VELİ ALTINKAYA


EGZOZ, ÇAM, ELMA VE MUZ

Gündem - Veli Altınkaya


?Elma, muz, egzoz ve çam? başlığını görünce, ?Dam başında saksağan, gel bize bazı bazı? türünden bir metin olacağını anlamışsınızdır yazacaklarımın.

Hafta sonu gördüğüm iki şeyi yazacağım. ?Referanduma beş gün kala bu tür yazı da neyin nesi´ demeyin. Referandumu, günlük gündemi çok yazdık, yine de yazarız.

Önce şu egzoz ve çam işini yazalım, sonra elma ile muza geliriz.

............................

10 yılı geçti... O tarihte Mustafa Eraslan ile birlikte çalışıyordum. Mustafa Abi Kayserililerin ?Yarma´ dediği  Hisarcık-Erciyes?Yolu´nun Esenyurt Mahallesi´nden hemen sonraki Polisevi´nin altındaki noktada oturur.

O tarihlerde ?Yarma´nın sağı ve solu çıplaktı. Kahverengiye çalan bir toprak yapısı vardı buranın. Daha önce Bekir?Tanrıkulu´nun emniyet müdürü olduğu bir dönemde, şoförü, müdürünü Polisevi´ne bırakmış dönerken yukardan yuvarlanan bir kaya (belliki büyükçe bir taş parçası) emniyet müdürünün makam aracının tam kaputunun üzerine düşmüş. Bereket ki şoförde bir şey yoktu. Kendiyle doğrudan alakası olmamasına rağmen, Mustafa Abi Müdür Bey´in arabasını tamir ettirmiş ve iş öylece kapanmış gitmişti.

Mustafa Eraslan ve dönemin Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ara ara biraraya geldiğinde, Mustafa Abi bu olayı ve sonrasında meydana gelen benzeri olayları da anlatarak yarmanın sağlı sollu ağaçlandırılmasını Başkan´dan çok istedi.

10 yıl kadar oldu yarmanın sağı ve solu Büyükşehir Belediyesi´nce ağaçlandırıldı. Ağaçlandırmayla birlikte iki yamaca damlama türü suluma sistemi yapıldı. Zira, o toprak yapısında ağaçların tutması, hele hele büyümesi çok kolay değildi.

Ve o güzelim çamlar büyüdü, boy verdi... On-onbeş yıl sonra Erciyes´e gidenleri ilk olarak devasa ağaçların bulunduğu bir orman bölgesi karşılayacak.

Hafta sonu bağdan gelirken baktım o çamların yola en yakın noktada bulunanlarının neredeyse yarısı sararmış. Biraz daha iç kısımları yeşil. Elbette konu ziraatçıların, ormancıların işi, sanki yola en yakın noktadaki çamların sararması egzozdan kaynaklanıyor gibi geldi bana...

İlgililerin takdirine sunuyorum.

........................

Gelelim muz ve elmaya...

Yine hafta sonu bir manavın önünden geçtim. Aman Allah´ım dört mevsim meyvelerinin tamamı var. Muhtemelen İran´dan gelen karpuzlar, hemen yanı başında sıra sıra dizilmiş erikler, bademler, çağlalar, çilekler, yeşil üzüm, hatta şeftali vs ne ararsan var. Muzu, elmayı, armudu, son günlerini yaşayan portakal ve mandalina da cabası... Avakado, ananas türü bizim çocukluğumuzda adını dahi duymadığımız meyveler ile, yakın tarihimizde tanıştığımız kivi vs´de manav tezgahlarında sıralanmış...

Allah cümleye çok ve helalinden versin. Meyve hiç de ucuz değil. Anne ve babalar çocuklarını bir markete götürdüklerinde, ya da manavın önünden geçerken bunları görüp de isteyen yavrucuklarının taleplerini karşılayamıyorlarsa ne acı... Böyle binlerce aile var bu şehirde...

...........

45 yıl kadar önce...

