VELİ ALTINKAYA


HAİN SALDIRI VE İHMAL

HAİN SALDIRI VE İHMAL


Ve olayın gerçek yüzünü öğrenince öfkem bedenime hakim oldu...

 K.Maraş'ın Göksun İlçesi çıkışında mutad bir yol kontrolü esnasında Ankara plakalı bir araç dur ihtarına uymayarak kaçıyor.Bununla yetinmiyor, kontrolü yapan jandarma komutanlarından birini çarpma ile yaralıyor. Olayın ciddiyetini anlayan Göksun jandarması güzergahdaki Tufanbeyli ve Sarız jandarmalarını uyarıyor.Araç Yeşilkent' e gelince Adana Tufanbeyli' ye dönmeyerek Sarız istikametine devam ediyor. Sarız Jandarması barikat kuruyor.Terörstlerin kullandığı araç bu barikatı da geçerek Pınarbaşı'nın içine kadar geliyor ve burda durdurulacaklarını anlayınca ana yol üzerinde bulunan polis merkezine dalarak teröristler otomotik silahlarla karakolu ve yanında bulunan lojmanları tarıyor. Şehit polis teröristin birini etkisiz hale getiriyor, diğer terörist öldürüleceğini anlayınca araçdaki bombaları patlatıyor.

Bu satırları yazdığım saat 15.15 itibariyle bir şehidimiz 8'i ağır olmak üzere 16 yaralımız vardı. Sivil memur İsmail Yakın'ın da şehid olduğu açıklandı; daha sonra hayati belirtiler üzerine hekimlerin müdahalesi ile bu kardeşimiz yeniden döndürülmüş.İnşallah şehid olmaz.

Benim doğduğum köy Pınarbaşı - Göksün  arasındaki karayolu üzerinde. Bölgeyi bilirim. Göksun' la Pınarbaşı arası  60 Km kadar...

Allah aşkına bu jandarma, polis Göksun'da dur ihtarına uymayan, bir jandarma komutanını yaralayan aracı 60 km'de nasıl durduramıyor. Nasıl oluyorda sağlam bir barikat kurarak bunların araçlarının hareketini engelleyemiyor. Sarız'da bildiğimiz manada bir barikat kurulmuş. Yani normal trafik kontrolü gibi birşey. Araç bunu da geçmiş. Sarız'la Pınarbaşı arası da 25 km. Bu mesafeyi de geçerek Pınarbaşı polis merkezinin önüne barikat kurulmuş.Terörist ya barikata dalacak,ya polis merkezine. Bir anlamda bizimkiler polis merkezine gir diye bağlamayla teröriste yol göstermiş.saldırmış.

Bırakın jandarmayı ya da polisi aklı başında olan herkes bu aracın Göksun'dan sonra, hadi bilemediniz Sarız'dan sonra durdurulmasını bilir. Ama ne hikmetse bu kimsenin aklına gelmemiş. Görevlilere sorsanız muhtemelen Ne bilelim terörist olduklarını , biz kaçakçı, ehliyetsiz, sarhoş, hırsız  zannettik” diyeceklerdir. Böyle zannedersek, böyle düşünürsek daha çok şehit veririz.

Bir soruya güvenlik güçlerinin cevap bulması gerekiyor. Bu teröristler hem otomatik silahlarla, hem bomba yüklü araçla nereye gidiyordu?

Bakanın da ifade ettiği gibi hedeflerinin Pınarbaşı polis merkezi olmadığı kesin. Peki Kayseri miydi?. Yoksa Ankara'ya mı gidiyorlardı?.

Bana gelen, ama dillendirmek durumunda olmadığım  duyumlar var. Güvenlik güçlerinin olası bir saldırıya yönelik Ankara'daki bazı isimleri uyardıkları yolunda...İnşallah bu duyumlar doğru değildir.

Şehit polisimiz Göksun'luymuş.  Kimbilir ailesi, O'nun Pınarbaşı'da görev yapmasından ne kadar mutluydu. İstediği zaman memletine 45 dakikada gidebiliyordu.

Araçın emniyet müdürlüğü önüne gelmesi ile birlikte ateş açmış. Ve kendisine ateş açan teröisti öldürmüş.Diğer terörist kendisinin de gebereceğini anlayınca bomba yüklü aracı patlatma kararı almış...

Sonrası malum...

Terörden medet umanlar ve besleyenler ülkemizi huzursuz edebilirler. Yavrularımızı şehid edebilirler. Ama, asla hedeflerine ulaşamazlar. Maşa oldukları, hain ve sinsi planların birer parçası oldukları yanlarına kar kalır.

Türkiye bu terörden kurtulmalıdır, kurtulacaktır. Bunun sorumluluğu elbette  hükümette olmakla birlikte, tüm siyasi partiler bu noktada ortak hareket edebilmelidir.

Mış… Miş… Muş…

00- Bomba yüklü araçla Pınarbaşı polis merkezine yapılan saldırı da bir polisimiz şehid olurken 18 kişi yaralanmış.

00- Pınarbaşı'nda gerçekleşen terör saldırısında  80 Km'lik güzergah boyunca bir aracı durduramayan güvenlik güçlerinin ciddi ihmalinden bahsediliyormuş.

00- TBMM Başkanvekili Sadık Yakut olayı duyar duymaz Pınarbaşı'na gelmiş.

00-Terör saldırısında Kayseri hastaneleri üzerine düşeni yapmış.

00-Terör saldırısı nedeniyle   OSB kongresi buruk geçmiş.

00-Saldırıdan hemen son ra Vali ve Emniyet Müdürü olay yerindeymiş.

BÜYÜKŞEHİR

DÜZENLEMESİ

   Bizim altı aydır dillendirdiğimiz büyükşehir belediyeleri ile ilgili düzenleme  önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nun,haziranda da TBMM'nin gündemine gelecek.Büyükşehir sayısı 29'a çıkacak, mücavirleri de il sınırı olacak. CHP düzenlemeye tepki gösteriyor. Düzenlemenin iktidar partisinin lehine olacağını söylüyor. Şaştım. Zira, eşit şartlarda bir yarış. Daha seçimlere 18 ay var. Nasıl oluyorda bu kadar süre varken CHP adeta ringe çıkmadan mağlubiyetini ilan eden bir boksör gibi davranıyor.