Geçtiğimiz haftasonu Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı M. Veysi İpek kardeşimin daveti ve sıcak ev sahipliği ile Diyarbakır’daydık.
Bu Diyarbakır’a 2. gidişimdi. Şehir çok pis. İlçe belediyeleri temizlik hizmetleri noktasında adeta sınıfta kalmış. Hatta topyekün belediyecilik hizmeti noktasında şehrin ciddi manada ihmal edildiğini ifade etmek isterim.
HDP’li başkanlar önümüzdeki 4.5 yılda hizmet etmeden “örgüt zoruyla” belediyelere hakim olmayı sürdüreceklerini zannederlerse yanılırlar...
Diyarbakır halkı cana yakın. Yol sorduğunuzda, selam verdiğinizde sizinle beklentinizin ötesinde ilgileniyor. Misafirperver... Barış sürecinden de umutlu. Terörden usanmış.
Ama bazıları hem devletten, hem terör örgütünden korkuyor. Bazı şeyleri yüksek sesle dillendiremiyorlar.
Şehir tahmin ettiğimin ötesinde müthiş bir tarihi zenginliğe sahip. Bunların tanıtımı noktasında Vali Cahit Kıraç epeyce gayretli çalışmalar yapmış. Diyarbakır turizmden çok şey bekliyor. Ama havaalanları küçük. Vali’ye makamında sordum. “Yeni havaalanımız önümüzdeki yıl bitiyor” dedi.
Şehir içinde bir karmaşa var. Trafik akışı, otopark, kaldırım işgalleri, işportacılar sere serpe şehri işgal etmiş. Gülten Kışanak siyasetle bu işi zor götürür... Mutlaka hizmet etmeli. Kayseri, Konya, Ankara, İstanbul’a gerek yok; Urfa’da, Antep’te belediye hizmetlerini gören Diyarbakırlı, terör örgütü kafasına silah da dayasa 5 yıl sonra HDP’ye belediyelerde oy vermez.
Toplantının birinci gününde Türkiye’nin dörtbir yanından gelen gazetecilere yemek veren Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak orada hep birlikte çekilen “kardeşlik halayı”nın verdiği mesajı umarım iyi almıştır. TGF Genel Başkanı Atila Sertel’in Büyükşehir ziyaretinde “eşbaşkana” “Elbette Kürtler demokratik manada daha özgür olmalı. Ama sık sık ‘Kürdüm’ derseniz bizimde Türklük damarımız kabarır” sözlerini yabana atmamalı...
Diyarbakır Belediye Başkanlığının oval kabul salonunda Belediye ve DİSKİ filamaları (bayrakları) yer alırken Türk Bayrağı’nın olmamasına yönelik benim nezaketli tepkimin makul görülmesi gerektiğini, gerçekten “Bayrakla sorunumuz yok” cümlesinin sözde değil, özde de uygulanması gerektiğinin görülmesi gerekir.
HAVAALANI GÜMRÜK MEMURLARI
TGF 46. Başkanlar Konseyi toplantısı çerçevesinde hafta sonu Diyarbakır’daydım.
Pazar akşamı 19.10’da THY’nin bağlantılı uçağıyla Diyarbakır’dan İstanbul’a, oradan da gece Kayseri’ye uçtuk. İki valizimizi Diyarbakır’dan (bağlantılı uçuş nedeniyle) Kayseri’den almak üzere verdik...
Valizin biri iç hatlar uçuşundan çıktı. Diğeri yok. O valizi de Havaş yetkilisinin gözetiminde dış hatlar terminalinde bulduk. THY görevlilerinin ne kadar sorumlu(!) davrandığını düşünün.
Havaş yetkilisinin gözetiminde valizimi alırken gümrük memurları “küçük dağları ben yarattım” edasıyla; ‘kontrol edeceğiz’ dediler. Dış hatlardan gelmediğimi, iç hat yolcusu olduğumu, valizin birinin yanlışlıkla buraya geldiğini, valize takılı THY bandrolü ile göstermeme rağmen “Nuh” dedi Peygamber demediler. “Denetleme” elbette görevleri... Bunu yapmazlarsa yanlış olur. Ama takındıkları tavır hoş değil. Gece’nin 02’sinde kimseyle cebelleşmek istemediğim için valizi cihazdan geçirdik. Tabi birşey yok..
Çıkarken dedim ki “Bakın şu belgeyi göstermeme rağmen benim beyanıma itibar etmediniz. İnatla ‘valize bakacağız’ dediniz. Bakın göreviniz bu. Ancak, asıl bakmanız gereken onlarca valiz biraz önce yanınızdan geçti görmediniz mi?” diye tepki gösterdim. Yine o “vatandaşa tepeden bakan kamu görevlisi edasıyla” “Biz istediğimizi kontrolle yetkiliyiz” dedi...
Gümrük Muhafaza Müdürü, memurlarını vatandaşa nezaketli davranma noktasında “muhafaza” ederse iyi olur.
IŞIKLAR VE KAVŞAKLAR
Kırmızı ışık uygulamasının yetkililerce yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum... Dört yol kavşağında bazı ışıklar eşit oranda yanarken bazıları arasında uçurum var. Elbette bu yollardaki trafik yoğunluğuna göre kırmızı-yeşil ışık yanma sürelerinin ayarlanması doğu. Ama, bazen öyle oluyor ki 20 saniyede 3 aracın geçtiği yol ile, 20 aracın geçtiği kavşakta aynı saniye de ışık yanıyor. Emin olun 20 metre aralığında ışıkların, kavşakların olduğunu görüyoruz. Gerekirse bazı kavşaklar kapatılmalı. Yine belli saatlerde ışık yanma süreleri değişken hale getirilmeli, gerekirse Merkez’den yönetilen bir sistemle bu süreler kısaltılmalı veya uzatılmalıdır.
Mış… Miş… Muş…
00-Cumhurbaşkanı Gül Kayseri’ye siyaset için değil, ebeveyn ziyareti için geliyormuş.
00- Son aşamaya gelen Valiler Kararnamesiyle TRT Genel Müdürünün Samsun’a vali olması bekleniyormuş.
00- Macaristan’dan 40 kişilik bir işadamı heyeti Kayseri’ye gelmiş.
00-AGÜ Rektörü, Bilkent’ten yardımcı getirmiş.
00-PYMO Müdürü eğitim-öğretim sezonu açılışında “paralel gönderme içeren” bir konuşma yapmış.
00-AK Parti’den sonra MHP’de de ilçe-il kongreleri başlıyormuş.
