Stratejik Düşünce Enstitüsü, ‘2011 Gündem ve Siyasi Durum Araştırması’ yapmış. Araştırmada seçmenlerin son siyasi eğilimlerinin yanı sıra parti tabanlarının diğer partilerin bazı temel politikalarına bakışı da ayrıntılı olarak sorgulanmış.
Araştırma 14 il ve 58 ilçede 2 bin 102 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılmış. Orta Anadolu Bölgesi’ni temsilen Kayseri’de de yüzün üstünde denekle görüşme yapılmış. 23-27 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen bu araştırmada hemşehrimiz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili müspet bir veriye de rastlanmış.
“Abdullah Gül ile ilgili nasıl bir kanaate sahipsiniz?” sorusuna deneklerin yüzde 66,8 olumlu cevap verirken, yüzde 28,6’sı olumsuz kanaat belirtmiş.
Gül ile ilgili olumlu-olumsuz kanaati siyasi yapı ile ilgili ayrıca sorgulayalım. Gül’ün dışında diğer liderlere baktığımızda ikinci sırada Başbakan Erdoğan geliyor. Başbakan ile ilgili aynı soruyu deneklerin yüzde 58,9’u olumlu, yüzde 36,9’u ise olumsuz cevap vermiş.
Ana muhalefet lideri için seçmenlerin yüzde 25,2’si olumlu, yüzde 66,5’i de olumsuz seçeneği işaretlemişler.
Aynı soru MHP Lideri Bahçeli için sorulduğu zaman yüzde 20,4 olumlu, yüzde 70,5 ise olumsuz cevap verilmiş.
3 siyasi parti genel başkanı noktasında baktığımız zaman da Cumhurbaşkanı Sayın Gül’e olan güvenin çok daha yüksek olduğunu görebiliyoruz.
Gül’e olan güveni siyasi görüşler noktasında detaylandırdığımız zaman karşımıza şu veriler çıkıyor:
Dindar-muhafazakâr seçmenlerin yüzde 85,6’sı Gül’e ilişkin olumlu bir kanaat belirtiyor. Solcu-sosyalist yüzde 44,1’i, laik-Kemalist seçmenlerin yüzde 45,1’i, milliyetçi-ülkücü olarak kendini tanımlayan seçmenlerin ise yüzde 70,6’sının Abdullah Gül’e ilişkin olumlu bir kanaat taşıdıkları ortaya çıkıyor.
Bütün bu sonuçlar Abdullah Gül’ün toplumun hemen her kesiminde olumlu bir imajının olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle solcu-sosyalist, laik-Kemalist olarak kendilerini takdim eden deneklerin yüzde 50’ye yakınının olumlu yaklaşımları dikkate değer görüştür.
CHP’li seçmenlerin yüzde 28,2’sinin de Sayın Cumhurbaşkanı’na ilişkin pozitif bir tutum takındığını görmekteyiz.
Yeri gelmişken 3 siyasi parti lideri ile ilgili olarak kısaca detaylar verelim;
Erdoğan’a dindar-muhafazakâr seçmenlerin yüzde 80,8’i milliyetçi-ülkücülerin yüzde 61,7’si laik-Kemalistlerin yüzde 37,2’si ve solcu-sosyalistlerin ise yüzde 33’ü olumlu bakmaktadır.
Kılıçdaroğlu’na gelince... Solcu-sosyalistlerin yüzde 53’ü laik-Kemalistlerin yüzde 44,7’si olumlu bakarken, milliyetçi-ülkücü, dindar-muhafazakâr kesimin ise çok büyük oranda olumsuz yaklaştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu ile ilgili bir başka tespit daha var. Kılıçdaroğlu’nu her 4 CHP’liden 3’ü takdir ederken (yüzde 75,7) kalan kısmın ise eleştirisel yaklaştığını görüyoruz. Bu da, CHP’nin yeni liderinin parti tabanı açısından da 4’te 1 oranda da olsa sorgulandığını gösteriyor.
MHP Lideri Bahçeli açısından olaya baktığımız zaman, milliyetçi-ülkücü kesimin yüzde 73,3 oranında Bahçeli’ye güven duyduğu görülüyor. Burada da tıp ki CHP’de olduğu gibi parti tabanının yaklaşık 4’te 1’i liderinden memnun değil. Dindar-muhafazakâr seçmenlerinde CHP Lideri’ne güven noktasında yüzde 80’e varan bir olumsuz yaklaşımları mevcut.
Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün 2011 Gündem ve Siyasi Durum Araştırması da gösteriyor ki hemşehrimiz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ülkenin en çok güven duyulan isimleri arasında. 2014’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bu güvenin sürmesi halinde acaba Gül yeniden siyasete döner mi? Dönerse aynı güven devam eder mi?
