VELİ ALTINKAYA


DÜN YAZDIKLARIMIZA GÜLÜP GEÇENLER


Arşivlere baktım; aylar önce PDY ile ilgili adeta bugün olanları yazmışım. Tabii bir darbe girişimi hiçbir zaman beklemiyordum. Bunca televizyonun, haberleşmenin şeffaf olduğu bir zamanda, bırakın darbeyi, ?girişimi de olmaz´ diye düşünenlerdendim. Bu konudaki kanaatimi de geçtiğimiz hafta yazdım.
Aylar önce PDY´ye yakın okul, STK ve meslek kuruluşlarının kapatılacağını yazmışım. Devletin artık bu ?Yapı?ya bir ?terör örgütü? olarak baktığını söylemişim. Bu yapının üniversitesi ve okullarının kesinlikle 2016-2017 eğitim-öğretim dönemine girilmeden devletleştirileceğini ifade etmişim. Darbe girişimi olmasaydı da, mahkeme kararıyla ve kayyım marifetiyle yapılacaktı bunlar. Nitekim adımları atılmıştı...
Bu arada yine iki ay kadar önce 15 kadar il ve bölge müdürünün görevden alınacağını yazmıştım. Süreç başladı. Hatta bu sürecin hızlandırılması lazım. Zira, son KHK ile bir çok STK´yı devrettiğimiz bazı birimlerin başında ?Paralelci? bürokratlar var.
Bugünden başlayarak Vali Kamçı´nın başkanlığında oluşturulacak bir komisyon, kamudaki PDY mensubu çalışanlarla ilgili o KHK çerçevesinde gerekeni yapacak. İnşallah kurunun yanında yaş da yanmaz. Vali ve komisyon üyelerinin bu noktada hassas olacağına inancım tam...
Bu iş sadece kamu odaklı kalmaz; PDY´yi besleyen ekonomik ve sivil ayaklarla ilgili de önümüzdeki süreçte bazı adımların atılması muhtemel. Firari olan çok sayıda sivil ve önemli isim var. Bunlar tatile gitmediler herhalde...
Devlet bu meşum girişimden sonra bağırsaklarını tamamen temizlemek zorunda. Temizlemezse demokrasi şehitlerinin kanı yerde kalır.
Uzatmayalım 31 Mayıs´ta bu sütunda yayımlanmış olan ?PDY´yi Ciddiye Almazsanız...? başlıklı yazıyı takdirinize sunuyorum.:
? PDY´Yİ CİDDİYE ALMAZSANIZ...
Devletin, ?ihanet şebekesi?-nin ötesinde bir ?örgüt?, hem de ?terör örgütü? olarak gördüğü bir yapıyı siz görmezden gelirseniz, veya ?Bana ne kardeşim, devlet öyle düşünebilir. Burası benim için bir örgüt değil, bilakis hayırlı işler yapan bir müessese? diye düşünürseniz kesinlikle yanlış yaptığınızı bir gün anlarsınız...
O günün de çok uzun olmadığını söyleyeyim.
Artık Fetullah Gülen yapılanmasını bir cemaat, hayır işi, öğrenci, yurt vs işi yapan bir organizasyon gibi göremezsiniz. Görüyorsanız dahi, bunu yüksek sesle dillendirirseniz, PKK için aynı şeyi yapan hangi muameleye tabi ise bu yapı içinde benzeri süreç size reva görülür.
17-25 Aralık sonrasında Abdullah Gül´ün Cumhurbaşkanlığı, Recep?Tayyip Erdoğan´ın başbakanlığı döneminde ?İhanet Şebekesi?, Milli Güvenlik?Siyaset?Belgesi denilen ?Kırmızı Kitap?a ?Legal Görünümlü İllegal Örgütler? olarak girmişti. 2014´ün ilk çeyreğinde alınan bu karardan kısa süre sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın hazırladığı bir iddianamede Savcı´nın kısaca ?FETÖ??dediği ?Fetullahçı?Terör?Örgütü? nitelendirmesini ağır ceza mahkemesi kabul etti.
Geçen iki yıllık sürede, bu ihanet şebekesinin şu veya bu oranda içinde yer alan bazı isimlerin gözaltı ve tutuklanmalarında sıkıntı yaşandığını gören DEVLET, son MGK´da bu kez yeni bir kararla malum örgütü ?tıpkı Savcı gibi FETÖ? olarak nitelendirmiştir.
Cumhurbaşkanı´nın ifade ettiği gibi Bakanlar Kurulu MGK´nın bu tavsiye kararını bugün-yarın Resmi Gazete´de yayımlayarak bir kararname haline dönüştürecektir...
Bütün bu olanları kamu görevlileri veya kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların yöneticileri görmezden gelemez. Tabiki öncelikle kolluk kuvvetleri ve yargı mensupları bu kararı görmezden gelemezler...
Fetullah Gülen´in hepimizin yıllardır sandığı gibi bir ?Hoca Efendi? olmadığı aşikardır. Bu ülkenin başbakanını, genel kurmay başkanını, bakanlarını, MİT?Müsteşarını hemen her üst düzey yöneticisini dinleyen, MİT´in tırlarını durdurarak bu ülkeyi ?Terör örgütlerine yardım eden bir devlet? olarak göstermeye çalışan, himmet adı altında topladığı paraları hangi ülkelere ve nerelere gönderdiği sonradan anlaşılan, yıllardır kendilerine yakın isimleri bir plan ve görev dahilinde kamu kuruluşlarına, üniversitelere yerleştiren, bu ülkenin genel kurmay başkanından, nice ünlü isme kadar kurduğu kumpaslarla tutuklanmalarını sağlayan, zaman zaman PKK denen terör örgütüyle işbirliği yapacak kadar alçalan bir yapının hala ?cemaat? olarak görülmesi mümkün müdür?
?Ben öyle görüyorum? derseniz, bir başka isim de çıkar, PKK için ?Ben de bu örgütü Kürt halkının bağımsızlık mücadelesini veren bir yapı olarak görüyorum? diyebilir.
Devlete rağmen böyle düşünemezsiniz.
ABD´de veya Avrupa ülkelerinde bir kişi çıkıp da ?Canım El Kaide de, DEAŞ de terör örgütü değil. Bunlar İslam için can veren kahramanlardır? diyebilir mi? Derse hangi muameleye maruz kalırlar?
Hala şehrimizde bazı isimler bunu anlamamış gözüküyor... İhanet Şebekesi´ne yardım ve yataklıktan tutuksuz yargılanan bir çok isim ortalarda dolaşıp duruyor. Bırakın dolaşmayı geçtiğimiz ay içerisinde bu Yapı´nın mensuplarınca 1.5 milyon dolar civarında ?dar gelirli öğrencilerin yiyeceğe ihtiyacı var? denilerek himmet parası toplanmaya devam ediliyor.
Bu örgüte bir kuruş yardım yapan kesinlikle en az beş yıl hapis cezası ile cezalandırılır. Sizin iyi niyetli olmanız, veya bu yapıyı örgüt vs olarak görmemeniz, suçsuz olduğunuz anlamına gelmez...
Onun için gelin başımızı iki elimiz arasına alıp, attığımız her adımı, söylediğimiz her sözü süzgeçten geçirelim. Yoksa ?Ey-vah? demek için iş içten geçer.
Son bir cümle ile yazıyı bitirelim...
Hala, bu Yapı´ya destek için alenen muhtelif faaliyetler gösterenler, DEVLET tarafından takip edilmediklerini mi zannediyorlar.?