Gönül ister ki kimse savaşmasın ama uzunca bir süredir basında ABD´nin ?Vurdum, vuracağım, vurabilirim, az sonra, pek yakında? gibi akıl oyalayıcı demeçlerini duyuyoruz ve artık neredeyse ?Hacivat-Karagöz Oyunu? tadına geldi. İki ülke yetkililerinden gelen sesleri ?Bıy bıy bıy bıy? ?Vallahi karışmam bak Hacivat? şeklinde duymaya başladım?
Bizde bir atasözü var; ?Şuyuu vukuundan beter? diye. Anlamı ?Dedikodusu olayın kendisinden daha zararlı? anlamına geliyor. Seksenler dizisindeki bir karakter bunu güzel anlatıyor. ?Susmuş? isimli bir karakter var. Bu kişi ne yaşadıysa hiç konuşmuyor sadece susuyor, bu yüzden de adı ?Susmuş´ kalmış. Onun bu halini çözemeyen esnaf aralarında dedikodu çıkararak ajan olduğunu yaymaya başlıyorlar ve türlü hikâyeler uyduruyorlar. Dedikodu o kadar yayıldı ve gerçeksi bir hal aldı ki, güya onunla iyi geçinmek için türlü taklalar atmaya başlıyorlar, giden gelen onu deşifre etmeye çalışıyor vs. derken adam yoruldu. Gerçekten ajan olsa kimse ilgilenmezdi bile. Herkes işine gücüne bakar, kim problemliyse o gocunurdu. Yani iddia gerçek olsaydı ?Susmuş? bu kadar karmaşıklığın içine girmeyecekti. ABD´nin yaptığı da bunun gibi, ?İran´a saldıracağız, bugün, yarın öbür gün? deyip sürekli geriyor ve vurulmuştan beter edip diken üstünde tutuyor?
Uluslararası ilişkiler hep yanıltıcı bilgiler üzerine kurulu. Tabii oyunu oynayanlar da dünya kamuoyunu yanıltmak için her türlü numaraya başvuruyor. Bu sayede esas peşinde oldukları meseleyi gizlemiş oluyorlar. Yine bir atasözümüz, teşbihte hata olmaz, ?Saldıracak kurt ulumaz? der. Trump ise sürekli vuracağım diyerek suni bir kriz yaratıyor ve ortalığı geriyor. Bu krizi kendisi yönetiyor yani inisiyatif onun elinde. Kim bilir bir taşla kaç kuş vuruyor arka planda. Yaklaştığı düşünülen savaşla korkutarak silah satmak, krizi bahane edip kaç ülkede döviz kuruyla oynamak, grup kurmaya çalışan ülkelere gözdağı vermek, körfez petrol akış dengesini değiştirmek, Doğu Akdeniz´e açılan Irak-Suriye koridorunun arka giriş kapısı konumundaki Körfez´de bezirgân başı olmak ve daha bilemediğimiz birçok kuş vuruyor olabilir. Malum şu günlerde kriz nerede olursa olsun ana mesele ?Doğu Akdeniz?. Ama nihayetinde mesele dönüp dolaşıp paraya gelecek. Çin petrollerinin %50´si körfezden sevk ediliyormuş. Edilsin dert ne? Körfez tıkansın, Çin petrol bulamasın. Niye? Dünyanın ekonomik güç odağı oluyor ya belki ondandır. Zaten artan vergi Çin mallarının ABD´ye girişini azaltmıştı. Öyleyse Çin yeni pazarlar bulmak zorundaydı. Bu aynı zamanda ?Yeni Dünya Düzeni´nin de amacı. Piyasayı Çin düzenleyecek. Gördük mü vergi krizi bile dijitalcilere yarıyor?
Her zaman iki ABD düşünmek zorundayız; Biri ?Savaşın, silah satalım.? diyen Silah lobisi, diğeri ?Gerek yok, para herkesi hizaya getirir? diyen ve Dijital Çağı tasarlayan Finans Lobisi. Silah Lobisi savaşlarla dünya düzeni ile oynuyor ama aynı zamanda Finans Lobisinin ekmeğine de yağ sürüyor. Çin´i ABD´den uzaklaştırarak bir Avrasya projesi olan ?İpekyolu´na odaklanmasına zemin hazırlıyor. Eh, yeni düzen de bunu istiyor. Yani oyun içinde oyun dönüyor. Bu anlamda ateş gücünü elinde tutan Silah Lobisi oyununu ?Vururum? şeklinde açıktan oynuyor, Finans Lobisi ise onların her attığı adımı avantaja çevirip kendi hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor?
Neticede ABD ?Vallahi vururum bak?, ?Tutmayın lan beni, karışmam ha!? derken olsa olsa silah satıyordur, petrol trafiğine ayar çekiyordur, Yemen´de İran´a karşı Suud´un, elini güçlendiriyordur. Şu silah lobisinin depolarındaki silahlar satılıp bitse de kurtulsak. Vurur mu ki? Vuracak olan davul çalmaz direkt vurur. Bu saatten sonra vursa da gerçekçi olmaz, danışıklı dövüş olur. Hatta İran, İsrail lehine gizli bir karar alsın diye bahane üretiyor bile olabilirler. Şimdiye kadar arka planda yapacağını yapmıştır. Baksanıza ne Avrupa telaşlı ne de Ortadoğu. Bizde de yok? Venezüella esnek darbe girişiminin kurgulanış biçimini de dikkate alırsak ?Trump yine Gorbaçov´luk mu yapıyor?? diye sorabiliriz. Dikkat edersek hep sonuç alınmayan işlere imza atıyor. Bir gün çıkıp ?Ya böyle olmuyor, biz bırakalım bu külhanbeyliğini? diyebilir?
