Hukukta geciken adaletin adalet olmadığı yolunda bir hüküm var.
Bundan iki sene önceki bütçe görüşmelerinde CHP Lideri Kılıçdaroğlu Kayseri Belediyesi’ni, hatta sadece Belediyeyi değil Adliyeyi, Valiliği neredeyse topyekün şehri zan altında bırakan iddialarda bulundu... Hukuk hüküm verdiği için aynı isnatta bulunmamızda bir mahsur yok; aylarca TV ekranlarında, siyaset meydanlarında Kayseri’ye bühtanda bulunan Kılıçdaroğlu ve sözcüleri bir bir mahkum oldular.
Sadece Başkan Özhaseki’ nin açtığı 13 davadan üçü Kılıçdaroğlu’nun aleyhine sonuçlandı. Tazminat bedeli, avukatlık ücreti, harç ve vergilerle birlikte bu rakam 80 bin lirayı buldu. Diğer davalar devam ediyor.
Başkan Özhaseki kendisine yönelik iftiraların ikinci yılında 3.5 ton tazminat sucuğunu aşevlerinden yemek, belediyeden ekmek alan fukaraya dağıttı. İnşallah Kılıçdaroğlu ve O’nu bu yola sürükleyenler bundan ders çıkartır.
EKE’DEN AÇIKLAMA
MHP İl Başkanı Mete Eke ile dün akşam saatlerinde bir telefon görüşmesi yaptım. Dün özellikle gazete patronları ile ilgili bir toplantı nedeniyle oldukça yoğundum. Bu satırları dahi 17.00 gibi ancak yazabildim.
Siyaset bir yana, Mete Eke ile Veli Altınkaya olarak ikili bir dostluğumuz, kardeşliğimiz var. Benim söylememe ihtiyacı yok ama Eke’nin babayiğit, delikanlı bir insan olduğunu buradan bir kez daha hatırlatalım.
Sayın Başkan partisinin İGM grubunda bütçe aleyhine oy kullanan arkadaşlarının detaya girmemekle birlikte, “başka saik ve telkinlerle” bunu yaptığını inanıyor. Bunun dışında bütçeye lehte oy veren 9 arkadaşının da “Yapılanların doğru olduğuna inandığı için” böyle bir irade ortaya koyduklarını söylüyor. Dostluğumuza binaen bütçeyle ilgili birçok konuyu ele almama rağmen, MHP Grubu’nun iki ayrı noktada oy kullanmasını manşete taşımama da biraz sitemli...
Eke “Biz kayıtsız şartsız her yapılana kötü diye bakan bir muhalefet anlayışına sahip değiliz. İyi gördüğümüze iyi, tasvip etmediğimize de kötü deriz” diyor...
NOT: Dün bu sütunda 2013 bütçesi ile ilgili bazı sorular sormuştum. Saat 17.00’a kadar MHP ile ilgili bölüm dışında gelen bir cevap yok... Kalan soruların cevabını olağanüstü bir yoğunluk olmazsa yarın bu sütunda vereceğim.
MHP’Lİ ÜYEDEN ‘SARI ZARF’ SUÇLAMASI
İl Özel İdaresi memurlarına İGM kararıyla ödenen “Denge Tazminatı” ile ilgili olarak Vali Yılmaz tarafından Bakanlıktan istenen müfettişler, bir soruşturma yürütüyor. İki müfettiş önceki hafta bu konuda İdare Genel Sekreteri Atsız’ın yazılı savunmasını almıştı. Atsız’ın bu ödemeyi İGM’nin verdiği yetkiye dayandırması üzerine de Bakanlık imzalı tüm İGM üyelerine gönderdikleri bir ‘sarı zarfla’ onların da savunmalarını istemişlerdi.
İGM’nin MHP’li üyelerinden İsmihan Gülser Üçok’un ‘Sarı Zarfa’ karşılık verdiği savunma elime geçti. Avukat olan Üçok, çeşitli kanunlara atıfta bulunduğu savunmasında İGM’ nin bu yönde aldığı kararın “Şu anda İdaremizde, karar alındığı dönemde yasaya uygun olan, şu anda yasal olmayan, ama geçerli olan bir meclis kararı vardır” diyor.
Savunmanın devamında ise yeni düzenlemeyle Vali’ye verilen yetkiye atıfta bulunularak bu konuyu gündeme almaması hasebiyle İGM Başkanı ve bu yönde talepte bulunmadığı için Vali Yılmaz iddialı bir cümleyle suçlanıyor... Bakın savunmadaki o paragraf şöyle:
“...Bu konuda ne Meclis Başkanı’ndan ne de İlimiz Valisi’nden, bu hususun yeni yasal düzenlemeye uygun hale getirilmesi için bir gündem oluşturulması ve gündeme alınması talebi olmadan direk meclis üyeleri olarak, bu konuda savunmamızın istenmesini gerektirecek suç duyurusunun yapılmasını da ‘hakkın ve görevin kutüye kullanılması ve görevin ihmali olarak’ addetmekte olup, asıl bu yetkililer hakkında işlem yapılması kanaatındayım.”
MHP’li Meclis Üyesi İsmihan Gülser Üçok kendilerinin değil İGM Başkanı Sadettin Aydın ile Vali Şerif Yılmaz’ın hakkında işlem yapılmasını istiyor. Bakalım bundan sonra ne olacak?...
SYDV’NİN PEUGEOT MARKA ARACI
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ANAP iktidarı döneminde kuruldu. Vakfın adı uzun olduğu için halkta, siyasilerde “Fak-Fuk-Fon” dedi. Fak-Fuk Fon’ la ilgili maalesef Kayseri’de yargıya da intikal etmiş olumsuzluklar yaşandı... Vakfın hizmete yönelik bazı mal varlıkları ve araçları var. Dün bir ihbar aldım; Muhbir, iki hizmet aracından peugeot marka olanının haftasonları ara ara bir yetkilinin eşi tarafından kullanıldığını söylüyor. Ben de “ Canım ne var bunda. Bu araç fakirin, fukaranın tespiti için kullanılıyorsa ne güzel. O yetkili kapı kapı gezip de muhtaç insanları belirleyecek değil ya.. Hanımefendi muhtemel ki garip-gurebayı tespit için bu araçtan hizmet alıyordur” dedim... Kayseri büyük gibi görülür, ama aslında küçük bir şehirdir. Önce kendi nefsime söylüyorum, başkasının yapmasını istemediğimiz bir şeyi önce bizim yapmamamız gerek.
