VELİ ALTINKAYA


JÜBİLE-2

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


8 Şubat 2021’de bu köşede ‘Jübile’ diye bir yazı yazmıştım. Gazete Kayseri Genel Yayın Yönetmeni Metin Sönmez bir gün önce, “Yazınızı manşete koyacağım” dedi. Ben de, “Takdir senin. Genel Yayın Yönetmeni sensin. Ben köşemi yazdım, gerisi senin bileceğin iş” dedim. Metin, yazımı, son paragrafındaki cümleden mülhem ‘Dost acı söyler’ başlığı ile manşete taşıdı.

Lütfen bu satırları okumadan ‘Jübile’ başlıklı yazıma ‘www.gazetekayseri.com.tr’ veya ‘www.kayserihaber.com.tr’den göz atınız.

O yazıdan sonra başta AK Parti cenahı olmak üzere diğer siyasi partilerde de bir ‘uğultu’ oldu. Yazının yayınlandığı gün Erciyes Anadolu Holding’de Mustafa Elitaş’ın katıldığı bir program vardı. Gazeteciler ‘Jübile’ teklifimi sordu. Elitaş şunları söyledi:

"2023 yılında 21. yılımızı tamamlamış olacağız. Jübile dönemi diye söylüyorum. Çok gayret ettik. Kayseri'ye önemli hizmetlerde bulunduğumuza inanıyorum. Bunun yanı sıra milletvekilliği yaptım, Plan Bütçe Komisyon üyeliği yaptım, Sanayi, Ticaret Komisyon üyeliği yaptım, Cumhuriyet tarihinde herhalde benim kadar, 11 yıl Grup Başkanvekilliği yapmış biri yok, bakanlık yaptım. Şimdi de Komisyon Başkanlığı yapıyorum. Bizim hafızamızdan, bilgi birikimimizden faydalanmak isterlerse, onun görev yerleri de çok farklı. Hizmet etmek sadece milletvekili olarak olmuyor. Hizmet için her taraf var. Biz bu hizmetimizi yılların birikimiyle, edindiğimiz çevreyle, jübilemizi yaptıktan sonra da inşallah yapabileceğimizi tahmin ediyorum."

Elitaş’ın açıklaması daha uzun; özetleyerek aktardım. Geçtiğimiz cuma Şehir Hastanesi’nin ‘Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne dönüştürülmesi açıklamasından sonra Taner Yıldız da soru üzerine aynı konuda şunları söylemiş:

“Biz fiili işlerimizi takip ediyoruz. Kayseri'de taş üstüne taş nerede konur, nasıl hizmet ederiz, onu yapıyoruz. Günü geldiğinde hiç kimse bu manada sıkıntı çekmesin. Bu kardeşiniz, Kayseri'ye hizmet ettiği her dönemin başında Cumhurbaşkanımıza kendisine alternatif olarak üç tane ismi sunmuş birisidir. Biz koltuk, masa ve sandalyeler ile alakalı kaygımızın olmadığı bir dönemi hep beraber geçiriyoruz. Hatırlarsınız, televizyonlarda bunu çok fazla dillendirdik. Üç dönemden fazla bir milletvekilinin görev yapmamasıyla ilgili AK Partimizin, Cumhurbaşkanımızın aldığı kararı en fazla hararetli savunan kişilerden birisi olarak bunu söylüyorum. O yüzden biz bugünün gündemine bakıyoruz. Yapılacak işlerimize bakıyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde herkes kararımızın ne olduğunu hep beraber görecek.”

‘Lütfen jübilenizi yapın’ dediğimiz iki vekilimizin açıklamaları böyle. O vekillerimizle ilgili kanaatlerimi ilk yazıda aktarmıştım; tekrar etmeyeceğim.

Son iki seçimdeki AK Parti Kayseri aday listesini yayınlayıp ‘jübile’ teklifim konusunda doğrudan ve dolaylı kulağıma gelenlerle ilgili birkaç cümle daha yazıp konuyu kapatacağım.

1 Kasım 2015 AK Parti Kayseri aday listesi:

1- Mehmet Özhaseki

2- Taner Yıldız

3- Mustafa Elitaş

4- İsmail Tamer

5- Hülya Nergis Atçı

6- İsmail Emrah Karayel

7- Sami Dedeoğlu

8- Avşar Aslan

9- Kadir Can Gökalp

24 Haziran 2018 AK Parti Kayseri aday listesi:

1- Mehmet Özhaseki

2- Mustafa Elitaş

3- Taner Yıldız

4- İsmail Emrah Karayel

5- Hülya Nergis Atçı

6- İsmail Tamer

7- Sami Dedeoğlu

8- Ali Saraçoğlu (BBP kontenjanı)

9- Tuğba Yörük Öztürk

10- Ali Ekşi

Her iki seçimde ilk 7 isim iki sıra değişikliği ile aynı...

