İş insanı bir arkadaşım telefon etti.
- Abi, Vali Bey’in Özel Kalem Müdürü aradı. Şehrimizin solunum cihazına ihtiyacı varmış. Benden de beheri 4 bin liradan üç solunum cihazı almamı istediler. Hatta beni Vali Bey ile telefonda da görüştürdüler, dedi.
“Aman dur! Benden haber gelmeden verdikleri hesaba herhangi bir ödeme yapma” dedim. Sonra da “Özel kalem müdürü olduğunu söyleyen kişinin adı ne?” diye sordum. “Ahmet Şahin” dedi. “Bizim halen görev yapan Özel Kalem Müdürü arkadaşımızın adı o değil” dedim.
- Abi, ben fotoğrafını da, telefonunu da sana atıyorum, dedi.
Sahtekârlık, ancak böyle olur. Fotoğrafı buradan yayınlayacağım ama koltukta oturan kişi ‘gerçek’ olabilir, bir töhmet altında bırakmama adına fotoğrafı yayınlamayalım. Bir makam. Makamda oturan ve Özel Kalem Müdürü Ahmet Şahin olduğunu söyleyen kişi 30’lu yaşlarda. Makamın arkasında Atatürk ve Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafları var. Hemen yanında da kırmızı bir zemin üzerinde ‘Vali’ yazıyor... Özel kalemlerde Vali odasına giriş kapısındaki yazının aynısı.
Ya gerçekten herhangi bir vilayette valinin özel kaleminden çekilmiş fotoğraf veya photoshopla üzerinde oynanmış bir görüntü hazırlamışlar.
Valilik Özel Kalem Müdürü olduğunu söyleyen sahtekârın aradığı telefon numarasını birkaç kez aradım ‘ulaşılamıyor’ .
Dolandırıcılar iş insanı arkadaşıma Ziraat Bankası’ndan bir de IBAN numarası vermiş. IBAN numarası ile birlikte şu notu da göndermişler:
“... Hesap sahibi Mehmet Pehlivan. Cihaz adet bedeli: 4.000 TL
İlgili firma yetkilisi Mehmet Bey’in bilgileridir. Konuyla gün içinde ilgilenir tarafıma bilgi verirseniz çok memnun olurum. ......... Bey alakanıza teşekkür ediyorum. Sevgi ve selamlarımla Ahmet Şahin...”
Eee dolandırıcı yardım parasını ‘Valiliğin hesabına yatırın’ diyecek değil ya... İşbirlikçisini de solunum cihazı alınacak şahıs olarak takdim etmiş, parayı oraya yatırtacak.
Konuyu Valilik Özel Kalem Müdürümüze intikal ettirdim. “Başkanım sağ olun haberimiz oldu. Vali Bey de Emniyet Müdürümüzü konuyla ilgilenmeleri ve gereğini yapmaları talimatını verdi” dedi.
Aman siz siz olun dolandırıcıların her zaman ve zeminde mutlaka kapınızı çalacağını unutmayın.
Bu satırları yazarken beni adımla hitap ederek (sonuçta telefon adıma kayıtlı ve rahatlıkla bunu öğrenebilirsiniz) İzmir koduyla (232) telefondan bir hanım aradı. Engelliler için Kayseri’ de tiyatro oyunu sahneleyeceklerini ve bir-iki bilet almam ricasında bulundu. “Siz benim adımı kayıtlardan öğrenmişsiniz de, ne iş yaptığımı biliyor musunuz” dedim. Bilmiyor, kendimi tanıttım ve “Böyle bir şey yok da, şu anda köşe yazımı yazıyorum, sizinle uğraşacak halim yok, gerçekten engelli bir ihtiyaç sahibi varsa bana yönlendirin ben gereğini yaparım” dedim. Gazeteci olduğumu öğrenince telefonu yüzüme kapattı.
Yani sizin anlayacağınız dolandırıcılar, istismarcılar, sahtekârlar ortalıkta fink atıyor...
