Merhaba sayın okurum, kazanmak mı, kaybetmek mi desem. Çoğumuz her konuda ve konumda başarılı olmayı tercih ederiz, tüm sonuçlar aslında elde etme isteğiyle başlar. Hedef düşünceye düşünce, duyguya, duygu eyleme dönüşür. Hiç bir kalkışma kaybetme odaklı başlamaz tabi, doğru olanda budur, fakat bazen istediğin hedefe ulaşamamak kaybetmiş olma hissi o üzüntü gerginlik eksiklerimizi görmemize ve başka fikirlerle bambaşka çözümler üretme yolları bulmaya sebep olur. İnsan mutluyken o hazzı yaşar hareket etmeye gerek görmez, zaten mutludur, en iyi en hızlı fikirleri çaresiz olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda üretiriz. Yeniliklere açık olmak cesaret göstermek attığın adımlarda dikkatli davranmak önemli. Şayet önce insan olmanın gereklerini yerine getirmek bir hal tavır sergilerken etrafımızı da toparlayıcı hareketlerde bulunmak manevi tarafımızı besleyecektir.
İnsan en çok kendi kişiliği ile savaşır. Varlığımızı ispat etmek için geldiğimiz dünyada ego savaşları benmerkezcilik arzusunu güder olduk, hep ön planda olmak tek gayemiz oldu sanki birilerini ezip geçerek yok sayarak elde edilen kazanç, terk edilmiş vicdan, terk edilmiş merhamet duygularımızdır. Oysaki ilahi sistem ne diyor sen kazan ama onada fırsat ver, destek ol yardım et.
Sorularınız için
