VELİ ALTINKAYA


?İTİRAFÇI´ OLMAK

Gündem - Veli Altınkaya


70 kişilik FETÖ?davasının son duruşmasının ilk celsesinde Mahkeme Başkanının bazı söz ve kararları mesaj yüklüydü.

Mahkeme Başkanı, celseyi açarken, iki hususun altını çizdi. Şüphelilere ve avukatlarına mealen: ?Çocuklarınız bu Yapı´nın okullarında okumuşsa bunun için savunma yaparak zaman kaybetmeyin. Ayrıca, eğer Bank Asya´da daha önceden hesabınız varsa ve malum sürede buraya özellikle para yatırmamışsanız, yine bu konuda savunma yaparak zaman kaybetmeyin? diyor.

Mahkeme başkanının bu sözleri salonda bulunan herkesi rahatlattı. Bir süre  sonra, rahatlayan tarafların gerildiği görüldü. Özellikle ?etkin pişmanlıktan´ yararlandığı için tutuksuz yargılanan şüphelilerden Ahmet M. İle mahkeme başkanı arasında yaşanan diyaloğa şahit olanlar, ?Bu celseler sonrasında tutuksuz şüphelilerin bir bölümü tekrar tutuklanabilir? cümlesini kullanmaya başladı.

Nitekim böyle oldu.

Mahkeme heyeti, ?etkin pişmanlıktan´ yararlanan isimlerin bir bölümünün örgütün Kayseri´deki faaliyetlerinin bilinmesi ve çözülmesi adına verdiği bilgilerin yeterli olmadığına kanaat getirmiş olmalıki, daha önce serbest bırakılan 5 kişiyi tekrar tutukladı.

Aslında tutuklu veya tutuksuz isimler fark etmez; bu davadan yargılanan çok sayıda isim mahkemeye daha fazla bilgi vermeye hazır gibi. Ama, bunların önemli bir bölümü içerde (ceza evinde) veya dışarda müthiş bir baskı altında. Cezaevinde bulunanların tıpkı dışardaki yapılanmaya uygun silsileyle baskı altında tutulduğu çok yazılıp çizildi. Cezaevlerinde özellikle ?etkin pişmanlığa meyilli´ olanlar, tamamen dışlanıyor ve bunlara her türlü manevi baskı yapılıyor.

Cezaevlerinde sadece bu baskı yok. Ayrıca örgüt elebaşı başta, örgütü küresel olarak kullanan odaklar, sürekli rüya vs yolla umut dağıtmaya devam ediyor. Yılda bir iki kez yazıp sahneledikleri ?umut senaryoları´ ile çözülmeyi engellemeye çalışıyorlar. Bu senaryolara coğrafyamızda veya ülkemizde olup bitenler gerekçe gösterilip, bu isimler adeta belli periyotlarla ?rüya alemi´nde yaşatılıyor. Bunun etkisiyle olsa gerek, bazı FETÖ?tutukluları veya yakınları, alenen kendilerine tepki gösterenlere karşı, ?Gün gelir, devran döner ve bunun hesabını verirsiniz? deme cüretini gösterebiliyorlar.

Bu konuda çok yazdım; hala aklı başında bir insanın, 15 Temmuz´da olup bitenleri göre göre Fetullah Gülen denen alçağa ve O´nun uzantılarına bağlılık tavrı göstermelerini anlamakta zorlanıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yapı için 15 Temmuz öncesinde ?Haşhaşiler´ dediği zaman, mütedeyyin çevrelerden bazıları, Alamut Kalesine ve Hasan?Sabbah´a atıfla yapılan bu benzetmeyi ?aşırı´ bulmuşlardı. Gelinen noktada, gerçekten, aklı başında biri 15 Temmuz´u görüpte hala Gülen denen adamın ihanetini ve küresel güçlerin afedersiniz, kucağında oturduğunu görmüyorsa, ya ahmak, ya da gerçekten ?haşhaş´ ile uyutulmuş bir beyne ve bedene sahip...

Bu meseleye AK?Parti, hükümet, Cumhurbaşkanına muhalefet odaklı değil, gerçekten bu toprakların ve 80 milyonun bekası olarak bakmamız gerek.

