SAMİ DAYANGAÇ


GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Gürültü, çağımızın hastalığı olmaya adaydır. Çevremizi dikkatle analiz edersek nelerin bizleri rahatsız ettiğini de gözlemleriz. Ev faaliyetlerinden başlayalım.

Ev faaliyetleri ve komşuların oluşturduğu gürültü (Konut içerisinde kişilerin kendi davranış ve alışkanlıklarından kaynaklanan; kapı, pencere kapatma, yürüme, konuşma, temizlik yapma, mobilya çekme, televizyon seyretme, radyo dinleme, eğlence amacı dışında kullanılan her türlü müzik aleti, çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrik süpürgesi gibi aletleri kullanma, evcil hayvan besleme gibi faaliyetler ile bina içinde yapılacak tadilatı gibi. Bu gibi durumlarda şikayet merci zabıta, ilerleyen safhada polistir. Ama görgülü aileler akrabadan daha yakın olan, olması gereken, en küçük bir ihtiyaçta kapılarını çalabilecekleri komşularını saydığımız vesilelerle asla rahatsız etmemelidirler. Hiç kimse komşusunu zabıtaya, polise şikayet etmek, kötü olmak istemez. Bazen yaptığı şikayetlerde isminin anılmamasını ister. Dileriz herkes duyarlı ve saygılı olur.

Evden çıkar çıkmaz karşılaşacağımız bir rahatsızlık araç kornalarıdır. Gerçi evden çıkmadan da son derece rahatsız edici şekilde kullanılıyor ama. Misal öğrenci servisleri. Sabahın köründe yavruları almaya gelince asılıyor kornaya. O çocuğa haber vermek istese de hastası, bebesi herkes uyanıyor. Büyük vebal. Şahsen komşumun ağır rahatsızlığı nedeniyle talebi üzerine defalarca servis sürücülerini, yöneticilerini ikaz ettim ama Ne fayda?

Kırmızı ışıkta bekliyor bir tosun. En önde, ışık hariç her şeyle ilgili. Işık yanıyor, tosundan tık yok. Arkadaki korna çalıyor, eğilip ışığa bakıyor, vites ve hareket. Kaç saniye geçti? Tabi ne var lan diyen de çoğunlukta.

Yurt dışına gidenler trafikte asla korna çalınmadığını hayretle görecekler. Sanki Avrupa ülkelerinde hiçbir araçta korna yok, çalmıyorlar. Ya bizde? Kötü bir adetimiz var. Her türlü organizasyonda konvoy oluşturmak. Asker uğurlaması, düğünler, karşılama vs. Asılır herkes kornaya. Biri askere gidiyorum diye, biri şeyimin ucu kesilecek diye, evlenen de evlenmeye diye. Kornalar çalınıp kimseden uyarı gelmeyince de, korna sesi danaları kesmeyince işe silah eklendi. Herkes silah atıyor, cezası?

Medeni ülkelerde duyacağınız tek ses itfaiye ve cankurtaran araçlarının sesidir. Tabi bizdeki gibi çıktığı yerden varacağı yere kadar orada çalınmaz. Sadece ihtiyaç duyulan yerde çalınır. Bizde trafikte kimse bu araçların geçiş üstünlüğü olduğunu iplemez. O nedenle zorunlu olarak çalınır ve rahatsızlık verir.

Biz yavrularımızdan başlayarak toplumun her katmanına dinimizi, görgü kurallarını, saygıyı öğretemezsek daha çok şikayet ederiz. İzah etmeye çalıştığımız hususlar, görgü, ahlak, saygı kuralları kadar kul hakkına da girer.