VELİ ALTINKAYA


DEVELİ

DEVELİ


Dün Develi’deydim. Develi, Kayseri’nin merkezdeki üç ilçesinden sonra en büyük ilçemiz... Diğer 13 ilçe ile mukayese edildiği zaman, kendi kendine yetmeye çalışan bir ilçe Develi...

Develi, Milli Mücadele’ye önemli katkı vermiş; Adana’nın Fransızlara karşı sürdürdüğü mücadelenin her zaman yanında olmuş;  Bakırdağ’da yaşananlar dolayısıyla işgalin acısını yüreğinde yaşamış ilçelerimizden biri. Gönül adamı, saz ve söz ustası Seyrani’nin memleketi Develi...

Develi’de haftalık olarak yayımlanan üç gazetemizin sahipleri ile görüşmek üzere bu   ilçemize gittim. İlçenin girişinde beni Cihan Çimen karşıladı. Cihan’ın babası Mahir Çimen matbaacılığı İstanbul’da öğrenmiş, sonra da baba ısrarıyla Develi’ye gelip burada bir matbaa kurup mesleğini icra etmiş. Mahir Çimen, Çağdaş Develi ve Yeni Ufuk adlı gazeteleri yayımlıyor... Daha doğrusu düzeni kurmuş, işi oğlu Cihan’a devretmiş. Cihan, 35 yaşında kelimenin tam anlamı ile “Canavar gibi bir gazeteci...” Develi’yi avucunun içi gibi biliyor. Uçan kuştan haberi var.

Diğer gazetelerimize uğramadan matbaayı gezdim. Hurafatı, kumpası görünce duygulandım. Mesleğe ilk başladığımız yılların bilgisayarıydı hurufat kasası. Sonra entertiple tanıştık; daha sonra ise masa üstü dizgi sistemleri ile...

Çağdaş Develi Gazetesi’nden sonra ilk durağımız Mahmut Bayraktar Bey’in sahipliğini yaptığı Seyrani Gazetesi oldu. Mahmut Bey bizi oldukça sıcak karşıladı. Mesleğin sorunları üzerine uzun uzun konuştuk. Haklı olarak gazetecinin “aykırı” olması gerektiğini söyledi. Türk basınının en büyük problemi olan okunamamaktan dert yandı. Ben “Bu biraz da ekonomik” dediğim zaman, ”İlçemizde yüzlerce öğretmen var. Onlar da okumuyorlar” dedi...

   Kayseri basını, Türk basını nasıl sıkıntılıysa, Develi’deki arkadaşlarımız da öyle... Hatta daha da sıkıntılılar.

   Sonra Develi Çağrı Gazetesi ve Çağrı FM Sahibi Ziya Kürşad Yalçın dostumuzu ziyaret ettik. Ziya Bey de bizi sıcak karşıladı. “Cıvıklı yedireyim” dedi.. “Çay içer misiniz” sorusuna, “Gıcık’ın, Aksu’nun suyunu çaya yeğlerim” dedim. Mesleğimizin ve siyasal odaklı ülkemizin sorunlarını konuştuk.

   Develi caddelerinde gezerken kısa süre önce CHP İlçe Başkanlığından istifa eden Sevgi Yalçın’la karşılaştık. Ayaküstü sohbet ettik. Ağabeyimin rahmetli kayınvalidesi uzantılı akraba (hısım) çıktık. Doğrusu  Sevgi Hanım’ı Develili sanıyordum. Meğer Pınarbaşı’nın Kabaktepe Köyündenmiş...

   Adaylık noktasında olası bir ön seçim öncesi, adaşı Sevgi Esen’le görüşmesini tavsiye ettim. Sevgi Esen’in 1999’da liste başına oturması ve seçilişi ile ilgili bildiklerimi anlattım...

   Daha önce sadece selamlaştığımız Sevgi Yalçın’la ayaküstü beş dakikalık sohbetten edindiğim intibaa o ki; bu Hanım kesinlikle CHP listesinde olur, olmalı.

