Japonya'nın Hiroşima şehrine, 1945 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri’nin uçağından atılan Uranyum yüklü atom bombası insanlık tarihinde iğrenç bir vaka olarak yerini almıştır. Bu şehirde yaklaşık 100 bin insan hayatını kaybetmiştir.
Bombanın atılmasından hemen sonra yayılan radyasyon ile birçok çocuk genetik hastalıklara maruz kalmıştır. Hatta bu şehirde yıllarca ot bitmediği de ifade edilmektedir.
Rahmetli Turgut Özal Başbakan, Vehbi Dinçerler Milli Eğitim Bakanı. Türkiye’de bir takım temaslarda ve incelemelerde bulunmak üzere Japonya’dan bir eğitim heyeti gelir. Bu heyet bazı bölgelerde yaptıkları gezi ve gözlemlerini Bakanlıkta yapılan toplantıda dile getirirler. Japon heyetini tespitleri oldukça ilginçtir.
-“Efendim sizin çocuklarda milli şuur yoktur” ifadesi Türk heyetini şaşırtmıştır.
-“Bizim çocukların damarlarındaki kan, milli duygumuzun kaynağıdır” diyecek olurlar ama yinede ses çıkarmama yolunu tercih ederler. Çünkü karşısında bulunanlar misafirdir.
Bizim sözcümüz Japon heyetine hitaben;
- Bizim bu konuda neler yapmamız gerekir? Japon sözcüsü;
- Bakın size bir örnek vereyim, Japon hükümeti olarak okula başlayacak çocuklarımıza önce toplu halde hızlı trenlere bindirir; dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdiririz. Onlara ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da bu yavrularımızı alır; Hiroşima'ye götürür; orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki:
- Sizler çalışmazsanız, vatanınızı böyle gelirler harap ederler, size yaşama hakkı vermezler. Çalışır, başarılı olursanız, şu anda bindiğiniz hızlı trenden daha iyisini siz yaparsanız, size kimse zarar veremez. Siz bilirsiniz” deriz bu da ikinci bir şok olur. Türkiye’de teknik adam sıkıntısı yoktur. Onlara yer vermelisiniz.
Türk heyeti bunun sebebini sorar;
-Türkiye de biz ne yapılabilir?
-Türkiye'nin bizimkinden daha önemli yerleri vardır. Çanakkale Burada akıllara durgunluk verecek gelişmeler olmuştur. Bir metre kareye altı bin mermi düştüğü savaşta zoru başaran bir milletin gençlerini şok edecek birçok olaylar cereyan etmiştir. İnancın, teknolojiyi nasıl alt ettiğini bütün dünya görmüştür. Yetmiş iki millete karşı elde edilen zafer, gençleri şok etmeye yeter.
Princeton Üniversitesi profesörü Richard Falk terörizmin en büyük destekçisi ABD Hükümetlerdir. Hiroşima’da terörizmin en önemli örneklerinden biridir. Burada insan hakları ihlal edildi ve insanlığa karşı büyük bir suç işlendi” ifadesini kullanmıştır
ABD bu günde aynı yolu izlemiyor mu? Bu devletin dostluğuna güven duyulur mu?
Eh bu konuda tereddüde mahal var mıdır bilmiyorum.
