O´nun adını Genelkurmay 2. Başkanı olduğu yıl duymuştum. Sonra Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile birlikte genelkurmay başkanlığının da yolu açılmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti´nin,Türk Silahlı Kuvvetleri´nin 29. Genelkurmay Başkanı hemşehrimiz Orgeneral?Hulusi Akar´dan bahsediyorum.
Paşa, zaman zaman bazı çevrelerin eleştirilerine maruz kalıyor. Bu eleştirilerin neredeyse önemli bir bölümü haksız.
TSK´ya komutanlık etmiş her genelkurmay başkanımızı saygı ile anarız; ancak, ?Seri Paşa´ lakaplı Hulusi Akar, günü gelince daha iyi anlaşılacak ki kendinden öncekilerin bir bölümünden farklı bir asker...
Bizde maalesef, rütbeli askerlerin bir bölümü, geçmişten kalma alışkanlıkla halktan-sokaktan uzaktır. Bunlar daha çok lojmanları veya orduevleri ile kışla arasında gidip-gelirler. Demiyorum ki, rütbeli askerler ortalama vatandaş gibi üniformaları ile olur olmaz her yerde bulunsunlar.
O yapıdaki askerlerin bir bölümünün kendilerine inşa ettikleri fildişi kulelerinden halka ve halkın değerlerine hep tepeden baktıklarını ifade etmeye çalışıyorum. O tipler, her zaman kendilerini üstün ve güçlü gördüler. Demokrat geçindiler; ama, demokrasiye, millet iradesiyle, milletin değerleriyle barışık olmadıklarını nice darbe, muhtıra ve bildirileriyle gösterdiler.
Sümer?Lisesi (bazı çevrelerin zannettiği gibi, Kayseri Lisesi mezunu değil. Kayseri Lisesi´nde başladığı eğitimini Sümer?Lisesi´nde tamamladı) mezunu olan Akar Paşa, daha lise çağlarından başlayarak milletin değerleri ile barışık yetişti. Kayseri´de milli ve manevi değerlerine bağlı bir muhitte yaşayan Akar, Harp Okulu yıllarında da İstanbul´da aynı muhitten ayrılmadı.
Milli ve manevi değerlere bağlı olmak; bu milletin geleneklerine, tarihi bilgi ve birikimine saygı duymak ve bunu özümsemektir. Bu doğrultuda ülke ve ülküsü için her türlü fedakarlığı yapabilmektir.
Bazı çevreler, ?milli ve manevi değerlere bağlı olmak´ dediğimiz zaman, Cumhuriyetin Kurucu İradesinin temel kriterlerine bağlılıkta arıza arıyorlar. Milli değerlerine bağlı olmak, tam da cumhuriyetin temel değerlerine inanmak, yaşamak ve yaşatmak demektir.
Silah arkadaşlarının, ?Su uyur, Hulusi Akar´ diye tespit yaptığı Akar Paşa, suyun uyuyup, düşmanın uyumayacağını bilecek kadar iyi bir asker ve ufuk sahibi...
Paşa tam bir vatansever.
PKK´lı alçakların doğu ve güneydoğudaki bazı şehirlerimizde hendek kazdıkları, ?kurtarılmış mahalleler´ oluşturduğu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paşa´dan askerlerin, alçakları bu mahallelerden temizlemesini ister.
Paşa, Cumhurbaşkanı´ndan aldığı bu emirle silah arkadaşlarına gerekli talimatı verir. Ancak, mesai arkadaşlarından bazıları askerlerin şehir içinde terörle mücadele yetkisinin olmadığını, şehir içinde terörle mücadelenin polisin sorumluluğunda bulunduğunu hatırlatarak itiraz etmeye kalkarlar. Endişelerini paylaşırlar dersek daha doğru olur.
