VELİ ALTINKAYA


HOCAMIN YARGIÇ KIZI...

Gündem - Veli Altınkaya


1979- 1980´de Merkez Endüstri Meslek?Lisesi Makine Ressamlığı Bölümü´nden mezun oldum. Sonra Kayseri Meslek?Yüksek Okulu´nun İşletme Muhasebe Bölümü´nü bitirdim... Ve yıllar sonra, yüksek okuldan bir arkadaşım ?Veli neden İşletme Fakültesi´nin 3. sınıfından başlayıp da lisans diploması almıyorsun? dedi.

Böylece Anadolu Üniversite İşletme Fakültesi İşletme Bölümü´ne kayıt yaptırdım ve uzun süren (derslere çalışmadığım için) bir talebelik sürecinden sonra, 3 yıl önce bu fakülteyi biterek lisans diplomamı da aldım. Diploma çekmecemde duruyor. Bu saatten sonra bir işe yarayacağından değil de, 15 yıla yakındır emekli olan ve halen çalışan biri olarak, ?acaba çevremize örnek olur muyuz´ mantığıyla lisans diplomasını aldık.

Ülkemizin yıllardır devam eden bir yanlışı, lisede teknik resim, üniversitede işletme okumuş biri olarak 37 yıldır fiilen gazetecilik yapıyorum.

Neyse geçelim asıl konumuza...

Lisede okurken Makine Ressamlığı Bölümü Şefi Hocamız Ahmet?Sicimgiller´di. O tarihlerde yanılmıyorsam 50´li yaşlardaydı. Beyefendi bir insandı. Öğrencilerin sevdiği bir hocaydı. Adımızı bilsin bilmesin hepimizi çağırırken, ?efendi, efendi´ diye hitap ederdi. Daha çok da derste söylediğini tam anlamadığımızda ya da bir şey yapmamızı istediğinde böyle hitap ederdi Hoca...

Bisikletle okula gidip gelirdi. Evi neredeydi bilmiyorum; ama sanıyorum Sahabiye taraflarındaydı. Gidip gelirken Hoca´nın bisiklet sürüşünü takip eder, ara ara da o haline bakar gülerdik. Pedalı üç kez çevirir, bisiklet o hızla bir müddet gider; sonra bir defa daha üç kez çevirirdi. Oysa insanlar pedalı sürekli çevirerek daha hızlı sürmeyi yeğlerdi bisikleti...

/resimler/2019-4/9/1714053195002.jpg

Belli ki hocamızın o halim- selim, babacan tavrı bisiklet sürüşüne de yansımıştı. Bizleri üzmedi. Belki biz ona layık birer öğrenci olamadık. Zira bizim lisede ve yüksek okulda okuduğumuz yıllar aramıza sağcı- solcu diye fitnenin sokulduğu yıllardı. Çok merak etmemize rağmen hocamızın siyasi görüşünü hiç öğrenememiştik. Zaman zaman siyaseti açacak olsak, ??Efendi, siz dersinize bakın, okulunuzu bitirip vatana- millete, ananıza- babanıza hayırlı birer evlat olun? der ve konuyu kapatırdı.

Biz mezun olduğumuzda hocamız devam ediyordu. Sanıyorum 90´lı yılların ortasına kadar yani 65 yaşına kadar görevini sürdürdü. Sonra hiç görmedim; aynı bölümde daha genç hocalarımız olan?Burhan Özdemir ve Mehmet?Küçük´ü gördükçe Ahmet?Hoca´nın sağlığını sorardım. ?İyi, bildiğiniz gibi; hiç değişiklik yok. Hoca bisikletle yaşamaya devam ediyor? derlerdi.

2014 Yerel Seçimleri öncesiydi. Yine Gazeteciler?Cemiyeti Başkanı idim. Teknoloji (bilişim- internet) bugüne kıyasla 5 yıl önce daha geriydi. Seçim sonuçları bugünkü gibi tıkır tıkır alınamıyordu. Daha eskiler daha kötüydü tabi...

Ajanslarda görev yapan arkadaşlarımız, ?Başkanım İl Seçim?Kurulu Başkanı´nı ziyaret etsek de, bize seçim kurullarına gelen bilgileri belli periyotlarla vermeleri konusunda ricada bulunsak? dedi.

Ajanslardan iki arkadaşımla birlikte önceden randevu aldığımız İl Seçim?Kurulu Başkanı´nın odasına girdik... Bir hanımefendi, Hakime Hanım, bizi olanca nezaketi ve mesafeli bir duruşla karşıladı.