    Develi Belediye Başkanı Mehmet Cabbar’la tanışmamıştık. Cuma günü özel kalemini arayarak randevu istedim. Cihan’la birlikte gittik Belediyeye.. Başkan bizi oldukça candan karşıladı... Develi’ye hizmet etmek için uğraşıyor. Eski belde, köy vs derken biraz da borçla devralmış belediyeyi... Cana yakın, ilk tanıştığı isimlerle dahi kısa sürede kaynaşabilen bir yapısı var.

   Büyükşehir’in hizmetlerinden memnun.”Sağolsun Başkan Özhaseki de, bürokratları da makul ne götürmüşsek ‘yok’ demediler” diyor. Ve ekliyor: “Bir yılda bizim yaklaşık 5 milyon liramız Büyükşehir’e aktarılıyor. Ama, sadece bize yaptıkları arıtma için 12 milyon liralık ihale açtılar. Şuanda 20 köyümüzde (mahalle) parke vs. çalışmalar var. Gençlik-Kadın Merkezi çalışmamız var. İnşallah daha iyi olacak....”

Başkan Cabbar ERÜ Seyrani Kampüsü’nü bir üniversiteye döndürmenin Develi’nin geleceği açısından önemini iyi kavramış.

 Kalkarken, Belediye Başkanı Mehmet Cabbar “Veli Bey memnun oldum. Zamanınız müsaitse  İl Başkanımız Özden,TBMM Başkanvekilimiz Sadık Yakut ve Milletvekilimiz İsmail Tamer gelecekler, birlikte olalım dedi.

  Bir süre sonra Cihan’la AK Parti ilçe teşkilatına geçtik. Parti’nin kendi mülkü olan modern bir bina ve salon yapmışlar. Salon, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’ ndan çok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağırlığını hissettiğiniz bir şekilde dizayn edilmiş...

AK Parti Kayseri heyetinin Develi’nin yeni göreve başlayan ilçe yönetimine “Hayırlı olsun” kabilinden gerçekleştirdiği toplantıyı izledim.

   Önce İlçe Başkanı Mehmet Durukan konuştu. Durukan; “Ne olacak bizim bu hastane işi?” dedi. Yanımda oturan Cihan’a “Hastanede sıkıntınız ne?” diye sordum. Meğer ek bina istiyorlarmış...

Sonra İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden söz aldı. Özden İlçe Başkanını adeta sigaya çeker gibiydi. “Kaç mahalleniz, kaç sandığınız var. Mahalle temsilcilerini, sandık başkanlarını hemen belirleyin” talimatını verdi.

Develi’nin 76 mahallesi ve 176 sandığı varmış. İl Başkanı diyor ki: “20 Ocak’a kadar mahalle temsilcileri ve sandık başkanlarını belirleyeceksiniz. 11- 12 martta mahalle temsilcilerini genel başkan yardımcılarımız ve bakanlarımız arayacak. Ama, istisnasız tamamını arayacak...”

Sonra İsmail Tamer söz aldı. Hükümet icraatlarından bahsetti; seçimde anayasayı tek başına değiştirecek bir milletvekili oranına ulaşılması gerektiğini söyledi. Ek hastane binasının projesinin sürdüğünü söyledi.

   Son sözü Sadık Yakut aldı. Yakut’u 3 Kasım 2002’deki gibi heyacanlı gördüm. Oysa  3 dönem engeline takılıyor... Hükümet icraatlarından, Türkiye üzerine oynanan oyunlardan bahsetti. “Türkiye vesayetten kurtuluyor” dedi.   2015 için değil, 2019, hatta 2023 seçimleri için de destek istedi. 2023 hedefinin önemine vurgu yaptı...

   Ayrılmadan önce Develi Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Somuncu’nun   Gözde  Restorantı’na uğradık. Sağolsun Sayın Başkan bize Develi’nin meşhur cıvıklısı ile cevizlisini ikram etti.

   Develi’nin güzel insanlarına teşekkür ediyorum.