VELİ ALTINKAYA


KAPUZBAŞI


  31 yıl olmuş... Dönemin Valisi Yüksel?Çavuşoğlu idi. Henüz 2-3 yıllık gazeteciydim...Vali haftada bir kaç gün Kayseri´nin köylerine elektrik verilmesi törenlerine katılır, biz de bu programları takip ederdik.
Sabah erken saatte Yahyalı´da kahvaltı yaptıktan sonra yola çıktık. Zor bir yolculuktu.Yahyalı´yı çıkıştan hemen sonra, asfalt namına tek bir yol yoktu. Valiliğin bize tahsis ettiği dolmuş da dikkatli ve oldukça yavaş gidiyordu. Zamantı ile ilk temasımız?Çamlıca ve Karaköy sınırlarında gerçekleşti. Sonrasında müthiş bir manzara ve aynı zorlukta bir yol bizi bekliyordu.
Sol tarafımızda Aladağlar´ın korkutucu şahikaları, sağımızda bizi taşıyan dolmuşun adeta ?İçine yuvarlandı, yuvarlanacak? hissi taşıdığımız Zamantı Irmağı...
Bir noktaya gelince gözlerim faltaşı gibi açıldı. Bir tahta köprüden geçecektik... Hem de dolmuşla...Valilik görevlilerine, dolmuş sürücüsüne itiraz ettik. Zamantı Irmağı´nın karşı yakasını Çavdaruşağı´na bağlayan bu tahta köprü tonlarca ağırlıkta araçları nasıl taşırdı?..
Dolmuştan indik ve sallana sallana ve bildiğimiz ne kadar dua-ayet varsa hepsini bir çırpıda okuyarak karşıya geçtik.
Hala bir beşik gibi salnanan bu tahta köprüden kocaman dolmuşun nasıl geçeceğini aklım almıyordu.
Geçti...
Yöreyi bilenlerin ?Rahat olun? telkini doğruymuş. ?Devlet, hükümet buraya bir beton köprü yapamıyor mu?? sorusunu birbirimize sorduk...
Vali, henüz gelmemişti.
Kıvrım kıvrım giden keçi yolu vari bir güzergahı takiple toz-toprak içerisinde Kapuzbaşı´na ulaştık... Kapuzbaşı´nı ilk gördüğümde ?Allah´ım bu ne güzellik? dediğimi hatırlıyorum.
Vali geldikten sonra, yanyana bulunan üç köye elektrik vermek için bir direğin altında tören düzenlendi. Gaz lambası Vali tarafından üflenerek söndürülürdü ve elektrik şarteli indirildi....
O tarihlerde Fransızların bölgeye müthiş ilgi gösterdiğini duymuştum. Kapuzbaşı´nın kaynağını oluşturan Yedi Göller´e Fransız ilgisini hiçbir zaman turistik bir merak gibi görmeyip, hep şüpheyle yaklaştım.
Öncesini bir yana bırakalım...
31 yıldır elektriğin olduğu, sanıyorum bir yirmi yıldır da iyi-kötü asfalt yolun bulunduğu Kapuzbaşı Şelaleleri´ne sahip çıktığımız söylenemez.
TOB?B?Başkanı Hisarcıklıoğlu bizim hemşehrimiz ve yaklaşık 15 yıldır bu işi yapıyor. Biz Hisarcıklıoğlu´nu bile bölgeye yeni götürmüşsek, oraya ?sen-ben, bizim oğlan? dışında kimseyi getiremeyiz.
Bölgeyi ?Sit? alanı ilan eden?Milli Parklar Genel?Müdürlüğü´ nün bütcesi ve yönetim anlayışı itibariyle, burada gerekli altyapıyı yapması mümkün değil... Geçenlerde bölgeyi iyi tanıyan bir dostum, ?ekabiranın ? eşleri ile çok rahat bir ortamda burada bir kaç gece kalmalarının zorluğundan bahsetti.
Geçen hafta da bir vesile ile yazdım. Büyükşehir?Belediye Başkanı Mustafa Çelik, bölgeyi yakından incelemeli ve ?indifa hakkını? belli bir süre karşılığı MPGM´den devralarak burada gerekli altyapıları tamamlamalıdır...
Şelalenin karşısına oturup seyredebileceğiniz, sıcakta ıslanabileceğiniz bir bank dahi yok.
İnsanların içi ata ata girebileceği, kanalizasyon şebekesine bağlı bir tuvalet sistemi kurulmalı hemen... Sadece bu köylerde olması yetmiyor, Adana, hatta Niğde Valiliği ile temas kurularak bölgeye kaynak oluşturan tüm sulara karışan yukarı köylerin kanalizasyon altyapılarını kurmalarını da istemeliyiz.
Sonra, özel sektör gelir burada daha modern pansiyonlar, oteller yapar. Dağ yürüyüşleri tertip edilir. Yedi Göller´e turlar düzenlenir. Bölge halkı burada ürettiği tarım ve hayvancılık ürünlerini rahatlıkta satabilir.
Gelin hep birlikte Kapuzbaşı´na önce sahip çıkalım, sonra tanıtalım.Yoksa Adana veya Niğde bir süre sonra ?Bölge halkı referandum yaptı. Bize bağlanmak istiyor? derse şaşırmam. Kapuzbaşı´nı kaybedersek yazık olur.


00-Seçimin kasımda değil de, ekim sonunda sıkıştırılmış bir takvimle yapılması için el altından YSK ile görüşülüyormuş.
00-Olası bir seçimde üç partide de aday adayı sayısının eskiye oranla azalması bekleniyormuş.
00- ?Davutoğlu, Bahçeli ile görüşmeden önce aralarında üç Kayserili´nin de (T.Yıldız, M.Elitaş, S.Kapusuz) bulunduğu heyetle değerlendirme yapmış.
00-Pancar?Kooperatifi Başkanı Hüseyin?Akay´a olası seçimde vekil adayı olması telkininde bulunanlar varmış.
00- ?Liste sancı? başlıklı geçtiğimiz hafta yaptığımız yorum, yüksek mevkilerde de yankı bulmuş.

DEPREM
Dünyanın sarı öküzün tepesinde durduğu yıllarda (!) deprem Anadolu insanı için ?kıyametti.? İnandığımız kitaba göre kıyamet kopunca bırakın dünyayı bütün kainatta tek bir canlı kalmayacak. Peki Japonlar başka gezegenlerde değil, bizim de yaşadığımız dünyada yaşamıyorlar mı? Deprem onlar için neden bir kıyamet değil de küçük bir afet gibi... Japonlar her işini adam gibi yaptığı için, bizim yaşadığımız ölçekdeki depremlerde can kaybına maruz kalmıyor. Biz ise hala dünyanın sarı öküzün boynuzunun üzerinde durduğuna inanmış olmalıyız ki, ?takdiri ilahi? deyip bekliyoruz. Bilmiyoruz ki ?takdir? şarta bağlıdır. Japonu öldürmeyen deprem, bizi daha ne kadar öldürmeye devam edecek.?


17 AĞUSTOS 2015 HABER paylaşan: kaytv