Bu endişeleri gidermek üzere kanun talebinde bulunan arkadaşlarına ve o kanunun zamanla çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan´a mealen, ?Efendim kanun filan önemli değil. Önemli olan vatanın birliği ve dirliği. Bunun için her asker gerektiği zaman şehadet şerbetini içmeye hazırdır´ diyecek kadar yürekli, vatansever, gözü kara bu millete sevdalı bir isimdir Akar Paşa...
Paşa, geçmişte gördüğümüz bir çok mevkidaşının aksine ailesi ile birlikte şatafat ve saltanattan uzak, ortalama bir hayat yaşıyor.
Bu millet, asker bir milletir. Askeriyeyi de ?Peygamber Ocağı´ gördüğü için, rütbesiz erden, orgenerale kadar üniformalı herkese saygı ve sevgi gösterir. Tabi bunun karşılığını da askerden bekler. Bunun için özellikle rütbeli askerlerin kendileri gibi olmasını ister.
İşte Akar, bu milletin içinden çıkmış, milletin değerlerine, ülkesine ve ülküsüne bağlı bir askerdir.
Paşa´nın zamanla ortalama vatandaş tarafından da daha iyi anlaşılacağını sanıyorum. Hele hele Kayseri zamanla O´nu daha iyi tanıyacak ve daha çok sevecektir. Kısa bir süre sonra, Kayseri de, Türkiye de, O´nun farklı bir genelkurmay başkanı olduğunu çok daha iyi anlayacaktır.
İki yıl daha kahraman ordumuzun komutanlığını yapacak olan Paşa, bu şehrin, bu ülkenin tarihine adını ?amel defteri kapanmayacak şekilde´ yazdırmıştır. Adı bu şehirde hiçbir zaman unutulmayacaktır.
Kendisini millete, devlete yaptığı hizmet ve örnek davranışları nedeniyle saygıyla selamlıyorum.
KTO´DA ?ERKEN
SEÇİM´ YAPILABİLİR
TOBB´a bağlı oda ve borsalarda seçim süreci devam ediyor. 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasında yapılacak seçimler için KAYSO ve Ticaret?Borsası´nda süreç sakin işlerken, KTO´da ise heyecan dorukta. Hemen belirtelim Borsa´da seçimler 7 Ekim´de yapılacak. Bu arada KTO yönetiminin de 1 Ekim veya 8 Ekim´de sandığa gitmek üzere Seçim?Kurulu ile bir ön görüşme yaptığı söyleniyor. Seçim?Kurulu memurları, işi biraz öteleme niyetinde gibi. Ama sonuçta kararı verecek olan Kurul... Yani KTO´da elbette yasaya uygun, bir ?baskın´ veya ?erken´ seçim takvimi işletilebilir. KTO´da muhalif cenah seçimlerin 22 Ekim´de yapılacağına inanıyor. Ama mevcut yönetim aynı kanaatte değil. Bu arada sosyal medyada ?adaymış gibi´ mesaj veren H. Ali Kilci ve Nedim Olgunharputlu´nun da aday olacaklarını sanmıyorum.
Mış? Miş? Muş?
00-AK?Parti Grup?Başkanvekili Mustafa Elitaş ABD gezisini yarıda keserek genç yaşta hayatını kaybeden kayınbiraderi Ahmet Ulubaş´ın cenaze törenine katılmış.
00-Enerji Eski Bakanı Taner?Yıldız bayram süresince her davete icabet ederek takdir toplamış.
00- CHP´de pazar günü delege sandığı kurulacakmış.
00-Ticaret?Borsası´nda seçimler 7 Ekim´de yapılacakmış.
00-KTO yönetimi ?erken´ veya ?baskın´ bir seçim hesabındaymış.
00- KTO?eski Başkanı Yılmaz?Büyüknalbant, KAYSO´ya adaylık defterini kapatmış gözüküyormuş.
00-Bazı vekillerimiz ekimde yapılacak seçimlerde ?kırmızı plaka´ rüyası görüyormuş.
