SAMİ DAYANGAÇ


İKİNCİ ADAM

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


İkinci adam konusuna girerken siyasetle başlamak isteriz. Bildiğiniz gibi ülkemizde ideolojik parti yok. Bir fikir partisi olmadığı için de siyasi oluşumlar liderleri ile anılıyor, liderleriyle biliniyor. Ama o liderler emr-i hak vaki olmadan kendilerinden makamları bırakmadıkları için ikinci adam yetiştirme gereği duyulmuyor. Oysa ülkemizde ideoloji partileri olsa 116 faal siyasi parti olur mu? Şu an parlamentoda bulunan, hazine yardımı alan partilerin ikinci adamları kim? Mesela kendilerinden bırakmadıkları makamları vefat ederek boşaltsalar yerlerine kim geçecek?

Cumhurbaşkanı görevden ayrılsa, Devlet Bey bıraksa yerlerine kim geçer, kim bu kitleleri arkalarından sürükler?

Muhalefette bulunan siyasi parti genel başkanlarına kulak verelim. İktidar olmak, ülkeyi yönetmek gibi bir dertleri var mı? Hiç birinden bir proje duydunuz mu?

Futbol maçlarını izleyenler çok iyi bilirler, maçı anlatanlar sadece bizim gördüklerimizi bize anlatıyorlar. Remzi vurdu top taca çıktı, biz de gördük bunu… Genel başkanlar da aynen maç spikerleri, yarış atları spikerleri gibi bizim gördüklerimizi bize anlatıyor.

Bunun nedeni de yönetmek değil idare etmek. Oysa partiler ideoloji partisi olsalar genel başkanın kim olduğunun bir önemi olmaz. Bakın Amerika'da kaç parti var, genel başkanı kim bilen var mı? Avrupa bu işi nasıl çözmüş hiç merak edip araştıran oldu mu?

İkinci adamlık konusunu sadece siyasetle sınırlamasak her ortamda bulunduğunu gözlemleriz. Mesela futboldan örnek verelim. İki süper adam getirildi ve bu iki süper adam Fatih Terim ve Mustafa Denizli'yi yardımcı yaptılar, önlerini açtılar.

Onlar ne yaptı? Kimi yetiştirdi? Şenol hayatında kazanma ihtimali olmayan paraları milli takımdan kazandı, bir tek hoca yetiştirdi mi?

Bu tezimizi il bazında da değerlendirmek mümkündür. İl başkanları ayrılsa yerlerine gelecek kişi hazır mı? Belediye başkanları bıraksa seçimle gelene destek verecek çok iyi yetişmiş başkan yardımcıları var mı?

Sözün özü, ülkemizde sistem değil, şahıslara yönelik bir yaklaşım var. Bakınız bir önceki milli eğitim bakanı hakkında kardeşi aracılığı ile yardımcı kitap alındığı, hem de çok yüksek bir meblağ olarak açıklandı. O zamanki bakan yardımcısı şimdi bakan, yardımcı kitap işini askıya aldı. Hangi karar doğru? Neden hiçbir batılı ülkede olmayan bizde oluyor? Batının parasını kullanıp batılı olunmuyor ne yazık ki.

 

Mış… Muş…

___Üniversitede tam zamanlı çalışan hocaların özel hastanelerde de görev yapması hep ayıp hem de günah olarak yorumlanıyormuş.

___Bu hocaların büyük paralar alarak özel hastanelerde ameliyatlar yapmasına rektör, dekan, il sağlık müdürü neden seyirci kalıyor anlaşılamıyormuş.

___Hocaların özel hastanelerde ameliyatlar, muayeneler yapması ‘soruşturma açıldı’ diye açıklama ile geçiştirilmemeliymiş.