SAMİ DAYANGAÇ


HULUSİ AKAR KONFERANSLARI


 

Silahlı kuvvetlerimizin her kademesinde üstün başarılar gösterip en üst makam olan Genel Kurmay Başkanlığı'na kadar yükselip ismini altın harflerle yazdıran Hulusi Akar Paşa, silahlı kuvvetlerin sivil çatıda toplanması sırasında da bu tecrübe ve birikimi Milli Savunma Bakanı olarak da başarıyla yerine getirmişti. Sonra Cumhurbaşkanımızın ricası ile de şehrimizden milletvekili oldu, hemşerileri bu başarılarla dolu geçmişe sahip evladını bağrına basmış milletvekili seçmişti. Meclis’te de Milli Savunma Komisyonu Başkanı seçilip, yurt dışına ülkemizi stratejik önem arz eden toplantılarda temsil ederken de yurt içinde konferanslar vermeye devam etti ve ediyor. Ayrıca, milletvekilliğini yaptığı Kayseri’de önem arz eden her toplantıya mutlaka katılıyor, yani vatandaşıyla hep iç içe. En son Sakarya’da düzenlenen konferansta konuşmacı olan Hulusi Akar, son derece önemli açıklamalarda bulunmuş, ilgimizi çekti, sizlere de sunalım istedik. 

Hulusi Akar Bakanımızın en dikkat cümlesi şöyle oldu: Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, 'yapamayız' dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” 

Ne kadar önemli ve gurur duyulacak bir ifade. Artık silahlı kuvvetlerimiz kendi yağıyla kavrulan, kendi sitemini geliştiren ve gerektiğinde de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan sisteme geldi. 

Hulusi Akar Paşa konuşmasında elbette İsrail ile Filistinli kardeşlerimizin mücadelesine, İsrail’in uyguladığı vahşete de dikkat çekti.”Devletlerin iki temel hedefi var, biri devletin bekası diğeri insanlarının refahı bunun için büyük ve güçlü ülke diyerek çalışmalarımızı gece gündüz demeden yaptık. Şu anda yaptığımız çalışmalar neticesinde uluslararası alanda özne halinde geldi. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız ise tüm dünya oldu”

Terör hususuna da değinen Hulusi Akar, “Biz, terör meselesini ortadan kaldırmak için çözüm süreci başlattık ama gerçek teröristler bunun peşini bırakmamak için azgınlaştılar. Bunun üzerine ise 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren bugünkü yapmakta olduğumuz operasyonlar başladı. Dağlarda hava saldırılarıyla teröristler çukurlara gömüldü, barınaklar yıkıldı. Mehmetçik karşısında dağlarda duramayanlar illerde ve ilçelerde halkı siper ederek çukur kazıp bir yere varacaklarını zannettiler. Mehmetçikler sadece ve sadece teröristleri kazdıkları çukurlara gömdüler. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra artık bu ordu bir şey yapamaz denildiği bir noktada Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekâtları gerçekleşti ve en sonda da Bahar Kalkanı yapmak suretiyle göçü engelledik. Teröristlerin hevesleri de kursaklarında kaldı ve onları destekleyenlerin de eylem yapmasına müsaade etmiyoruz. 4 bin 500 DEAŞ’lı Suriye’nin kuzeyinde TSK tarafından etkisiz hale getirildi ve diğer tarafta da PKK ve YPG bunların birbirinden hiçbir farkı yok, bunlar tamamen uluslararası oyunlar, isimleri değiştirmek suretiyle kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar, buna da biz müsaade etmiyoruz. Biz kimseyi dininden, renginden dolayı ayırt etmedik, edemeyiz, böyle bir yetkimiz yok bizim inanç olarak. Türkler, Kürtler, Zazalar, Araplar kardeştir, 85 milyon biriz, tek yumruk ve tek yüreğiz. Bunun da en güzel kanıtı biz yüz yıllarca beraber yaşadık, ekmeğimizi bölüştük, kız aldık, kız verdik bu alçaklar ortaya çıkıp aramıza fitne sokuncaya kadar ve en değerli olanı da Cumhuriyeti beraber kurduk, teröristlere ve darbelere karşı beraber durduk, bunun da kanıtı şehitliklerdir”.

Kıymetli okur, Hulusi Akar Bakan görüldüğü gibi üniformasını çıkarsa da aynı yoğunlukta, durmadan, yorulmadan vatanı ve milleti için çalışmaya aynen devam ediyor. Bizler de vatanı ve milleti için koşan, koşturan Hulusi Paşamız gibi devlet adamlarına dualarımızla teşekkür edelim.

 

GÜNÜN SÖZÜ: Allah’tan başka hiç kimseden bir şeyi iki kere isteme…