Bunun içinde tutuklu-tutuksuz, herkes, kimseye iftira atmadan, hak bildiğini söylemeli ve bu örgüt topyekun çökertilmeli. Bunu sadece ?Etkin pişmanlıktan´ yararlanmak isteyenlere söylüyor değilim. İşi bir jürnal seramonisine ve hesaplaşmaya dökmeden, hak ölçüsünde bu örgütün çökertilmesi adına herkes doğruyu-bildiğini söylemelidir.

Ama, bu noktada devlet ve görevlilerine düşen sorumluluklar da var. Onlar da, bir zamanlar var olan üç-beş kuruş para alacağım diye ?yalancı şahit´ yazılmaya hazır tiplerden uzak,  hak ölçüsünde bilgi ve belgeye sahip insanlara itibar etmeliler.

Ey millet! bu devlet, neredeyse 40 yıldır sinsi bir tuzakla oluşturulmuş, adım adım kuşatılmışlığından kurtulmak istiyor. Başka çaremiz ve çıkar yolumuz yok, kurtulacağız. Coğrafyamızda yaşananlara bakılırsa, her türlü bedel ödeyerek emperyal güçlerin oyunlarını bozmak ve önce içimizdeki destekçilerini temizleyip, sonra sınırlarımız dışındaki maşalarının hamlelerini adım adım takiple sonuçsuz bırakmalıyız.

Bunu yapmazsak boyun eğip diz çökeriz. Bu millete, bu devlete yapılmak istenen de zaten bu.

Yine söylüyorum; bu parti, iktidar ya da muhalefet meselesi değil. Türkiye´nin beka meselesidir.

Bu coğrafya üzerine son 200 yıldır  oynanan oyunlara veya 100 yıldır yapılmak istenenlere bakarsanız, bunu daha iyi görürsünüz. Bu topraklar çok parti, lider, iktidar vs gördü. Bunlar gelir geçer; önemli olan hepimizin kendisinden sonraki nesillere güçlü bir ülke bırakmasıdır... Ülkümüz bu olmalıdır.Yoksa neslimiz ve sonrası çok ağır bedeller öder.

 

AK PARTİ´DE HIZLI KONGRE

AK?Parti İl?Başkanı Hüseyin?Cahit Özden oldukça hızlı. Önceki hafta sonu üç günde 5 ilçenin (Tomarza, Yahyalı, Develi, Yeşilhisar ve Sarıoğlan) kongrelerini yaptı. Hafta sonu da Bakan Özhaseki´nin Kayseri´de olmasından da ?fırsattan istifade´ mantığı ile 4 kongre daha yapıldı. Hacılar, Talas, Melikgazi ve Kocasinan ilçeleri de kongre yaptı. Yani şuana kadar parti 9 ilçede kongrelerini tamamladı. Develi ve Sarıoğlan´da  2. bir liste girişimi yaşandı. Bu girişimlerde ya listelerdeki isimlerin çekilmesi ile, ya da listelerdeki isimlerin partiye üye olmaması gerekçesi ile divan tarafından işleme bile konulmadı. Kongrelerde, mevcut yönetimlerde yer yer % 50´ye varan oranda değişiklik olduğu görüldü. Bu arada yeniden aday olmayan ilçe başkanları da (6 ilçe) son dakikaya kadar alkışlanacak bir davranışla üzerlerine düşen görevi yaptılar.

 

Mış? Miş? Muş?

00-Yeni yasama yılına başlayan TBMM?bu dönemde herkesi şaşırtacak kanunlar çıkartacakmış.

00-Daraltılmış Bölge´nin uygulanacağı yeni seçim sisteminde ittifaklara da fırsat verilecekmiş.

00-İlkbaharda bir erken seçim derin kulislerde konuşulmaya başlanmış.

00-AK?Parti hafta sonu 3´ünün başkanı değişen 4 ilçede kongre yapmış.

00-AK?Partili vekiller ilçe kongrelerinde sıra sıra dizilmiş.

00- CHP´de Arık yanlıları delege seçimini kaybettikleri Kocasinan´da da liste çıkartma hesabı yapıyormuş.

00- CHP?Talas´ta delege seçimi kıran kırana geçmiş.

00-Mahkemenin ?itirafçı´ 5 ismi tutuklaması, bazılarının uykusunu kaçırmış.