VELİ ALTINKAYA


İTİDAL


Terör örgütünün saldırıları nedeniyle hepimizin yüreği yanıyor... Doğal olarak vatandaşlar terör örgütüne tepki gösteriyor...
Tepki, demokratik ve anayasal bir haktır. Ancak, tepkilerimizi ortaya koyarken zaman zaman ölçüyü kaçırabiliyoruz.
Ecdadımızın, ?öfkeyle kalkan, zararla oturur? sözünü asla unutmadan tepkilerimizi ortaya koymalıyız.
Kayseri´den doğu veya güneydoğuya giden otobüsleri durdurarak, o araçların camını kırarak tepkimizi ortaya koyamayız.
O otobüste yolculuk eden insanların tamamını PKK yandaşı zannedersek, terör örgütünün yol keserek yaptığından farkımız kalmaz.
Yolu trafiğe kapatarak nasıl bir tepki ortaya konulabilir. Bakın, en güzel tepki, işyerinize, aracınıza asacağınız şanlı bayrağımızla vereceğiniz mesajla anlam bulur. Yine, elinizde şanlı bayrağımız şehitliğe veya Atatürk?Anıtı´na kadar yapılacak bir yürüyüş ve sonrasında istiklal marşımızla fatihanın birlikte okunması ile verilebilir.
Kontrolsüz öfke, tehlikelidir. Öfkesini kontrol edemeyenler, atacakları adımlarla telafisi güç olaylara yol açabilir... Kalabalıkların psikolojisini ve öfkesini istenmeyen bir yöne kanalize etme arzusunda olanlar böyle bir tablo karşısında istediklerine rahatlıkla ulaşabilir...
Bunun için akl-ı selimi elden bırakmamamız lazım. İtidal ve sağduyunun dışına çıkmadan tepkilerimizi ortaya koymamız gerek.
PKK´nın siyasi uzantısı olan partinin tabelası inse ne olur, inmese ne olur?
Türkle Kürt etle tırnak gibi olmuş. Öfkeli halimizle provokatörler rahat bir şekilde herhangi bir?Kürt kardeşimizin evini, işyerini hedef gösterebilir. Allah korusun bu hal kardeşin kardeşle kavgasını körükler...
PKK´yı ?yerel-yerli? bir terör örgütü olarak görürsek yanılırız. PKK, küresel güçlerin, kalkınmış, halkı huzurlu bir?Türkiye´yi istemeyen malum devletlerin ajanlarının istedikleri zaman kullandıkları bir maşadır.
Vatandaşımız hayatını kaybetmişti... Türkiye o tarihte IŞİD?denilen bir başka terör örgütü ile daha aktif mücadele kararı almıştı... Suruç saldırısından bir gün sonra PKK yatağında uyuyan iki polisimizi şehit etti. Ardından Adıyaman´da Kayserili Müsellim?Ünal´ı katlettiler.
Türkiye´nin IŞİD´le mücadele kararı aldığı bir dönemde PKK´nın terör saldırılarını başlatması, hatta artırmasının nedeni ne olabilir? PKK?ve uzantılarının Türkiye´nin IŞİD´e karşı başlattığı-başlatacağı bir mücadeleden memnun olması gerekmez mi? Türkiye IŞİD?üzerine gidecekken, PKK?yurtiçindeki saldırılarını niye artırdı?
Bunların hepsi küresel güçlerin menfaatleri ile ilgili...
Hemşerilerimiz olayı salt bir terör yapılanması olarak görmeden, birlik ve beraberliğimize halal getirecek adımlardan uzak durmalıdır.
Terör örgütü son saldırıları ile Türk ve Kürdü karşı karşıya getirmek istiyor; buna asla izin vermemeliyiz.


İL BAŞKANLARI
Genel başkanlar veya il başkanları farketmez; bu kritik günlerde tabanlarını sokağa dökecek yaklaşımlardan uzak durmalıdır.
?İmam-Cemaat meselesi? nde olduğu gibi, il başkanının küçücük bir işaretini bekleyen öfkeli gruplar istenmeyen olaylara neden olabilir...
Bu cihetle, Hüseyin?Cahit Özden, Baki Ersoy ve Mustafa Ayan´ın 1 Kasım seçimlerine yönelik herhangi bir hesap yapmadan halkın huzuruna yönelik sağduyulu telkinlerde bulunması gerekir.
Özellikle gençlik, sosyal medya üzerinden daha kolay örgütlenebiliyor. Bu noktada genel başkanların veya il başkanlarının sosyal medya üzerinden vereceği bir mesaj infial yaratabilir. Kayseri, Türkiye 1980 öncesi ve sonrasında bu tür yanlışların bedelini çak ağır ödedi. Özellikle gençliği yanlış kanalize edecek, onların öfkesini daha da artıracak açıklama ve mesajlardan kesinlikle uzak durmamız lazım.
Üç partimizin genel başkanlarının teşkilatlarına gönderdiği sağduyu mesajlarının iyi okunması gerekir.

MIŞ...MİŞ...MUŞ...
00- Türkiye şehitlerine ağlarken, vatandaşın tepkinin ölçüsünü kaçırmaması isteniyormuş.

00- Güvenlik birimleri teröre tepkiye karşı, diken üstünde duruyormuş.

00- Üç partide liste yarışı sessiz ve derinden sürüyormuş.

00-AK?Parti Genel Merkezi seçilmişlerden oluşan 40 kadar ismi aday adayları konusunda tek tek dinlemiş.

00-CHP´de iki isim malum listenin değişmesi için taarruzdaymış.
MHP?MYK?Üyesi Başbuğ Pınarbaşı´nın adaylık başvurusunu Kayseri´den yapıp yapmadığı merak edilmiyormuş.

AK PARTİ KONGRESİ
AK?Parti büyük kongresi haftasonu Ankara´da yapılacak. AK?Parti´nin kurucuları arasında epeyce Kayserili vardı. Abdullah Gül, Sadık Yakut, Salih?Kapusuz, İrfan Gündüz, Burhan Kuzu hatırlayabildiklerim. Bir dönemde Kayseri AK?Parti yönetim kademelerinde çok etkiliydi. Abdullah Gül´ün önce başbakanlığı, sonra dışışleri bakanlığı döneminde, İrfan Gündüz teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısıydı. Kapusuz-Elitaş grup başkanvekiliydi; Yakut Meclis?başkanvekiliği görevinde bulundu vs. AK?Parti´nin cumartesi yapılacak olağan kongresinde Kayserililerin MKYK-YDK´da hangi oranda yer alacağını merak ediyorum. Kayseri dışındaki Kayserililerle birlikte bakalım kaç hemşerimiz parti yönetiminde görev alacak.

 


8 EYLÜL 2015 KAYTV GÜNDEM paylaşan: kaytv


9 EYLÜL 2015 KAYTV HABER paylaşan: kaytv