‘Hani o eski bayramlar’ derlerdi ya büyüklerimiz. Bu bayramı gördükten sonra, bırakın eskiyi, geçen yılın bayramını arar olduk.
Yazının başlığındaki gibi ‘garip bir bayram’ bu... Ananızın, babanızın elini öpemeyecek, çocuklarınızı kucaklayamayacaksınız. Bilim Kurulu üyeleri, ‘komşuya bayramlaşmaya gitmeyin’ diyor... İşte böyle ‘garip bir bayram...’
Yani sanki bayram değilmiş gibi, evimizde kaç kişiysek birbirimizle bayramlaşacağız o kadar...
Buna ‘garip-yalnız’ bayram denmez de ne denir?
İnşallah böyle bir bayram daha yaşamayız...
Bu bayram ‘garip ve yalnız’, ancak sokaklar hiç de öyle değildi. Cuma günü işyerime gidip gelirken, hem araç trafiğini hem de sokaktaki kalabalığı görünce, ‘Sanki insanlar her önüne gelenle bayramlaşacak gibi alış-veriş telaşında’ demekten kendimi alamadım. Veya 4 günlük, ‘sokağa çıkma kısıtlaması’nda insanlar bir ay tuttuğu orucun acısını çıkartırcasına yiyip içecekler gibi geldi bana...
Allah korusun...
Malum hastanelerimizde hala pandemi süreci devam ediyor. Evlere misafir de gelip gitmeyeceği için, eğer analarımız veya eşlerimiz tatlı, börek-çörek yaptı da biz de işin ölçüsünü kaçırırsak hastanelerin yolunu zor buluruz.
Aman ha...
Rabbim cümlemizin oruçlarını kabul etsin inşallah. İnşallah cümlemiz sağlıklı ve saadetli bir şekilde seneye kucaklaşabildiğimiz bir bayramda birlikte olalım. Maske, mesafe ve izolasyonlu hayata dikkat edersek; çok değil temmuz sonunda Kurban Bayramı’nda da yine büyüklerimizi ziyaret edebiliriz.
‘Alışkanlık yapmaması’ kaydıyla tüm büyüklerimizi gerekirse görüntülü arayıp bayramlarını kutlayalım.
Bir daha böyle ‘garip bayram’ yaşamamamız dileğiyle sağlıcakla kalın.
HEPİMİZ DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ
Pandemi nedeniyle Hükümet neredeyse bu yıl bütçesinin 1/4’ ünü yaraları sarmaya ayırdı. Bu da yeter mi bilmiyorum.
Yani yaşadığımız bu süreç hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin bütçe dengelerini alt üst etti. Tabi birçok işletmenin de.
İnşallah ‘normalleşme’ ile birlikte hepimiz daha çok çalışacak ve ‘açığımızı’ telafi edeceğiz. Kendi nefsime söylüyorum; iki aydır çalışma düzenimiz kaçtı. ‘Evde Kal’ çağrıları nedeniyle birçoğumuz rahatlığa alışarak rehavete kapıldık. Bundan derhal kurtulup eskisinden daha çok çalışmamız lazım.
Yaşadığımız virüslü süreç her sektörü az-çok olumsuz etkiledi. Bundan ders çıkararak değişim ve dönüşüme açık işletmelerimizi yeniden yapılandırmamız lazım. Muhtemel ki bir süre sonrada ‘devlet aklı’ devreye girecek ve hem kamu kurum ve kuruluşlarını, hem de üretim ve tüketim stratejilerini yeniden tayin edip yönlendirecektir. Bunda geç kalmamamız lazım.
ÜÇ MİLLET BAHÇESİ
Yukarıda da bahsettiğim gibi hem genel hem de yerel yönetimlerin bütçe dengeleri şaştı. Belediyelerin gelirleri yarı yarıya düştü. Ellerindeki mülkleri de eskisi gibi para etmez oldu...
Bu cihetle 2020’de belediyelerden çok büyük yatırımlar beklememiz zor gibi... Buna rağmen belediye başkanlarımız da bazı projelerin startını vermeye hazırlanıyor. Sanırım normalleşmeye bağlı olarak projelerin bir bölümü raftan inecek.
Diğerlerine girmeyelim; bugün sadece üç millet bahçesinden bahsedelim yeter. Haseki Başkan döneminde startı verilen, Çelik Başkan döneminde arsa devir süreci tamamlanan ve nihayet Memduh Başkan döneminde de belediye elemanlarına projesi hazırlatılan ‘Hava İkmal Millet Bahçesi’ yerel seçimler öncesinde Cumhurbaşkanımızın Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı açıklamaya bağlı olarak, 10 Haziran’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın talimatı ile TOKİ tarafından ihaleye çıkartılıyor.