Bu iki listeyi niye verdiğimi biraz sonra arz edeceğim.

İnandığım en kutsal değerler üzerine yemin ederim ki, bana ‘jübile’ yazısını yazmamı bazı çevrelerin düşündüğü gibi, hiç kimse telkin etmedi. O yazı ne bir milletvekilinin, ne de AK Parti teşkilatlarının telkini, tavsiyesi veya tazyiki ile yazılmamıştır.

O yazıyı seçimlere üç-beş ay kala yazma niyetindeydim. Ama Elitaş, bana bir yıl kadar önce söylediği niyetini Kent Türk TV’de alenileştirince yazıyı erkene aldım. O kadar...

Bazı çevreler aylardır ‘erken seçim’ tahmininde bulunurken ben baştan beri 2022’nin sonbaharından önce bir seçimin olmayacağına söyleyenlerdenim. Yazının zamanlamasını ‘erken’ bulan olabilir. Böyle düşünenlere ‘eyvallah’ derim.

Gelinen noktada anlıyorum ki ‘jübile’ yapmasını istediğim değerli vekillerimiz veya onların yakın çevreleri yazdıklarımdan alınmış. Eee… Canları sağ olsun. Ben ilk yazımı ‘dost acı söyler’ paragrafı ile bitirmiştim. Demek ki ya vekillerimiz, ya da yakın çevreleri bizi ‘dost’ olarak görmüyor. Halk tabiriyle biz kendi kendimize ‘gelin-güvey’ olmuşuz.

Hatta o kadar ki bu yazı nedeniyle benim ‘AK Parti’yi dizayn etmek’ istediğim bile konuşulmuş. Üzüldüm. Ben haddimi bilirim; AK Parti’nin listesi, dizayn vs benim işim değil. Ben iyi-kötü işimi yapmaya çalışıyorum, o kadar. Şahsıma yönelik ne AK Parti’den ne de bir başka partiden beklenti içine girmedim; girmem. 60’ıma geldim; bu saatten sonra da Kayseri tabiriyle de kimseye ‘gılınacak’ halim yok.

Geçtiğimiz ay parti tüzüğündeki bir hüküm nedeniyle ‘Çetin Arık’ın işi zor’ diye yazınca, gazetecilik yapmış oluyorum; ama AK Parti adaylığına yönelik böyle bir teklifte bulununca ‘hesap içinde’ olmakla itham ediliyorum.

Yukarıda AK Parti’nin son iki seçimdeki listesini sırf bu cümleleri etmek için yayınladım. Madem ki ‘Jübile’ yazımdan alınanlar olmuş; o halde AK Parti mevcut 6 vekil ile yoluna aynen devam etsin. Hatta sıralamayı bile değiştirmesin. Yedinci sıraya da yine Sami Dedeoğlu’nu koysunlar.

‘Nasıl olsa oy alıyoruz’ diye bakıyorlar ya… Bakalım bu kez aynı oyları alabilecekler mi?

‘Jübile’ yazısı sonrası şahsıma yönelik meslek örgütü başkanlığım nedeniyle çağrılar da oldu. Ben demokrasinin bir tahammül rejimi olduğuna inanmış biriyim. Onun için hakaret ve küfür içermeyen her eleştiriye açığım.

2010-2014 arası iki dönem Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptım. Meslek örgütümüzün üye olduğu üst kuruluşun 6 yıl genel başkan yardımcılığı görevinde bulundum.

Bana da bazı meslektaşlarım haklı olarak,‘2014’den sonra iki dönem ara vermiş de olsan, sen de üç dönemdir başkanlığımızı yapıyorsun. Jübile teklifini kendin için de düşün’ dediler.

10 aydır Cemiyet kongresini yasak nedeniyle yapamıyoruz. 21 yıllık vekillerimizin dediği gibi, günü gelince ‘yetkili kurullarımız da’ konuşur, biz de yeniden aday olup olmayacağımızın kararını veririz. Zira Cemiyet Başkanlığı bizim için bir meslek ya da geçim kapısı filan değil; şahsi kredimizi de kullandığımız yük...