Demokrat Parti iktidarından kısa süre sonra, “Milli hassasiyetleri” olan bir grup “İnanmış” insan kurdu, İlim Yayma Cemiyeti’ni...
Cemiyet, sonra Anadolu’ya yayıldı. Sıkıntılı zor günler geçirdiği oldu. Özellikle AK Parti iktidarı ile birlikte İlim Yayma Cemiyeti, yurdun dört bir yanındaki şubeleri ve tamamen gönüllü insanlarla milli ve ma-nevi değerlerimize sahip çıkacak nesillerin yetişmesi adına toplantılar organize etti.
İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi’nin çalışmalarını, daha çok da bu cemiyetin üyelerinden olan Yusuf Yerli dostumla yaptığımız sohbetler vasıtası ile takip ediyordum.
Özellikle 7 Şubat hadisesinden sonra dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti gibi tamamen “milli-yerli-yerel” STK’ lara her türlü desteği vermeye başladı...
Dönemin Başbakanı Erdoğan, iki yıl kadar önce Erciyes’ te katıldığı bir açılış ve yemekten sonra dar kapsamlı yaptığı bir toplantı ile İlim Yayma Cemiyeti’nin Kayseri’deki çalışmalarının önünü açma adına, hem cemiyet yöneticilerine, hem de başta Enerji Bakanı olmak üzere, vali, milletvekilleri ve belediye başkanlarına kesin talimatlar verdi...
Bu talimatlara bağlı olarak Cemiyet, Üniversite yolundaki modern kompleksin temelini attı...
Gelip giderken bakıyor ve inşaat çalışmalarının sürdüğünü görüyordum. Meğer yurt bölümü tamamlanmış. Bu bölüm Mavi Marmara (Gazze) şehidi evladımız Furkan Doğan’ın adını taşıyan bir yüksek öğrenim yurdu...
Başbakan Davutoğlu’nun Kayseri ziyaret programı biraz sarkmıştı. Sebebini araştırdığımda Davutoğlu’nun resmi program dışı, İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi’nin “Şehit Furkan Doğan Öğrenci Yurdu”nu ziyaret ettiğini öğrendim... Kendi kendime; “Demek ki inşaat bitmiş” dedim...
Kısa süre sonra İHA yurtla ilgili bir haber yaptı. Haberi bu gazetede manşetten verdik. Bunun üzerine İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şube Başkanı dostum Oğuz Memiş’i arayarak “Oğuzcuğum uygun olduğunuz bir zamanda yurtta çayınızı içmek istiyorum. İnşaat bitmiş sevindim” dedim...
Geçtiğimiz hafta akşam saatlerinde Yurda gittim. Şehit evladımız Furkan Doğan’ın babası Yard.Doç,Dr.Ahmet Doğan Hoca da oradaydı. Hoca, aynı zamanda Cemiyet’in yöneticilerinden...
Oğuz Memiş ve Ahmet Hoca’dan aldığım bilgiler beni sevindirdi. Meğer yurdun yanında modern bir kültür merkezi ve sosyal tesis yapılıyormuş... Yeni tabirle tam bir kopleks... Bu alanda inşaat çalışmaları devam ediyor. Çok amaçlı toplantı ve konferans salonu, restorant, olimpik havuz, kütüphane, sergi salonları vs. ünitelerden oluşan tam bir kültür merkezi.
Biten ve inşaatı devam eden bu merkeze maddi-manevi katkı veren herkesten Allah razı olsun. Bu vesile ile Oğuz Memiş başta, Cemiyet için gönüllü çalışan yöneticileri de tebrik ediyorum.
Mevcut yurt binasında 300’den fazla erkek öğrenci fevkalade modern imkanlarla ve ekonomik olarak uygun şartlarda kalıyormuş. Bu merkezin hemen karşısında Cemiyet tarafından kiralanmış olan bir binada da 400’den fazla kız öğrenci kalıyor.
Her iki yurtta kalan yavrularımızın neredeyse tamamına yakını dar ya da orta gelirli ailelerin çocukları. Ne güzel başlarını sokabilecekleri, kötü alışkanlıklardan uzak, derslerine çalışabilecekleri sıcak bir yuvaları var.
Yurdu ve orada yüzleri gülen öğrencileri görünce 40 yıl geriye gittim... 40 yıl önce rahmetli babasıyla Kayseri’ ye orta okul okumak için gelen bu fakirin, Nuh Naci Yazgan’ın Köylü Talebe Yurdu’nda kalmak için verdiği mücadeleyi, çaldığı kapıları hatırladım...
Bugünün nesli, bu manada çok şanslı... Bunlar güzel imkanlar. Önemli olan bu gençlere dersleri ile birlikte, milli ve manevi değerleri aşılayıp, geleceğin ahlaklı nesillerini yetiştirmektir. İlim Yayma Cemiyeti’nin bunu yaptığına inanıyorum.
00- Başkan Özhaseki CHP liderinden kazandığı tazminat paraları ile sucuk dağıtmaya devam edeceğini söylemiş.
00-CHP’li Kulkuloğlu genel başkanının MİT açıklaması üzerine “Birinci ağızdan bizi kategorize etmemeli. Bildiğini açıklamalı” demiş.
00- Gayretli çalışmaları ile takdir toplayan Tarım Müdürlüğü görevlileri 179 işletmeye ceza kesmiş.
00-OSB Başkanı Hasyüncü Kay-TV ve Erciyes Tv ekranlarında Bölge ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuş.
00- Vali Düzgün esnaf sofrasına oturup dert dinlemiş.
ÖĞRETMENİM
“ İlim müminin yitik malıdır; nerede bulsa almalıdır” veya “Bana bir harf öğretinin kölesi olurum”, ilahi düsturlarının muhatabı olan topluluk eğitim-öğretim ve öğretmene karşı nasıl önyargılı olabilir. Müslüman, daha çok kitap okumak, daha çok araştırmak, daha çok dinlemek, sorgulamak zorunda. Mukaddes emir bu... İlk emir “Ikra-Oku” değil mi?.. İnandığını söylediği kitabı “Oku” ile başlayan, öğrenmenin, ilmin önemine vurgu yapan bir başka din var mı? Niye okumuyoruz? Niye bize ilim-irfan öğreten hocalarımıza saygı da kusur ediyoruz? Niye İslam coğrafyası 16. asra kadar zirvede olduğu gibi değil de, sefil... Eee inandığımız gibi yaşamazsak olacağı bu. Cümle öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
