İDRİS YAVUZ


HZ. MUHAMMED (SAV) ÖRNEK BİR DEVLET BAŞKANIDIR

YAVUZCA - İdris YAVUZ


Müslümanım demek için Hz. Muhammed’i (s.a.v) iyi tanımak gerekir. Son dinin son peygamberi, düşmanları tarafından bile kendisine ‘El-Emin’ güvenilir insan diye tanımlanmıştır.

Onun peygamberlik görevi 40 yaşında başladı; 23 yıl içerisinde bozulmuş, parçalanmış toplumu düzene soktu. “Ben yalnızca sizler gibi bir insanım” demek suretiyle, devlet adamlığını, siyaset alanında da gösterdi.

Onun başarı grafiğinde; güçlü bir fikir, inanç, hürriyet ve adalet vardır. “Hırsızlık yapan, kızım Fatıma bile olsa elini keserdim” diyebilen bir lider.

Hz. Muhammed (s.a.v) 40 dava arkadaşıyla yola çıkmış, bu gün iki milyarı aşan bir topluluğun lideri olarak temayüz etmiştir.

Hz. Muhammed’in (s.a.v) devlet adamlığı ve liderliğini takdir eden birçok tanınmış devlet ve ilim adamlarının övgülerinden bazılarını burada zikretmek istiyorum;

 Avrupalı bilim adamı Lamartine (Paris 1854); “ Hz. Muhammet (s.a.v) düşünür, hatip, kanun koyucu, mücadeleci, fikir adamı, yirmi devletin kurucusu, büyük insan.” derken

 T. George Bernanrd Shaw ( İrlandalı, düşünür ve tiyatro yazarı) ise:

“Ben Hz. Muhammed’i inceledim. O’nu insanlığın kurtarıcısı olarak bilmek gerekir. Ben inanıyorum ki o modern dünyanın egemenliğini elde etse, problemleri çözer, dünyanın çok ihtiyaç duyduğu barış ve saadeti getirir.” diyor.

Johann Wolfgang von Goethe (Alman Şair ve Yazar); “Hiç kimse Hz. Muhammed’in prensiplerinden daha ileri bir adım atamaz. Avrupa’ya nasip olan bütün başarılara rağmen bizim bütün kanunlarımız, İslâm medeniyetine bakarak çok eksiktir. Biz Avrupa milletleri, büyük medenî imkânlarımıza rağmen, Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız” demektedir.

Prof. Dr. Michael Hart; “Tarihteki Yüz Büyük İnsan” adlı kitabıyla bütün dünyada yankılar uyandıran Amerikalı bilim adamıdır. Kahire’de çağırıldığı bir ödül töreninde, El-Ahram Gazetesi muhabirlerince sorulan; “Kitabınızın yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçti neredeyse. ‘100 ünlü Adam’ adlı kitabınızda birinci yeri Hz. Muhammed’e (s.a.v.) ayırmıştınız, hâlâ bu görüşünüzde ısrarlı mısınız?” şeklindeki soruya şu cevabı vermişti:

“Bu ünlülerin ilk listesidir. Bu sayı 200-300’e bile çıkarılsa Hz. Muhammed’in (s.a.v.) listenin başındaki yeri sabittir.

Ben ünlüleri incelerken bazı sabit kriterler ortaya koydum. Bunlardan biri de, ünlülerin insanlık tarihinde bıraktıkları geniş ve derinlemesine izlerdir. Benim, ünlülerin en ünlüsü olarak Hz. Muhammed’i (s.a.v.) tercihim ise, O’nun hem peygamberliği, hem de dinî ve dünyevî seviyede fevkalade başarılı olmasıdır. İnsanlık ahlâkı, felsefî ve hukukî olarak İslâm’dan daha mükemmel bir din görmemiştir. İnanıyorum ki Hz. Muhammed (s.a.v.) her yönüyle mükemmel bir insandır...”[1] diyor.

Thomas Carlyle (Meşhur İngiliz Düşünür; “Hz. Muhammet, kral ve vezirler gibi azamet ve debdebe perdeleriyle gizlenmiş değildi. Kendi hırkasını kendi yamalar, kendi ayakkabısını kendi tamir ederdi. Harbe gider, ashabı ile istişare eder, emirlerini onlarla beraber verirdi.

Dünyada taç ve ihtişam sahibi hiçbir imparatora, yamalı bir hırka içindeki bu insan kadar hürmet ve itaat edilmemiştir. İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.” ifadesini kullanıyor.

Prens Otto Von Bismarck; “Ben şunu iddia ediyorum ki, Hz. Muhammed en seçkin bir kıymettir. Seninle aynı asırda olmadığım için üzgünüm ey Muhammed!” demektedir.

Shebol (1927 Hukuk Kongresi Başkanı; “Hz. Muhammed (s.a.v.) ümmî olmasıyla beraber, on üç asır evvel öyle kanunlar ve esaslar getirmiş ki, biz Avrupalılar iki bin sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek, mutlu nesiller oluruz”demektedir.

Atatürk Hz. Muhammed (sav)’e hayranlığını ifade ederken; “Bütün dünya Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli ve onu örnek almalıdır. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler[2].

Büyük bir inkılâp yapan Hz. Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir."[3] .

Atatürk, 1926 yılında yaptığı bir konuşmasında:

'' Hz. Muhammed’in izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür'' ifadelerini kullandığına dikkat çekmektedir.

Atatürk 1930 yıllarında, İslam düşmanı bir şarkiyatçının Hz. Muhammed hakkında yazdığı bir kitabı tercüme eden bir yazar, eserini Atatürk’e takdim eder. Atatürk kitabı inceledikten sonra tarihçi Prof. Dr. Şemsettin Günaltay’ı çağırtır ve kitap hakkında fikrini sorar. Günaltay’ın cevabı:

 - Ele alınacak bir şey değil, bu bir faciadır Paşam”. deyince  Atatürk;

 - Bu paçavrayı toplatın ve tercümeyi yapanı hükümet kapısından uzaklaştırın” [4] der.

 İşte bu örnek devlet adamı Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatından bir kesittir.

……………………………………………………..

Kaynak eserler;

[1] : Dünya tarihindeki en etken 100 Kişi, New York: Hart Yay. 1978, S. 33

[2] Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979

[3] Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4] Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş