VELİ ALTINKAYA


EVLAD-I FATİHAN DİYARI

Gündem - Veli Altınkaya


Geçtiğimiz hafta, Büyükşehir Belediyesi´nin ev sahipliğinde, 4-5 gün süreyle ve 30´dan fazla meslektaşımızla mini bir ?Evlad-ı Fatihan´ topraklarına tur yaptık.

Gezimizin merkezini 10 yılı aşkın süredir ?kardeş şehir´ ilişkilerimizi sürdürdüğümüz Bosna Hersek´in Mostar´ındaki KAYMEK kursiyerlerinin sergisinin açılışı oluşturuyordu. Bosna Hersek´ten önce yine 400 yılı aşkın süredir ecdadın yönetiminde bulunan Kosova´ya uğradık. Bulunduğu stratejik konum itibariyle hala Sırpların sıkboğaz ettiği bu güzel coğrafyanın başkenti Priştina´da Osman Gazi´nin torunu Murat Hüdavendigar´ın şehadet şerbetini içtiği ve iç organlarının defnedildiği türbesinde Fatiha okurken tüylerim diken diken oldu; gözlerim nemlendi. Heyetimiz adına şeref defterine benzeri satırları yazdım.

Geceyi Kosova´nın her haliyle ?Osmanlı kokan´ şirin şehri Prizren´de geçirdik. Halkın neredeyse tamamına yakını İstanbul Türkçesini bizden iyi konuşuyor. Ecdad yadigarı camiler, köprüler, türbeler her bakışınızda ruhunuzda tarihten mülhem hüzün rüzgarları estiriyor.

Türk olduğumuzu anlayan her Prizren´linin bir yandan gözlerinin içinin güldüğünü, diğer yandan ise ?Aman?Türkiye bizi unutmasın´ der gibi baktığına şahit oluyorsunuz.

İkinci gün durağımız, Osmanlı´nın Kosova´ya göre daha az bir miktar  (o da 382 yıl) az hüküm sürdüğü Karadağ idi... Karadağ´ın şehirleri tıpkı bizim Karadeniz şehirlerini andırıyor. Karadeniz´e kıyasla daha sıcak. Budva, Kotor gibi şehirleri tam bir turist cenneti.

Tito´dan sonra Yugoslavya´yı 7 parçaya bölen emperyalistler bugün de Balkan ülkeleri üzerindeki emellerinden vazgeçmiş değiller.

Coğrafya, bir yandan AB´nin kıskacında, diğer yandan ise Tito döneminden kalma dezenformasyonla Sırbistan ve Rusya ´nın tepelerinden hiç inmediği bir kaç milyon nüfuslu ülkeler.

Türkiye imkanları çerçevesinde coğrafyayla ilgileniyor. Özellikle Müslüman halkın yaşadığı bölgelerde herkesin her sıkıntıda umudu Türkiye olmuş.

Bir ülkeden diğerine özellikle dağlık ve iki şeritli yollardan gittiğimiz için, neredeyse hemen her gün günümüzün yarısı yolda-gümrüklerde geçti. Ama, doğa harikası müthiş bir manzara izleyerek... Son ve nihai durağımız Bosna Hersek´di...

Bu güzel ilkeye 4. gidişimdi. Mostar, Saraybosna sanki bize yabancı değil gibiydi. Mostar´da değil de sanırsınız ki Bursa´da, Edirne´de geziyorsunuz.

Seyahatimizin Mostar bölümüne Büyükşehir?Belediye Başkanı Mustafa Çelik´te katıldı.

Hemşehrimiz Sinan´ın talebesi Mimar?Hayrettin´e talimatla yaptırdığı Mostar Köprüsünü ilk gördüğümüzde 1992-1995 savaşı nedeniyle yıkılmıştı.

Mimar Sinan dolayısıyla Kayseri izi de taşıyan?Mostar kardeş şehir ilişkileri nedeniyle Türkiye´ye, Kayseri´ye daha da bir ilgili.

Dönemin dışişleri bakanı, milletvekilimiz, merhum İsmail?Cem´in telkiniyle Mostar Kayseri ?kardeş şehir´ olmuştu.

Kardeşimiz, içimizden bir parça olan?Mostar´da Çelik?Başkan´ın riyasetinde kendi evimizde gibi gezdik, hatıra fotoğrafları çektirdik.