Doğrudan meramımızı anlatmadan hal- hatır sorduk. Birden masasındaki isimliğe gözüm ilişti. ?Buket Sicimgiller´ yazıyordu. Öyle ya, ?Sicimgiller´ soyadı her zaman kullanılan bir ad değildi. ?Hakime Hanım nerelisiniz, Ahmet Sicimgiller´le bir akrabalığınız var mı?? dedim.

Mealen, ?Veli Bey ben sizi tanıyorum. Televizyonda ara ara sizi izlerken, babam ?bu çocuk benim talebem? demişti...

- ?Hocam nasıl, yaşıyor inşallah, sağlığı iyi mi?´ diye mukabele ettim... Hakime Hanım, ?Yaşıyor şükür, yaşlılığa bağlı ufak- tefek rahatsızlıkları var? tabi dedi. Hocama hürmetlerimi iletmesini istedim, ellerinden öptüğümü söyledim.

Bu diyalogdan sonra yüzlerine baktığım ajanstaki iki arkadaşım sanki, ?Bizim başkan, Hakime Hanım´la tanışık çıktı; tamam, bizim iş olacak´ der gibiydiler.

Uzun süredir haber alamadığım, hocamın kızı ile tanışmaktan mutlu olmuştum. Sanki hocamı görmüş kadar sevinmiştim; Ahmet?Hoca´yı severdim. Sonra ortam biraz daha yumuşadı; odasına ilk girdiğimizde Türk misafirperverliğinin gerektirdiği nezaketi göstermesine rağmen, bize mesafeli davranan Hakime Hanım, babası ile ilgili diyalogdan sonra daha sıcaktı.

Meramımızı arz ettik. Mealen, ?Hay hay; siz de kamu görevi yapıyorsunuz, halkı doğru bilgilendireceksiniz, bizim seçim kurullarının çalışma insicamını bozmazsanız yardımcı oluruz? dedi...

Sohbetin ilerleyen bölümlerinde öğrendim ki, bazı meslektaşlarımızın aleyhine açılan tazminat davalarına da ?Asliye Ceza Yargıcı´ olarak kendisi bakıyormuş. Muhtemel ilk ?mesafeli duruş´ bundandı.

Evet 10 yılı aşkın süredir Kayseri İl?Seçim?Kurulu Başkanlığı´nı yapan Hakime Buket?Sicimgiller, Allah rahmet eylesin, hocam Ahmet Sicimgiller´in kızıdır.

Daha sonra, Endüstri Meslek Lisesi´nde kurduğumuz Mezunlar Derneği´nin bir toplantısında Makine Ressamlığı Bölümü Hocalarına Ahmet?Hoca´yı sordum. 7 Nisan 2016´da vefat etmiş. Üzüldüm; bir Fatiha okudum hocama ve Hakime Hanım´ı arayarak başsağlığı dileğimi ilettim. Bu satırları da 7 Nisan Pazar günü evde, hocamın vefatının 3. yılında yazdım...

Buket Sicimgiller, 2006 Yaz Kararnamesi ile Adana´dan Kayseri´ye atandı. Kayseri Adliyesi´nin 21 bin küsür sicille en kıdemli yargıcıdır. YSK kararına göre de en kıdemli yargıç olduğu için, İl?Seçim?Kurulu Başkanlığı yapıyor. Mütevazi, dürüst; çalışkan bir yargıçtır Buket Hanım. Bu memleketin evladı olarak, on küsür yıldır?Kayseri´ de yapılmış 3 yerel seçim, (2009´ dan bu yana) 4 genel seçim (2011 ve sonrası), 2 cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2 referandum, İl?Seçim Kurulu Başkanı olarak Kurul´daki arkadaşları ile, hukukun icap ettiği şekilde, milli iradenin tecellisi doğrultusunda, demokrasiye katkı vermiş bir Anadolu insanı, yargıcıdır.

Ve son mazbata programlarına baktınız mı bilmiyorum; Memduh?Bey´e, İl Seçim?Kurulu Başkanı olarak mazbatasını verirken, hiç öne çıkmadı; özellikle, ?fotoğraf vereyim, kameralar karşısında nutuk sıkayım´ diye bir derdi yoktu... Türk Adliyesi´nin, yargısının böyle hukuk insanlarına daha fazla ihtiyacı var. Ömrünüz uzun olsun, mutlu ve sağlıklı kalınız muhterem ve Rahmetli Hocamın Yargıç Kızı. Merhum Hocamın, sizde var mı bilmiyorum; öğretmen arkadaşları ile çekilmiş bir fotoğrafını da bu vesile ile yayınlıyorum.