84 yaşındaki anacağım Sivas?Caddesi Damla Apartmanı´nda oturan küçük kız kardeşini (teyzemi) ziyarete gelir. O tarihlerde öyle keyfi ziyaret ne mümkün. Muhtemelki doktora geldi. Teyzemlerde kalıyordu anacağım.

Binadan bir kaç hanım daha teyzemgilde oturmadaymış. Kayseri´nin tanınmış sosyal demokrat öğretmenlerinden biri olan ?Şeker?Ahmet´ namı ile anılan Ahmet Özdemir´in eşi olan teyzem misafirlerine meyve ikram etmiş. Meyve tabağında muz da var. Anacağım muzu ilk defa görüyor. Nasıl bir meyve, nasıl yenilecek bilmiyor. Bir süre diğer misafirlerden birinin muzu yemesini bekliyor. Gözleyecek ve o nasıl yaparsa tekrarlayacak.

Teyzemin o tarihlerde 4-5 yaşında olan kızı küçük Aylin odaya geliyor ve tabaklardaki muzun birini alıp soyduktan sonra yemeye başlıyor. Anacağım tanımadığı o meyvenin nasıl yeneceğini artık öğrenmiştir. Geriye tadını merak kalıyor...

25 yıl önceydi...

Anacağım köyde damdan düşmüş. Belinde kırık vardı. ERÜ Hastanesi´ne getirdim; o tarihte daha yeni uzman olan sonradan aynı binada komşuluk yaptığımız Prof. Dr. Şevki Erdem ameliyat yaptı. 1991 veya 1992 yılının mayıs ayıydı. Anacığımı taburca ederken Hoca, ?Abi bulabilirsen teyzeye elma yedir´ dedi.

Aslında o tarihte  Kayseri´de Beğendik´le birlikte de market kültürü de başlamıştı. Ama, 8-10 manav ve bir kaç marketi gezdim elma yoktu. Önceki dönem elması da, yaz elması da yoktu.

Kayseri de, Türkiye de nereden nereye gelmiş. Allah cümleye helalinden çok versin.

 

 

POLİS TEŞKİLATI

Polisimizin kuruluşunun 172. yılı bir dizi etkinliklerle kutlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkinlikler bir haftaya yayılırdı. Polis Haftası´nın referandum sürecine denk gelmesi nedeniyle  etkinlikler bir-iki güne sınırlandırıldı. Emniyet Müdürü İbrahim?Kulular emniyet teşkilatı adına Vali Kamçı´yı ziyaretle brife etti. Polis şehitliğinin ziyareti, Meydan´da açılan serginin gezilmesi, şehit polislerimiz için mevlid okutulması gibi etkinlikler zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Polisimiz şehrimizde de, yurt genelinde de zor şartlarda canla-başla mücadele ediyor. Bir dönemde FETÖ denen ihanet şebekesinin kuşatması ile karşı karşıya kalan polisimiz şükürler olsunki bu kamburdan büyük oranda kurtuldu. Milli bir teşkilat devlete, millete hizmet ediyor. Polis, bizim huzurumuz için 24 saat çalışıyor. Bizim de her zaman polise yardımcı olmamız gerekir.

 

 

Mış? Miş? Muş?

00-Referanduma 5 gün kala tüm taraflar kapı kapı geziyormuş.

00- AK?Partili vekil, belediye başkanı ve teşkilatlar Kayseri´de ?Evet´in yüksek çıkması için çalışıyormuş.

00-Bir zamanlar Kayseri´nin en şöhretli ve zengin olan iş adamı hacizle boğuşuyormuş.

00- ByLock kullanan 3 avukat mahkemeye sevkedilmiş.

00- FETÖ´den tutuklu mali müşavir?Mehmet Fındık, duruşma salonunda yakınlarına moral olsun diye ?umut´ veriyormuş.

00- FETÖ´den yargılanan ve hakkında ?Talas İmamı´ söylentileri bulunan bir ismin görevine iadesi şaşırtmış.

00-Polis Teşkilatı kuruluş yıldönümünü kutlamış.

00-Cuma günü yapılacak OSB genel kurulu için?taraflar son kozlarını oynuyormuş.