Yüce Allah´a sonsuz hamd ve senalar; Sevgili Peygamber Efendimiz´e (s.a.v.) ve O´nun âl ve ashâbına salât ve selâm olsun.
Aziz Mü´minler!
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
"Şu yedi şey gelmeden önce; güzel işleri yapmağa, sâlih amelleri işlemeğe, hayırlı işleri yapmağa, hayrât ü hasenâta koşunuz!? buyurmuşlar.
Hadis-i şerifte bahsedilenlerden birincisi, ?akla gelmeyen, umulmayan fakirlik?tir. İnsan aklına dahi getirmez, aldırmaz, zenginken fakirliğe, imkanlı ile imkansızlığa düşeceğini düşünmez ama Allah saklasın, birden bir fakirliğe uğrayabilir. Elindekilerden mahrum kalabilir. Bu sebeple hayırlı işleri, hayır ve hasenatları yapmaya gayret edelim.
İkincisi, ?Azdırıcı bir zenginlik gelmeden evvel". Umulmadık fakirlik gibi, azdırıcı bir zenginliğe kavuşmak da bir risktir, tehlikedir insanlar için. Zenginliğin gururu insanları şımarıklığıyla haramlara, günahlara saptırabilir. Bu başa gelmeden önce güzel amelleri işlemek lâzım!
Üçüncüsü, ?İnsanın gücünü, kuvvetini tüketen, sağlığını bozan hastalık gelmeden evvel?. Sağlığı sıhhati yerinde iken güzel ibadet edenler, insanlara yardım edenler; gün geliyor yardıma muhtaç hale gelebiliyor. İmandan sonra en büyük nimet olan sağlığın ve sağlıklı günlerin kıymetini bilerek, değerlendirmek lazım.
Dördüncüsü, ?ihtiyarlık, bunama dönemi gelmeden evvel?. Gençliği, dinçliği yerinde; aklı başında iken yaptığı gerek ibadet ve gerek hayır hasenat işlerini ana yapamaz hale gelmeden önce. Ne konuştuğunu, ne söylediğini, ne yaptığını bilmez hale gelmeden önce de, salih amellere çokça sarılmak lazım.
Beşincisi, ?Ani bir ölüm gelmeden önce?. Bir kazaya, bir saldırıya uğramadan ya da deprem vesair gibi bir afette ölmeden önce. Hiç beklenmeyen yaşlarda, sağlık sıhhat içinde neşe içinde iken, hiç tahmin edilmez bir zamanda ölüm gelmeden önce de, salih amellere devam etmek lazım.
Efendimiz (s.a.v.)´in dikkat çektiği altıncı husus, ?Deccal gelmeden önce?dir. Deccal yani insanları aldatan şey(ler) gelmeden önce. Hakkı bâtıl gibi gösterecek, bâtılı hak gibi gösterecek, şerri hayır gibi gösterecek, kötüyü iyi gibi gösterecek, haramı günahı tatlı gösterecek, ilahi hükümleri değiştirecek, imandan küfre yöneltecek, kendisine tabi kılacak hatta taptıracak şey gelmeden önce. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) başka bir hadis-i şeriflerinde ?Deccal beklenenlerin en şerlisidir, en kötüsüdür? buyurmuşlar. Buna karşı uyanık olmak gerekir. Birçok insan bu fitne içinde salih amellerden ve hayır, hasenattan uzak duracaklar. Bu duruma düşmeden önce bunlara sarılmak lazım.
Son olarak belirtilen yedinci şey, ?Kıyamet kopmadan önce?dir. Artık dünya topyekün yok olacaktır. Kıyamet günü ile artış iş işten geçmiş, yapılabilecekler yapılmış, yeni bir amele ve hayra fırsat kalmayacaktır. Aslında herkesin kıyameti kendi ölümüdür ama, öldükten sonra geride bıraktıkları şeyler sebebiyle insan hasenat veya günah kazanmaya da devam eder.
Aziz Mü´minler!
Dünya hayatı bir imtihan sahasıdır. Acı ve tatlı, sevilen ve nefret edilen halleri vardır. Tüm bunlara rağmen istikamet üzere olmak ve Allah´ın rızasını kazanacak amellere yönelmek lazımdır. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in bize ihbar ettiği, uyardığı bu şeylerden bir kısmı olmuştur, bir kısmı olacaktır. Bazı insanlar bunlara maruz kalmıştır. Bir gün bizim başımıza da gelebilir. Rahmet Peygamberi Efendimiz (s.a.v.) bizleri uyarmakta ve uyanık olmamızı, gözümüzü açmamızı; bu işler başımıza gelmeden önce gençliğimiz ya da sıhhat ve afiyetimiz yerinde iken, belli bir varlık ve imkan içinde iken güzel işleri yapmaya, salih ameller işlemeye, hayır işler yapmaya gayret etmeliyiz.
Yüce Rabbimiz bizleri Hakkı Hak olarak görüp ona uymayı, bâtılı bâtıl olarak görüp ondan uzak durmayı, korunmayı nasip eylesin.
Yüce Allah, bizleri temizlerden, Salihlerden, sâidlerden eylesin ve bu güzel ahlakları kuşanmış olarak diğer insanlara da rehberlik, önderlik eden, onları hayra sevk eden muslih insanlardan eylesin.
Dikkat edin ki; Sözün en güzeli, Nizamın en kapsamlısı, Aziz, Mülk sahibi ve Her şeyi bilen Allah´ın kelamıdır. Aziz Kitabımızda şöyle buyuruluyor :
?Kadınlardan, oğullardan, kantarlarca yığılıp biriktirilmiş altın ve gümüşten ve (otlağa) salınmış (özel besili) atlardan; (deve, sığır, koyun, keçi gibi) hayvanlardan ve ekinlerden yana nefsin istekleri, insanlara süslü (cazip) gösterildi. Bunlar (imtihan için verilen) dünya hayatının (geçici birer) nimetidir. Varılacak yerin en güzeli ise Allah´ın katındadır.
(Ey Resûlüm!) De ki: ?Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takvâya erenler (yani Allah´ın emrine uygun yaşayıp günahtan sakınanlar) için Rableri katında, içinde devamlı kalacakları, alt tarafından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah rızası vardır. Allah kullarını hakkıyla görmektedir.? (Âl-i İmrân Sûresi,14-15).