Sonra Mostar´da bulunan ve 32 yetim çocuğun kaldığı yetimhaneye uğradık. Burada sadece Müslüman Boşnak´ların çocukları değil, Hırvat ve Sırp kökenli yetimler de var. Yetimhaneyi ziyaretimizde 17-25 Aralık süreci sonrası kurulan Yunus?Emre Enstitüsü´nün Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile, Mostar?Başkonsolosumuz Zerrin?Kandemir de bize katıldı. Başkonsolos Hanım 20 yıllık, güler yüzlü ve halkla iç içe olmuş, o bildiğimiz diplomatlardan değil.

Yetimhanede hüzünlenmemek mümkün mü? Yetimhanenin Boşnak yöneticisi hanım heyetimizi bilgilendirdi. Çelik?Başkan yetimhanenin yeniden tefrişi, onarılması ve çocukların mutat giderleri için bir çalışma yapacaklarını söyledi. Bu tamamen Dışişleri ve Yunus Emre Enstitüsü aracılığı ile yürütülecek. Sonra bölgedeki özürlü gençlerin eğitim gördüğü merkeze geçtik. Burada yapılan teati sonrasında da Büyükşehir Belediyesi´nin önümüzdeki yıllarda tamamlayacağı aynı amaçla kurulacak modern merkez ile buranın işbirliği sağlanacak.

Sonra... Sarı SaltukTekkesine geçtik.

 Yesevi´nin yüzlerce müridi, sadece Anadolu´yu değil Bakanları, hatta Doğu Avrupa´ya İslam´ı anlatma adına dervişlik, alperenlik yaptılar. Bu toprakların asıl fatihleri bu namsız-nişansız alperenlerdir.

Akşam saatlerinde Yunus?Emre Enstitüsü´ne ait merkezde KAYMEK kursiyerlerinin sergisinin açılış törenine katıldık. Çelik?Başkan, Belediyenin ?gönüllere dokunan´ hizmetlerini sadece Kayseri´de değil, yurtdışında da sürdürdüğünü söyledi. Son durağımız başkent?Saraybosna idi. Önce bağımsızlık savaşının resmedildiği tünel ve müzeyi; sonra bağımsız?Bosna Hersek´in kurucusu Aliya İzzetbegoviç´in mezarının da bulunduğu şehitliği ziyaret ettik. Osmanlı yadigarı Başçarşı, Sebil gezisinden sonra Kayseri´ye döndük.

Son cümle: Mostar, Saraybosna buram buram Osmanlı, Türkiye ve Kayseri kokuyor.

 

AK PARTİ´DE LİSTE BEKLENTİSİ

AK?Parti İl Başkanlığına Şaban Çopuroğlu´nun getirileceğini ilk kez 27 Temmuz´da bu sütunda ve gazetemiz manşetiyle duyurmuştuk. Sonrasında Çopuroğlu, ?işlerini ve ailevi durumunu´ gerekçe göstererek uzun süre direndi. Geçtiğimiz haftada Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın onayı ile il başkanlığına resmen atındı. Allah utandırmasın; bu atama süreci benim için??malumun ilanı´ şeklinde gerçekleşti. Çopuroğlu görevini Fatih?Hasyüncü´den devraldı. Şimdi gözler nasıl bir liste yapacağı sorusuna çevrildi. Çopuroğlu ile ilgili kanaatimi daha önce uzun uzun yazdım. AK?Parti bu şehirde 2 kişiden birinin oyunu aldı. Cumhurbaşkanı, 3 kişiden 2´sinin teveccühüne mazhar oldu. Çopuroğlu´nun listesini yaparken sadece oy verenleri değil, oy vermeyenleri de, tüm Kayseri´yi kucaklayan bir liste yapacağına inanıyorum. Çopuroğlu´nun yerel seçimler öncesinde kucaklayan, bütünleştiren bir liste hazırlamasını bekliyorum.

 

Mış? Miş? Muş?

00- AK?Parti il Başkanı Çopuroğlu, görevi devralırken makul mesajlar vermiş.

00- AK?Parti İl?Başkanı Çapuroğlu´nun il yönetim listesinde kimlerin yer alacağı merak ediliyormuş.

00-Kayseri eski vekili Halaçoğlu zehir-zemberek bir açıklama ile İYİ?Parti´den istifa etmiş.

00-İYİ?Parti´nin hafta sonu kongresinde Dursun?Ataş´ın GİK´e girmesi bekleniyormuş.

00- Rektörü henüz atanmayan ERÜ´de Prof. Muhammed Güven´den sonra eski yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp?Meşe de Sağlık Bakan Yardımcısı olmuş.

00-MHP?İl Başkan Yardımcısı ve KTO?Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gülsoy´un bir kaza sonucu yaşadığı rahatsızlık sevenlerini üzmüş.

00-YHT işi ?ödenek-tasarruf´ engeline katılacak gibiymiş.