VELİ ALTINKAYA


İKİ KİTAP, İKİ İSİM

İKİ KİTAP, İKİ İSİM


Bu şehrin yetiştirdiği iki değerli isim... Gazeteci-Yazar Hulusi Turgut ve TBB Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu...

Bu iki değerli isim sağolsunlar geçtiğimiz hafta arayarak son kitaplarını göndermek üzere adresimi istediler.

 Kıymetli bir hukuk adamı olan, Prof.Dr.Metin Feyzioğlu,  “Çıkış Yolu” adlı eserini 13 Ocak’ta “Çok Değerli Dostum Veli Altınkaya’ya en içten selam ve saygılarımla”  yazarak imzalayıp göndermiş...

Gazeteci -Yazar Hulusi Turgut Ağabeyim ise; “Büyük Türkiye”nin Hikayesi” başlıklı 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in hayatını daha çok da fotoğraf ve notlarla aktardığı eserini, 14 Ocak’ta “Güzide Hemşehrim;  Değerli Meslektaşım, Sayın Veli Altınkaya’ya  sevgi ve saygılarımla” cümlesini kullanarak imzalayıp göndermiş sağolsun...

Bilgi Yayınevi’nin neşrettiği “ÇıkışYolu” adlı eserin 9. basımı yapılmış. 13 günde tam 9 baskı yapmış bir eser...

Av.Prof.Dr.Metin Feyzioğlu, Türk siyasi hayatının değerli isimlerinden biri olan, hemşehrimiz Prof.Dr.Turhan Feyzioğlu’nun torunu...

Henüz 45 yaşında... 36 yaşında hukuk profesörü olmuş, 38 yaşında mezun olduğu, ülkemizin en önemli hukuk fakültelerinden biri olan Ankara Hukuk’ta dekanlık yapmış; 40 yaşında Ankara Barosu’nun başkanlığına gelmiş ve nihayet 43 yaşında iken Türkiye Barolar Birliği’nin 8. başkanı olarak % 50 oyla seçilmiş bir hukuk adamı...

Bir hukuk adamı için, Türkiye Barolar Birliği başkanlığı şüphesiz onurlu bir görev...

Ben bunun Metin Feyzioğlu için yeterli olacağını sanmıyorum... O’nu çok değil, yakın bir tarihte Türk siyasi hayatının rahmetli dedesi gibi önemli bir noktasına göreceğimi umuyorum...

“Çıkış Yolu”nda Feyzioğlu, çeşitli programlarda yaptığı konuşmalara yer vermiş.  Yazı puntosu ve hacmi büyük 450 sayfalık güzel bir eser olmuş “Çıkış Yolu”

Okursanız, son yıllarda yaşadığımız hukuki sıkıntılar başta, gündeme dair önemli tespitleri bir kez daha hatırlamış olursunuz...

Türkiye’nin her manada bir hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünün hakim olması noktasında gelecek adına kendisinden çok şey beklediğim değerli hemşehrimiz  Av.Prof.Dr. Metin Feyzioğlu’na gösterdiği nezaket dolayısıyla teşekkürlerimi sunuyorum...

 Hulusi Turgut’un adını ilk kez 1991’de duymuştum. Henüz 30 yaşında,10 yıllık bir gazeteciydim...

O, bizim meslek büyümüğümüzdür. Gençlik yıllarında araştırmacı gazeteciliği, ilerleyen dönemlerde ise, herbiri belgesel niteliği taşıyan araştırma yazıları ve kitapları ile çizgisini hiç bozmadı Hulusi Abi... İnandığı ve doğru bildiği yoldan yürüdü; yürüyor...

Hulusi Abi, 1991 genel seçimlerinde Kayseri’den DYP milletvekili adayı olmuştu. O dönemde tanıdım... 2000’li yıllardan sonra daha sık görüştük.

Kayseri Barosu’nun eski başkanlarından olan babası merhum Yusuf Ziya Turgut, 1950’de DP’den milletvekilliği yapmıştı.

Hulusi Abi, DYP’de genel başkan yardımcılığı da dahil, önemli görevlerde bulundu.

Hulusi Abi, bu topraklardan yetişmiş önemli bir gazeteci-yazardır. Anadolu’nun değer yargılarını asla kaybetmeden kendisini yetiştirmiş, tam bir “İstanbul Beyefendisi”dir...

Doğduğum yıl (1961), henüz 19 yaşında iken Kayseri’ de münteşir Erciyes Telgraf Gazetesi’nde gazeteciliğe başlamış Hulusi Abi... Hürriyet, Milliyet, Sabah, Akşam, Güneş,  Tercüman, Günaydın,Yeni Yüzyıl gibi gazetelerde THA’da önemli görevlerde bulundu. Çok sayıda araştırma yazısı yayımlandı. İstanbul Üniversitesi’nde “Türkiye’de Bulvar Gazeteciliği” konusunda yüksek lisans yaptı. İstanbul ve Kadir Has Üniversiteleri İletişim Fakülteleri’nde uzun süredir hocalık yaptı, yapıyor...

Hulusi Abi, kurucusu ve genel müdürü olduğu ABC Yayınları arasında neşrettiği “Büyük Türkiye”nin Hikayesi’ nde, ülkemizin son 60 yılında alın teri olan, 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in (Allah hayırlı ve sağlıklı ömürler versin) hizmetlerini daha çok da fotoğraf belge ve kısa notlarla aktarmış...

Yaklaşık 250 sayfalık büyük boy, tamamı renkli bu eserin 55. sayfasında,  60 yıl kadar önce  Kayseri’de çekilmiş Demirel’in fayton üzerinde halkı selamladığı fotoğraf (Gazetenin birinci sayfasında görebilirsiniz) ülkemizin nereden nereye geldiğinin de güzel bir resmi...

Ağabey dediğin işte tam böyle olur... 73 yaşındaki Hulusi Abi’me Allah’tan hayırlı ömürler diliyorum. Şükürler olsun sağlıklı ve eli kalem tutuyor. O’nun ülkemize daha çok sayıda belgesel niteliğinde eser kazandıracağına eminim...