SAMİ DAYANGAÇ


HER VALİ AYNI DUYARLILIKTA MI?

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Valiler devletin ve hükümetin o ildeki temsilcileri olarak tanımlanır. Özellikle Corona belası çıktıktan sonra en büyük iş ve sorumluluk valilere düştü, düşmeli de.

Kayseri’ye atanan Vali Şehmus Günaydın gece gündüz ekibiyle, yani il sağlık müdürü, emniyet, belediyeler bu illetle mücadele ediyorlar. O kadar ki özel aracıyla tek başına seyahat eden bir sürücüye maske takmadı diye ceza uygulanıyor. Elbette ‘bu kadar da olmaz’ dediğinizi duyar gibiyiz. Bizce de olmaz. Yanlış.

İstanbul'da 2000 kişi kamp yapıyor, öyle bir eğlence ki, izlerken biz bile imrendik. Karadeniz Horonu’ndan tutun da Erik Dalı’na kadar ne oyunlar, ne halaylar. Tek eksik sosyal mesafe ve maske. Evet, bunlar yok ama tedbir de, denetim de yok. İstanbul Valisi neden tedbir almıyor?  Bu da yanlış.

Antalya’da asker uğurlaması var, yol kesilmiş, eğlence, halay. Eksik olan maske. Antalya Valisi neden tedbir almaz? Yanlış.

Mersin’de sokak düğünü, Bursa’da kız almada silahların, halayların çekildiği eğlenceler. Valiler nerede? Yanlış.

Dikkat edilmesi gereken husus ise şudur kıymetli okur; medyaya düşen, haber yapılanlar bunlar. Ya çekilmeyen, haber yapılmayanlar? Şehrimizde mesela Bankalar Caddesi’nde iki polis memuru (kadın olan çok kilolu, nasıl polis olmuşsa) sadece uyarıyorlar, ceza yok. Uyarılanlar biraz ilerleyince de maskeler çene altına iniyor. Polis ne yapsın, biz canımızı düşünmez, tedbir almazsak? Şimdi bir maskesiz görsek neden takmıyor diye ya uyarıyor ya da neden ceza yazılmıyor derdine düşüyoruz. Oysa örnek verdiğimiz illere ne demeli? Şehrimizin ileri gelenleri uyarılarla virüs mücadelesine destek oluyorlar, bu doğru. Hem de iyi mücadele ediliyor. Baksanıza özel aracında tek başına giden kişiye bile maskesizlikten ceza yazdılar. Ya toplu ve maskesizler ne olacak?

İstanbul başta olmak üzere tolu taşıma araçlarında fazla yolcu önlenemiyor. Ceza yazılsa da vatandaşımız da biniyor. Bir ülkede, şehirde, mahallede, apartmanda virüs illeti varsa bu tüm toplumu ilgilendirir, ilgilendirmelidir.

Yıllar önce bir özel kanalda Hülya Avşar'a bir program yaptırdılar. Ülkemiz o dönemin belası AİDS ile yeni tanışmış, ölenler kireçlenerek gömülmeye devam ediliyordu. Hülya Avşar telekız gibi dolaşıyor, teklif edenlere AİDS’li olduğunu söylüyordu. 10 kişiye söylediyse 8’i kabul etmişti. Bunun adı cehalet, eğitimsizlik her ne derseniz deyin. Şimdi de aynı deli cesareti, cahillik devam ediyor. Maskeye inanmayan, takmayan az da olsa mevcut.

En yakınlarımızdan yakalanan olsa da, vefat edenler olsa da ikna olmayan bir kitle hala mevcut. Bulaşmasın diye okullar kapalı ama çocuklar dışarıda birlikte oyundalar. 65 yaş üstü dahil hiç kimse işi yoksa evinden çıkmamalı, kısa süreli çıkmalı ve mutlaka maske takmalıdır. Kendini, ailesini düşünmeyen duyarsızlar bunun kul hakkı olduğunu düşünüp maske takmalı, kurallara uymalıdırlar. Bursa'da bir sokak düğünü yapılıyor. 20’den fazla insan halay öncesi sarılıp halka oluşturuyorlar. Sosyal mesafe sıfır. Sonra müzik başlıyor ve başlıyorlar kıvırmaya. Sosyal medyadan sonra haber bültenlerine konu olunca düğün sahibine ceza yazılmış. Geçti Bor’un pazarı misali... Nerede Bursa Valisi? Yanlış.

Yine medyadan bir örnekle yazımızı bitirelim. Haberlerde yer aldı, bir vatandaş Corona’ya yakalanmış, evlerinin önünde çekim yapmışlar, sanırsınız ki cami kapısı, o kadar çok ayakkabı var. Geçmiş olsuna gelmişler, iyi mi?

İstanbul Kartal’da asker uğurlama konvoyu yapılmış, havaya ateş açanlar, çakarlı araçlar, dirift yapanlar… Yanlış.

Maske takmayan bazıları polise uyarı sırasında hakaret ediyor, tehdit ediyor, makbuzu alıp yırtıyor, polise mukavemet ediyor. Yanlış.

Ama polisimiz de zengin fakir, iş yeri sahibi, gariban, sosyal statüsü vs. bakmadan, istisnasız herkese aynı davranmalı, aynı uygulamayı yapmalıdır. Ne dersiniz?