermeler yapacaklar. Bu göndermelere halk nasıl bakar bilemiyorum. Ola ki eleştirel bakacak olursa, Çelik´in yaptığı alt geçitleri yahut da Özhaseki döneminde yapılan üst ve yine alt geçitleri aynı halk alkışlamamış mıydı??

Hocamızın bisiklet kullanımı ile ilgili eleştirilerine katılmamak mümkün değil. Hocamız Erkilet´ten Sümer?Lisesi´ne okumak için gelirken yol boyunca gördüğü bisikletliler muhtemel ki Sümer Bez Fabrikası´nda çalışanlardı. O fabrikanın da yerinde yeller esiyor...

Evet Hollanda başta, batıda birçok ülkede bisiklet kullanımı çok yaygın. Aslında bisiklet kullanımı halkın sağlıklı olmasının da bir göstergesi. Bizde raylı sistemden inen vatandaşların belli mesafeler için KAYBİS´i kullanmaları güzel bir örnek. Keşke bunu daha etkin hale getirebilseydik. Özhaseki döneminde hayata geçirilen bu uygulama birçok başarı ödülü de aldı.

Karatepe, dün olduğu gibi bugün de doğru bildiğini dobra dobra söyleyen bir isim. Ama belli ki bu sözleri önümüzdeki günlerde ve ilerde belediye başkanı arkadaşlarının aleyhine ?koz´ olarak kullanılacak gibi...

 

Mış? Miş? Muş?

00- Bülent?Arınç, Kayseri´de kapalı kapılar arkasında yaptığı eleştiriyi Malatya´da kameralar karşısında dillendirmiş.

00- İzinden dönen Vali Günaydın bugün işbaşı yapıyormuş.

00-Eski belediye başkanımız Şükrü Karatepe´nin son konuşması bazılarının canını sıkmış.

00- Belediye başkanları Nevşehir´de toplanıyormuş.

00- Serkan?Tok ve Şaban?Çopuroğlu´nun büyük bir aksilik olmazsa il başkanlıklarına devam etmeleri kesin gibiymiş.

00- Kayseri´de orman alanının genişletilmesi için çalışma başlatılmış.

00- ERÜ, Çin?merkezli üniversitelerle ilgili çalışma yapan önemli bir derecelendirme kuruluşu tarafından dünyanın ilk 600-700 üniversitesi arasında gösterilmiş.

 

KULİS BULVARI

BAYAR VE KAYSERİ

Dün Celal Bayar´ın vefatının 33. yılıydı. Bayar´ın hayatında Kayseri´nin özel bir yeri olmuştur. Bayar, Cumhurbaşkanlığı döneminde iki kez geldiği Kayseri´ye 27 Mayıs Darbesi´nden sonra ?mahkum´ olarak gelmek zorunda kaldı. Milli Mücadele´nin ?Galip?Hoca´sı 27 Mayısçıların kurduğu Yüksek?Adalet?Divanı´nda yargılanmış ve ?vatana ihanet-anayasayı ihlal´ suçlaması ile 15 Eylül 1961´de Menderes ve 16 arkadaşı ile birlikte idama mahkum edilmişti. Adnan Menderes, Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu idam edilirken, diğerleri affedildi. Affedilenler arasında Bayar da vardı. Bayar, idamlardan sonra arkadaşları ile birlikte Kayseri Cezaevi´ne konuldu. 1.5 yıl kadar kaldığı cezaevinden 22 Mart 1963´ de sağlığı gerekçesiyle tahliye edildi. Ancak 6 gün sonra tekrar tutuklandı. Bayar´ın Kayseri Cezaevi Hatıraları yakın siyasi tarihimizin önemli belgeleri arasındadır. Allah rahmet eylesin.