VELİ ALTINKAYA


GECİKMİŞ BİR YAZI VE BASIN TARİHİ

GECİKMİŞ BİR YAZI VE BASIN TARİHİ


   Kayseri’de ilk gazete 29 Ağustos 1910’da Yunus Bekir tarafından “Erciyes” adıyla çıkartılmıştı.

   Kayseri Basınının 100. yılı benim cemiyet başkanlığı yaptığım dönemde bir dizi etkinlikle kutlanmıştı. Göreve geldiğim ilk günlerde Cemiyet’in geleneksel olarak verdiği şiltlerin şeklinin değiştirilmesi, ulaşabilirsek, ilk gazete olan Erciyes’in ilk nüshasına ulaşılması ve bu nüshanın şilt üzerine işlenmesi fikrini ortaya atmıştım...

   Çok ayrıntılı araştırma yapmadık. Ama, bir-iki yeri yokladık ve ilk nüshaya ulaşamadık. Sonraki nüshalardan birini şilt üzerine işletmiş ve gerektiği yerde bu şiltleri kullanmıştık...

   4-5 ay önce ajansta Basın İlan Kurumu Kayseri Şubesi’nin ilimizde çıkan ilk gazetenin, ilk nüshasının tıpkı basımını yaptırdığı haberini gördüm.

     Kayseri Şube Müdürü Osman Başeğmez kardeşimi  ve bu çalışmaya katkı veren, BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay’ı tebrik ettim.

   Aslında Gazeteciler Cemiyeti olarak bizim bunu yıllar önce yapmamız lazımdı.

   Peki bu kadar aradan sonra bu yazı nereden çıktı?..

   BİK’in iki ayda bir düzenli olarak yayımladığı “Basın Hayatı” adlı gayet güzel bir dergi var.

    Dergi’nin Eylül Ekim 2014 tarihli 31. nüshası geçtiğimiz hafta elime ulaştı. Dergi, bu sayısında BİK Kayseri Şubesi’nin Genel Müdürlüğün katkısı ile hazırladığı bu güzel çalışmaya iki sayfa yer ayırmış.

   O yazıyı görünce,” Tamam biz bu çalışmayı haber yaptık; telefonda da tebrik ettik; ama yetmez, bir yazı yazmam lazım” dedim...

   Önce kendi nefsime söylüyorum; bu noktada en büyük kusurun kendime ait olduğunu düşünüyorum. Bizim, Ali Rıza Önder büyüğümüzün kaleme aldığı, Kayseri basın tarihinin ilk 50 yılını takip eden 1960 ve sonrasını ayrıntılı olarak yazmamız ve gelecek kuşaklara bırakmamız gerek.

   Benim cemiyet başkanlığı yaptığım dönemde ERÜ İletişim Fakültesi ile bu yönde iki kitap çalışmamız oldu. Bu iki çalışma da önemli; ancak bunu bir basın tarihi olarak ele almamız elbette doğru değil...

  Mutlaka Kayseri’de 1960 sonrasında yayımlanmış ne kadar gazete, dergi ile birlikte son 40 yıldır Kayseri’nin hayatında olan televizyon ve nihayet son 23 yıldır yine hayatımıza giren, özel radyo ve televizyonları da içine alan, basın tarihinin bir kitap haline getirilmesi lazım.

   “Terzi kendi söküğünü” dikemezmiş. 5-6 yıl kadar önce o zamanki Cemiyet yönetimi böyle bir çalışma için ilgili kuruluşlardan bilgi-belge istedi. Ama, maalesef bu belge toplama çabası kitaba dönüşemedi.

   Sanıyorum bu iş yine İletişim Fakültesi’ne düşecek. BİK Şube Müdürü dostumuzda Erciyes Gazetesi’nin ilk nüshasının kopyasını İletişim Fakültesi arşivinde bulmuş.

   İletişim Fakültesi’nde başta Dekan Hamza Çakır Hoca olmak üzere kıymetli arkadaşlarımız var. Mutlaka Kayseri Basın Tarihi’nin ikinci ayağının en azından bir tez halinde, ama hiçbir yayını atlamadan kitaplaştırılması çok büyük anlam ifade edecektir.

   Bu noktada Mevcut Cemiyet Başkanımız ve yönetiminin de üzerine düşen bir görev olursa seve seve yapacağından hiç şüphem yok.

    Bu yazıyı yazmaktaki niyetim, BİK Kayseri Şubesi’ndeki arkadaşlarımıza ve bu “tıpkıbasım”a katkı veren Genel Müdürlükteki dostlarımıza, “marifet iltifata da tabiidir” mantığıyla tebrik ve teşekkür etmekti...

    Buradan Kayseri basın tarihinin ikinci ayağına geldik. İnşallah bu çalışma yapılır, o çalışmayı yapan arkadaşımıza da şükranlarımızı sunarız.

00-Melikşah Üniversitesi’nin genişleme planı belediyelerce iptal edilmiş.

00- Kayseri’nin ünlü müteahhidi  banka yerine, nedense bir “ağa” dan bir trilyon lira  kredi almış.

00-Tomarza-Tufanbeyli yolu nihayet “karayolu ağı”na bağlanmış.

00-ERÜ İletişim Fakültesi Sinema Televizyon Kulübü öğrencileri Diyarbakırlı vekili “Yılın Vekili” seçmiş.

00- Kayseri Adliyesi’nde 17 yılını doldurmuş çok sayıda hakim ve savcı Yargıtay rüyası görüyormuş.

00-  Koza Altın, Himmetdede’de altın aradığı alanın % 95’inde araziyi “rıza pazarlığı” ile almış.

KAYSERİ-ADANA BAĞLANTISI

   Merkezi Hükümet bütçesi ile gerçekleştirilmesi gereken hizmetlerden biri de, Tomarza-Tufanbeyli bağlantısı idi. Sayın Vali  bu iki ilçe arasındaki bağlantının “devlet yolu ağına alındığını söylemiş. İlk bakışta iki ilçe ve çevresindeki köylerde yaşayanları ilgilendiren bir hizmet gibi görülüyor; oysa öyle değil... Kayseri’den Pınarbaşı ve Sarız’ı dolaşarak Adana’nın Tufanbeyli -Saimbeyli, Maraş’ın Göksün ilçesine giden insanların yolunu neredeyse yarı yarıya kısaltıyorsunuz. Bu herşeyden önce milli ekonomiye katkı demek. İnşallah bu çalışma kısa sürede biter. Bu arada Develi-Saimbeyli bağlantısının Gezbel’deki yol çalışmalarının hala bitmediği kulağıma geldi. İnşallah doğru değildir.