VELİ ALTINKAYA


ERÜ’DE SEÇİM HEYECANI

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Önceki gün ERÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kısa bir ziyarette bulundum. İki Prof’la ayaküstü sohbet etme imkanı buldum. Hocalar şimdiden önümüzdeki yılın ilk yarısında yapılacak rektörlük seçimi için düğmeye basmışlar bile.

ERÜ Rektörü Prof. Keleştemur’a iki ay kadar önce ayaküstü sohbette “Hocam daha seçimlere epeyce bir süre var; ama üniversiteyi hareketli görüyorum” dediğimde, Hoca çok renk vermeden “Olur bunlar” deyip geçiştirmişti.

ERÜ’de rektörlük seçimi önümüzdeki yılın haziranında yapılacak. Yani altı ay kaldı. Ama şimdiden rektör adayları aleni olarak kulis çalışmalarını sürdürüyor. Benim bildiğim sadece Tıp kökenli üç prof aday... Hatta biri de bayan...

Cengiz Utaş yeniden rektör seçilme, hatta atanma ihtimali yüksek olduğu halde aday olmadı ve kendisinden daha ‘kıdemli’ olan Fahrettin Hoca’ya destek verdi. Fahrettin Hoca adaylık teklifi geldiğinde hiç de sıcak bakmamıştı. Bugün için bir dönem daha niyetli gözüküyor.

Üniversitenin iç bünyesini çok bilmem; genel olarak baktığımızda Sayın Keleştemur fena rektörlük yapmadı. ERÜ’nin bilimsel çalışmaları önceye oranla daha yükseldi; hayırseverlerin tesis yapma çabaları teşvik edildi, diğer üniversiteler ve şehir yönetimiyle barışık bir idare anlayışı ortaya konuldu... Daha da önemlisi ERÜ’de yıllardır var olan ‘huzur’ bozdurulmadı.

Belki bazı öğretim üyeleri bazı uygulamalardan rahatsız olabilirler... Özellikle Rektörün görevlendirdiği bazı idarecilerin uygulamaları öğretim üyelerini ya da diğer memurları rahatsız etmiş olabilir; eminim bu da seçim sürecinde yüksek sesle dillendirilecektir.

İşin YÖK ve Köşk boyutu farklı olmakla birlikte, Fahrettin Hoca’nın karşısında güçlü bir blok oluşturulmazsa rektörlük atamasının ilk ayağında diğer adayların işi hiç de kolay değil.

Bunun için bazı öğretim üyelerinin Mehmet Şahin-Zeki Yılmaz, ya da Zeki Yılmaz-Cengiz Utaş olayında olduğu gibi Tıp Fakültesi Dekanı Muhammed Güven’i Fahrettin Hoca’nın karşısına aday etme çabaları var. Rektör, adaylığını deklare ettikçe Güven’in böyle bir hamle yapacağını sanmıyorum. Son on yılda üzerinde ısrar edilen isimlerden biri de eski dekanlardan Ömer Özbakır. Ömer Hoca’nın böyle bir adaylığı sıcak bakacağını sanmam. Baksaydı daha önce aday olur ve iyi de oy alırdı. Hatta Köşk’ten de vize almakta zorlanmazdı.

Rektörlüğe daha epeyce vakit var. Öğrenci Konseyi seçimi ne olacak? Rektör, mutlaka öğrencilerinin sesine kulak kabartıyordur. ERÜ, eğitimde başarılıysa bunda huzurun ve siyasetin mümkün olduğunca öğrencilerden uzak tutulmasının payı büyüktür... İki gündür seçimler sürüyor; galiba bugün de seçimin finali var. Sandıktan çıkacak sonuca öğrenci kardeşlerimizin saygı duyması gerek. İnşallah seçim sürecinde iddia edildiği gibi baskı olmamıştır. ERÜ’nün huzurunu bozdurmamalıyız; zira huzurun olmadığı bir yerde başarıdan bahsedilemez.

 

GÜLE GÜLE KUZUM

İki yıllık yüksek okulu bitiren küçük oğlum, 15 aylık vatani görevini yapmak üzere bugün askere gidiyor. Bu manada birkaç gündür otobüs terminali hareketli. Nemli gözlerle çocuklarını ‘vatan savunması’ için gönderen anneler-babalar var.

Bizimki 22 yaşından gün aldı, 30 yaşından gün almış olsaydı ‘postalsız-bedelli’ yapsın isterdim.

Onun için geçtiğimiz hafta bedelliye karşı olduğumu söyledim. TSK kendi milli harp sanayimizi de geliştirerek profesyonel askerliğe bir an önce geçmeli ve birkaç aylık eğitimle bu ülkenin gariban çocukları terörle mücadelede cepheye sürülmemelidir. Cümlesiyle birlikte bizim yavrumuzu da Allah’a emanet ediyorum. Sağlıcakla gelir inşallah.