VELİ ALTINKAYA


GELENEKÇİLER-YENİLİKÇİLER

GELENEKÇİLER-YENİLİKÇİLER


Sizler bu satırları okurken, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün görev süresi tamamlanmadan, bugün sonkez vereceği resepsiyonu katılmak üzere Ankara yolunda olacağım.

     Ağırlıklı olarak işadamı,gazeteci, STK temsilcileri ve sanatçıların katılacağı resepsiyon dan izlenimleri ve “özel notlarımı” Ankara dönüşü aktarırım.

    Bundan 15 yıl önce yine Ankara yollarına düşmüştüm...

   Mayıs 1999’da Fazilet Partisi’nde  kongre yarışı vardı. Kısa süre önce Milli Görüşün üç numaralı partisi RP kapatılmış, siyaset yasaklı lider Merhum Erbakan Fazilet Partisi’nin kurulması talimatını vermişti. Recai Kutan Fazilet Partisi genel başkanıydı. Erbakan Hoca böyle istemişti...

    Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi ve nihayet Refah Partisi  AYM tarafından  kapatılınca Milli Görüş’ün 4. partisi Fazilet’in olağan kongresinde “yenilikçi” denilen genç isimler, geleneğe aykırı olarak genel başkan adayı çıkarttı...

   Yenilikçilerin genel başkan adayı, Kayseri Milletvekili ve Parti’nin genel başkan yardımcısı olan Abdullah Gül idi.

    Erbakan’ın talimatı ile hareket eden yaşlılar  “aksaçlılar-gelenekçiler” diye adlandılırken  başını Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın çektiği Mehmet Ali Şahin, Abdülkadir Aksu, Cemil Çiçek gibi isimlerin destek verdiği (Melih Gökçek de son anda bu safa katıldı) grup ise “Yenilikçiler” olarak adlandırılıyordu...

   O günlerde tıpkı Lideri Erbakan gibi siyaset yasaklı ve cezaevinde olan Recep Tayyip Erdoğan da “yenilikçiler” gibi Abdullah Gül’ü destekliyordu...

     Bir grup gazeteci biz de doğal olarak hemşehrimiz Abdullah Gül’den yanaydık...

   Kongre sonucunu ASKİ salonunda heyecanla bekledik. Sandıklar açıldığında Gül 500 küsür, Kutan 600 küsür oy almıştı... Kutan kazanmış, ama Gül mağlup olmamıştı...

    Erbakan’a rağmen yenilikçilerin bu kadar oy alabilmesi tüm çevreler tarafından büyük bir başarı olarak görülmüştü...

   AK Parti, önümüzdeki hafta çarşamba olağanüstü kongre yapacak.

    O gün FP delegelerin genel başkanlığı vermediği Abdullah Gül, cezaevinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan’la AK Parti’yi kurmuş ve sonra Başbakanlık ve nihayet Cumhurbaşkanlığı yapmıştı.

    Gül, 10 gün sonra Çankaya Köşkü’nden ayrılacak...

   Bugün AK Parti içinde var olan kongre hesaplarında Gül ve destekçileri “gelenekçi”, karşı tarafta yer alan ekip ise, “yenilikçi” olarak kabul ediliyor.

   Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’nin 2. genel başkanlığı ve üçüncü başbakanlığında sıkıntı gözükmüyor.

   Dünün, yani 15 yıl öncesinin gelenekçileri yanlış yaptıklarını, çok değil birkaç yıl sonra anladılar. Bugün kendisini “yenilikçi” kabul eden “yeni yetmeler” de yakın siyasi tarihimizde yaşananları unutmasın...

   Elbette Recep Tayyip Erdoğan önemli bir liderdir. Karizmatik, güven veren, hatip bir siyaset ve devlet adamıdır.

   Bu genç ya da yeni ekip Dadaloğlu’nun tabiriyle “tek taştan duvar “ olmayacağını asla unutmamalıdır.

    1999’da Abdullah Gül’ü  genel başkanlık yarışında hemşehrim olduğu için destekliyordum. Bizimkisi bir “gönül desteği” idi.

     Ama, bugün değişen Türkiye’nin, Yeni Türkiye’nin Erdoğan ve Gül’ün el ele vermesi ile daha güçlü olacağı muhakkak.

   Gül, 1991’de başlayan siyasi hayatında, özellikle 28 Şubat sürecinde ve nihayet AK Parti iktidarı döneminde  başbakan, başbakan yardımcısı, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olarak büyük tecrübeler edindi. Türkiye, o bilgi ve birikimi görmezden gelemez.

   Elbette Gül ve Erdoğan’la yakın çalışan müstakbel başbakan Ahmet Davutoğlu’da son on yıldır yakın siyasi tarihimizde önemli bir yere sahip. Ancak, Erdoğan gölgesinde kılıç sallayan bugünün “yenilikçileri” dünü iyi okumalı...

 

 

00-Cumharbaşkanı  Gül Köşk’ten ayrılmadan önce ki son resepsiyonunu bugün veriyormuş.

00- Baro Başkanı Fevzi Konaç, Başbakan Erdoğan’ın TBB Başkanı Feyzioğlu’nun adli yıl açılışında konuşma yapmaması isteğini “Biz 77 milyonun içinde yok muyuz?” diye tepki göstermiş.

00- CHP Kayseri delegelerinin ağırlıklı bölümü ‘Kılıçdaroğlu’ diyeceği Kurultayda Kayseri’den PM veya YDK’ya bir ismin girmesi sürpriz olurmuş.

00-  Kocasinan Belediye Başkanı Çelik ve Avrupa’da müze gezen başarılı öğrencilerimiz dönmüş.

 

HALK OTOBÜSÜ

ŞOFÖRLERİ

   Halk otobüsü şoförlerinin bir bölümü eski “dolmuşçular”...  Belli ki bu arkadaşlar dolmuşculuktan da kurtulamamış. Özellikle Hükümetin 65 yaş ve üstünün otobüslere bedava binme kararından sonra, şoförler otobüslere bedava binen herkesi “düşman gibi” görüyor... Gariban emeklilere, hatta bu kararın mimarı Başbakan Erdoğan’a hakaret eden şoförler olduğu bilgisi geliyor. Bizim meslektaşlarımızın bir bölümü de şoförlerin hışmına uğrayanlardan... Oda başkanı, hem de Büyükşehir yetkilileri bu otobüs şoförlerini eğitimden geçirmeli. Düzelmezlerse hangi lisandan anlıyorlarsa o lisanla hitap etmeliyiz şoförlere.