Bakan Kurum, önce bu proje için 100 milyon lira ayırmıştı. Sonrasında Memduh Başkan’ın görüşmeleri ile bu rakam 150 milyona çıktı. Dilerim bir milyon 260 bin m2 alana kurulacak bu millet bahçesinin her şeyini Başkanlık bütçesi ile yapalım. Belediyeye yük gelmesin.
Çelik Başkan döneminde bir milyon 100 bin m2 Keykubat Parkı adıyla başlatılan bir çalışma vardı. Yine Cumhurbaşkanımızın son Meydan mitinginde yaptığı açıklama ile Kocasinan’a da Keykubat Millet Bahçesi için 50 milyon lira ayrıldı. Bu para da şimdilik idare eder.
Burada Şeker Fabrikası’nın desteği ile sürdürülen Keykubat Sarayı’nın kalıntıları ile ilgili kazı çalışmalarını lütfen hızlandıralım. Bu sarayı açığa çıkarmamız lazım. Malum Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat Meşhed Ovası dediğimiz şimdiki Mobilyakent-Karpuzatan Bölgesi’nde zehirlenerek öldürüldü ve iç organları kazı çalışmaları süren sarayın bahçesine gömüldü. Naaşı da Konya’da Alaaddin Tepesi’ne defnedildi. Selçuklu’nun kudretli sultanının naaşının gömüldüğü mezarında hiç olmazsa sembolik ve ‘makam mezar’ olarak bulunması isabet olur.
Bu konuyla ilgili 6-7 yıldır epeyce yazı yazdım. İlerde yine yazmaya devam ederiz.
Ve 3. millet bahçesi... Aslında 3. millet bahçesi Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın Hava İkmal Millet Bahçesi’nden mülhem, yurt genelindeki askeri tesis yerlerinin millet bahçesine dönüştürülmesi projesinden aldığı ilhamla ortaya çıktı.
Talas’ın içindeki İl Jandarma Komutanlığı’na ait 100 bin m2 alan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin de desteği ile ‘Jandarma Millet Bahçesi’ ne dönüşüyor... Malum Mustafa Yalçın, belediye başkan adaylığı öncesinde Van’da 2,5 yıl kadar Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği yapmıştı. O dönemde ‘Korgeneral’ rütbesindeyken Jandarma Asayiş Komutanı olan Arif Çetin Paşa ile Yalçın özellikle de terörle mücadele noktasında yakın çalıştı. Arif Çetin Paşa bir süredir Jandarma Genel Komutanlığı yapıyor. Gözü kara, yiğit, devlet-millet sevdalısı bir komutanımız Arif Çetin. Arif Paşa da, İl Jandarma Alay Komutanımız da bu süreçte Mustafa Yalçın’a çok destek oldu. Nihayet önceki gün jandarmanın bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Jandarma Millet Bahçesi’ ile ilgili protokole onay vermiş.
Hayırlı olsun...
Muhtemel ki Talas’a yapılacak Jandarma Millet Bahçesi (m2’si küçük olduğu için) daha erken bitecektir. Ama belediye başkanlarının görevlerini tamamlayacağı Mart 2024’e kadar üç millet bahçesi projesinin de üç büyük ilçemiz sakinlerinin hizmetine sunulacağına inanıyorum.
Bu üç millet bahçesi ile ilgili sürece az-çok katkı veren herkese teşekkürü borç bilirim.
Mış… Miş… Muş…
00- Tüm Türkiye Kovid 19 nedeniyle ‘buruk ve garip bir bayram’ idrak ediyormuş.
00- Temmuzdan itibaren çıkması muhtemel kararnameler birçok ismin hesabını bozacakmış.
00- Kayseri'de 400'ü hastanede tedavi gören pozitif vaka sayısı 1200'ü geçerken yaklaşık 4000 kişi virüsü yenmiş
00- AK Parti ve İYİ Parti’de haziran, MHP’de ise eylül gibi kongreler başlıyormuş.
00-AK Partili ünlü bir isim, ‘sosyete’nin uğrak verdiği pazarın açılması için, İl Hıfzıssıhha Kurulu’ndan karar çıkartılması adına, sağa-sola telefon ediyormuş.
00- AK Parti İl Başkanı Çopuroğlu pandemi sürecinde Kayseri’de ‘Sosyal Koruma Kalkanı’ kapsamında 175 milyon lira dağıtıldığını açıklamış.
00-Camilerde ‘maskeli ve mesafeli’ namaz önümüzdeki cuma başlıyormuş.
00- Kocasinan, Türkiye’de ilk defa atık pil ve atık yağı ayrıştıran aracı hizmete sokmuş.
00- Bir zincir grubu Erciyes’e 550 yataklı otel yapıyormuş.
00- Genç gazeteci meslektaşımız Kürşat Açıkgöz’ün kurduğu Hunat TV, RTÜK’ten ‘İnternet TV’ lisansını almış.