Kimi konjonktür gereği solunum cihazı diyor, kimi engellileri, kimi şehit yakınlarımızı veya gazilerimizi istismar ediyor veya o çok bildiğimiz, alışık olduğumuz terör örgütüne yardım vs diyerek ‘ocağınıza incir ağacı’ dikmek istiyorlar...
Bunlar da en az virüs kadar tehlikeli. Nerede, ne zaman bulaşacağı hiç belli olmaz. Maske, mesafe, temizlik gibi dolandırıcılara karşı da ‘mesafeli’ durmaya özen gösterin.
FİLYASYONU DOĞRU BİLGİLENDİRMEK
Daha önce İl Sağlık Müdürü’nün filyasyon ekiplerine doğru bilgi vermediğinden dertli olduğunu yazdım.
Sayın Vali son denetimde benzeri bir çağrı daha yaptı. Son TV programında bu konuyu Vali Bey’e sorduğumda teşekkür ederek mealen; ‘Evet, sıkıntılarımızdan biri de bu. Testleri pozitif çıkanlar maalesef filyasyon ekibine doğru bilgi vermiyorlar. Birkaç ay önce temaslıların oranı % 7 gibiydi, şimdi o ortalama % 2,8’e düşmüş. Yani temaslılarda ortalama 4 kişi saklanıyor. Bu dört kişinin her biri günde 6 kişiye virüsü bulaştırabilir. Bir günde 4 kişi 24’e ulaşıyor ve bulaştırma oranı katlanarak devam ediyor. Kayseri’nin son günlerde ilk sıralarda yer almasının temel nedenlerinden biri de bu.’
Anladınız değil mi? Niye Türkiye’de birinciyiz. Bu ihanet. Bu kul hakkı. Bu insanlık değil. Daha ne diyeyim…
KULİS BULVARI
SERKAN TOK’UN İŞİ ZOR
MHP, yarın 13. il kongresini yapacak. Tek adaylı bir kongre. Tek adaylı kongrelerde başkan adayları epeyce zorlanır. Ben de bunu Gazeteciler Cemiyeti kongrelerinde yaşadım. Rakibiniz olsa daha iyi. En azından kimin sizden yana, kimin karşı tarafta olduğunu öğrenirsiniz. Ama tek aday olunca listenizi yaparken birkaç faktöre dikkat etmeniz gerekiyor. Elbette güçlü, sizinle yürüyecek bir liste yapacaksınız eyvallah. Ama bu yetmiyor, dengeler var. Nesep, mezhep, demografik dengeleri de gözetmek zorundasınız. Allah yardımcısı olsun, Serkan Başkan’ ın işi hiç de kolay değil. Serkan Tok’u listede en fazla da kurultay delegeleri zorlayacaktır. Galiba 26 kurultay delegesi var. İl ve 16 ilçe başkanı, 4 belediye başkanı, etti 21... Bakalım kalan 5 kişi kim olacak? Muhtemelen biri Selahattin Metin olur. Kalan 4 kişiyi ben de merak ediyorum.
Mış… Miş… Muş…
00- Filyasyon ekiplerini doğru bilgilendirmediğimiz için her temasta ‘şüpheli’ 4 kişi virüs yayıyormuş.
00-Sağlık Bakanlığı ‘Saha Koordinatörleri’ Kayseri’den ilginç izlenimlerle ayrılmış.
00-Başkan Palancıoğlu, üstü yeşil alan, altı otopark olarak düşünülen Dedeman Okulu’ nun yıkılması için Ankara’dan mutabakatla dönmüş.
00- ERÜ, virüs aşısında sessiz-sedasız önemli çalışmalar yapıyormuş.
00-MHP İl Başkanı Serkan Tok, yoğun talep nedeniyle yarın yapılacak kongrede il listesi yapmakta zorlanıyormuş.
00-Başkan Mustafa Yalçın Talas’ta ‘gönüllere dokunmaya’ devam ediyormuş.
00-Hacılar Kızıltepe Millet Bahçesi’nin ihalesi yapılmış.
00-OSB Başkanı Nursaçan Dubai Ticaret Merkezi’nin hizmete başladığını söylemiş.
