SAMİ DAYANGAÇ


DUYDUNUZ MU?

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


- Kayserimize ilk marketi kazandıran rahmetli Mehmet Beğendik'ten sonra Sivas Bulvarı üzerindeki marketin de devir edildiğini, devir alanların çok meşhur bir köftecinin isim, logo ve renklerini aynen kullandığını, minicik bir soyadı eklediğini, kilo ile köfte almak isteyince anlaşıldığını, bunun şehrimize yakışmadığının konuşulduğunu…

-Kayserispor ve Organize Sanayi dosyalarının neden bekletildiğinin bilinmediğini…

-Başarılı sonuçlar alınınca akla getirilmeyen, kötü gidişte ilk akla gelen Kayserispor borçlarının akıbetinin bilinmediğini…

-Kayserispor yöneticilerinin ceplerinden takımı deplasmanlara neden götürmediklerini, oysa onların örnek bir başlangıç yapmaları gerektiğini…

-Adı süper olup kalitesi olmayan Süper Lig’de ara transferde 288 milyon harcandığını…

-288 milyon lira ile kaç okul, kaç fabrika ve kaç kişiye iş sağlanabileceğini…

-İngiltere Ligi’nde oynamadan yıllık 20 milyon Euro alan bir futbolcunun 4 milyon Euro’ya neden geldiğinin anlaşılamadığını…

-Milyon Eurolar alan koçyiğitlerin en ufak bir temasta yere atladıklarını, çimleri döverek acil ambulans istediklerini, hakem yutunca hemen kalkıp oyuna başlamalarının sahtekarlık olarak değerlendirildiğini…

-Yerlerde yatan futbolcuların ligin de maçın da kalitesini düşürdüğünü…

-Bilimde, eğitimde, hukukta vb. yarışmadığımız gelişmiş ülkelerle futbolcu ve teknik adam ücretlerinde yarıştığımızı…

-Atamızın ‘Türk öğün, güven, çalış’ söylemini yanlış anlayıp, öğünmek(aklını kullanmak) sözünü övünmek gibi anlayarak hep bu eylemi gerçekleştirdiğimizi…

-Kayserispor yöneticilerinin bu güne kadar kulübe kaç lira verdiğini(tabi veren varsa), bunun ne kadarının bağış olduğunun merak edildiğini…

-Cansuyu çantalarından alan Kayserispor yöneticisinin olup olmadığını…

-Bülent Uygun, Bülent Bölükbaşı, Bayram, Samet başta olmak üzere, Adabayor vb. kimin aldırdığını, parasının ne kadar olduğunu, kimin sorumlu olduğunu…

-Kayserispor Başkanı’nın şehrimizin bir TV kanalında menajerden yöneticilere kadar usulsüzlükler olduğunu açıklamasına rağmen hiçbir şey yapılmadan üzerinin kapatılmasına hayret edildiğini…

-Şeffaf olunmadıkça kimsenin takıma büyük destek vermediklerini...

-Belediyelerin verdiği ve vereceği tüm paraların aslında bizim paramız olduğunu, kimsenin cebinden bir kuruş vermediğini…

-Kısıtlamalarda Erciyes’in tıklım tıklım olmasının, virüsün burada olmadığı anlamına geleceğini…

-Erciyes’e çıkmak için çekici kiralayıp iki arkadaşın araçlarının bozulduğunu ve çekici götürdükleri yalanını...

Duydunuz mu?

Hayırlı cumalar, sağlıklı huzurlu ve mutlu günler...