SAMİ DAYANGAÇ


EHLİYET BU KADAR KOLAY ALINMAMALI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Trafik kazası, karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır. Ülkemizde araç sayısı gün geçtikçe çoğalıyor ve bunun yanında bilinçsiz sürücülerin de artması ve trafik kurallarına uymamak trafik kazalarını artırıyor. Trafik kazaları maddi hasarlara, geçici veya kalıcı sakatlanmalara ve daha kötüsü ölümlerle sonuçlanabiliyor. Sürücü, yaya, araç ve yol trafik kazalarına neden olabilir. Pratik yapmadan trafiğe çıkmak, yol ve hava durumuna karşı önlem almamak, trafikte dikkatsiz araç kullanmak, alkollü araç kullanmak, sürüş esnasında aşırı hız yapmak, trafik kurallarına uymamak, yayaya geçiş hakkı tanımamak. Bu saydıklarımız sürücüden kaynaklanan kaza nedenleri.

Ülkemizde araç sayısı hızla artarken aynı orantıda yollar genişlemiyor, uzamıyor. Araç satanlar, üretenler araçlarının satılması için her çabayı gösteriyor, belediyeler yeni yollar açarak trafiği düzenlemeye çalışıyor.

Konumuz sürücüler. Ülkemizde neden sürücü belgesi almak bu kadar kolay? Eskiden Trafik Tescil’e giderdiniz, Şoförler Odası’ndan alınan(para ile)dosyayı tamamlayıp Trafik Müdürlüğü’ne verirdiniz. Yazılı sınavı geçen trafik görevlilerinin riyasetinde direksiyon sınavına girerdi. Adamını bulan ehliyet alır mı, bilemeyiz. Torpil olur mu, karar sizin.

Daha sonra ehliyetler sürücü kurslarından verilmeye başlandı. Ücret takdimi, dosya tamamlanması, kursa devam(Birçok sürücü bu derslere katılmıyor). Zaten yıllardır sorulan sorular benzer, o sorulara çalışıp yazılı sınavı veren direksiyon sınavına giriyor. Sınavı Milli Eğitim Müdürü’nün başkanı göründüğü ve ücret aldığı komisyon veriyor. Komisyon üyeleri ilgili sürücü kursu tarafından evinden alınıyor, kahvaltı yaptırılıp alana getiriliyor. Bu iltifat neden? Ne kadar çok aday ehliyet alırsa sürücü kursu maddi kazanç sağlıyor. Kazanamayan sürücü direksiyon çalıştırılacak ya...

Kaza oranlarının düşük olduğu Kanada bu işi nasıl çözmüş. Ehliyet almak isteyenler özel bir simülasyon merkezinde sınava giriyorlar. Ehliyet almaya hazır sürücü adayı bu merkeze gelip özel odaya alınıyor. Özel odaya girişte kimliğini özel bölmeye yerleştiriyor, açılan kapıdan geçiyor ve tekerlekleri olmayan bir araca biniyor. Sürücü adayı araca binip, kemer, ayna kontrolü yapıp kontağı çevirdiğinde karşısındaki büyük ekrana özel olarak hazırlanmış film oynamaya başlıyor. Sürücü adayı gerçek bir yolda gidiyormuş gibi araç kullanmaya başlar, iniş, yokuş, trafik işaretleri, dur, kalk, park yap, geri gel... Sürücü adayının tüm hareketleri, aracın tüm aksamlarının bağlı olduğu merkezden kontrol edilir. Araç park edilir, sürücü kurallara uygun araç kullanmış ise çıkışta kimliğini bıraktığı kutuda ehliyeti hazırdır. Değilse hak kazanamamış ve çalışması gerektiği anlaşılır. Sıfır torpil.

Sıfır torpille alınan ehliyetin sürücüsü diğer ülkelerden çok daha az kazaya sebep olur. Boş yere para harcamadan hak edip sürücü belgesini alır. Bizde böyle mi? Her komisyonda Milli Eğitim Müdürü, İlçe Müdürü, Şube Müdürü üyedir. Hiç Milli Eğitim Müdürü’nü sınavlarda gören oldu mu? Neden ücret alır?

Düzelmesi gereken çok şey var çook...