VELİ ALTINKAYA


ERÜ’DE ‘GÜVENLİK’ ALARMI

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Üniversiteler son aylarda sıkıntılı... Bazı çevreler öğrenci olaylarını adeta tahrik ediyor. Daha çok da “Sol tandanslı” bir yapılanma “Özgürlük ve demokrasi kılıfıyla üniversiteleri karıştırmak istiyor.

Öğrenci Konseyi seçimlerinde de bu sıkıntı arttı. Bu arada Türkiye’nin en huzurlu üniversitelerinden biri olan Erciyes Üniversitesi’nde de, bazı mahfiller “Müslüman mahallesinde salyangoz satma” mantığıyla sıkıntı yaratmaya kalkıştı.

Üniversite yönetimi küçük kıpırdanışların üzerine sağduyu ile gitti. Polis ve istihbarat birimleri gerekli her türlü tedbiri aldılar. Polis “Güvenliği” daha da sağlamlaştırmak için üniversitedeki öğrenci grupları üzerinde etkin olan, harici-siyasi çevrelerle de temasta... Sağduyu telkininde bulunuyor. Bu amaçla geçtiğimiz hafta içinde iki ayrı toplantı yapıldı Emniyette...

Bu çabalara hepimizin katkı vermesi gerek. ERÜ’de uzun süredir öğrencilere yönelik “Siyasi sıkıntı” yoktu. Son yıllarda kısmen sol, kısmen de ayrılıkçı yapı ERÜ’de biz de varız demek istedi. Bu yönlü hafif başkaldırı üniversitedeki “Hakim milliyetçi-muhafazakar yapıyı” rahatsız etti ve onlar da ara ara sesini yükseltti.

Türkiye üzerine 1980 öncesinde olduğu gibi Türk gençliğini karşı karşıya getirerek sinsi plan yapanlar eminim bunda muvaffak olamayacaktır.

 

AGÜ REKTÖRLÜĞÜ’NE PROF. SABUNCUOĞLU ATANACAK GİBİ

İki ay kadar önce arkadaşlarımız Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu’nun AGÜ Rektörlüğü’ne atandığına dair tek sütunluk küçücük bir haber yapmışlar.

Rektör Vekili İrfan Alan’ dan iki ayrı resmi yazı geldi “Böyle bir atama yok” diye. Belli ki Hoca yazıyı hukukçulara yazdırmış. ”Kamuoyunu yanlış yönlendiriyorsunuz. Hukuki haklarımızda saklı kalmak kaydı ile gerekli düzeltmeyi yapın” diyorlar...

Yaptık...

AGÜ’nün kurulmasından Rektör vekili dahil o üniversitede çalışan herkesten çok emeğim olduğu kanaatindeyim.

Bir kaynaktan Bilkent’in değerli hocalarından İhsan Sabuncuoğlu’nun AGÜ’ye rektör atanacağını duymuştuk. Rektör Vekili İrfan Alan, üniversitede rektörlük atamasının ilk ayağını oluşturan “Öğretim üyeleri arasındaki seçim” sürecini, ne hikmetse kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı dahi hissetmiyor.

Muhtemel ki “Basının nesine gerek, kamuoyunu ne ilgilendirir bizim rektörlük seçimimiz” diye düşünüyor olsa gerek.

Seçim ne zaman yapıldı? Aday olan altı veya daha fazla Hocamızın adı ne? Bunlar AGÜ’nün hocaları mı?

Mevzuata göre seçimlerin ilk ayağına en az 6 adayın katılması gerekiyor. Sayı altıdan azsa bile usulen isimler aday oluyor, bir oy alsa bile her halükarda YÖK’e ilk altı isim tutanakla gönderiliyor. YÖK üç ismi bu altı isim arasından seçiyor.

Ajans haberinden öğreniyoruz ki YÖK, AGÜ Rektörlüğü için Sayın Cumhurbaşkanımıza üç isim sunmuş. İlk sırada İhsan Sabuncuoğlu, ikinci sırada AGÜ Rektör yardımcısı da olan Osman Serindağ, üçüncü sırada da AGÜ Bilgisayar Bilimleri Fakültesi Dekanı Hamza Erol var.

Takdir elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın, ama bizim iki ay önce yazdığımız gibi rektörlüğe göreceksiniz İhsan Hoca atanacak. Hoca’nın AGÜ’nün ikinci rektörü olarak atanmasının bu haftasonuna kadar gerçekleşeceğini sanıyorum. Şimdi den ‘Hayırlı olsun’ diyelim.

AGÜ’nün İhsan Hoca’nın yönetiminde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bu üniversiteye katkı veren insanların koyduğu hedefi yakalayacağından şüphem yok.

İhsan Sabuncuoğlu’nun rektörlüğü ile ilgili ilk sürecin başlamasından önce, Ali Doğramacı Hoca ile görüşülüyor ve O’nun da nezaket çerçevesinde muafakatı alınıyor.

Sonra ‘Usül yerini bulsun kabilinden’ süreç başlatılıyor... Henüz kadrosu tam olarak kurulmamış bir üniversite için bu da normal. Müstakbel rektörümüz eminim ki kamuoyu-basınla ilişkilerde bu işi vekâleten yürüten arkadaşları gibi davranmayacaktır.

 

EKMEK ZAMMI

Fırıncılar ekmeğe zam istiyor. Bizde ağız alışkanlığı “zam” diyoruz. Aslında Ticaret Odası’ndan istenen zam; ama Oda zam değil fiyatın üst limitini belirleyecek. Rekabet hukuku öyle emrediyor. İsteyen üst limitten, dileyen daha aşağı fiyata ekmek satabilecek. Fırıncılar yeni fiyat isterken Ankara’ yı örnek göstermişler. KTO’nun bir yöneticisi ile görüştüm. Haklı olarak “Ankara bizim muadilimiz değil. Bizimle denk iller Konya, Eskişehir, Antep, Samsun olmalı. Buralardan fiyat aldıktan sonra durumu yönetimde değerlendireceğiz” dedi. KTO Meclisi yönetime yetki verdi. Bu yetki çerçevesinde muhtemel ki yeni yılın ikinci haftasında yönetimden yeni gramaj ve fiyat çıkar. Bakalım fırınların ne kadarı yeni fiyattan, ne kadarı daha aşağı fiyattan ekmek satacak? Bu arada fırıncıların girdileri de epeyce arttı, onların taleplerini de haksız görmemek gerek...