Derevenk Viyadüğü-Abdullah Gül Köprülü Kavşağı bağlantılı yol çalışması nedeniyle, patlatılan dinamitlerden çevrenin ciddi manada rahatsız olduğu yolunda önceki gün bir yazı yazmıştım.
Valimiz Süleyman Kamçı başta olmak üzere, Karayolları Bölge Müdürlüğü yetkilileri konuyla yakından ilgilendiler.
Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden konuyla ilgili olarak aldığım bilgiyi özet halinde aktarmak isterim.
Mimarsinan Kavşağı ve Derevenk Viyadüğü, toplam uzunluğu 44 kilometreye ulaşacak olan güney çevreyolunun nihai bağlantısı.
Derevenk Viyadüğü ile Abdullah Gül Kavşağı (Mimarsinan OSB Girişi) arası 2.9 km... Bu güzergahta 695 metre uzunluğunda 3 adet köprü de inşa ediliyor- edilecek. İşin ilk ihalesi 2014 ortasında gerçekleşmiş, ancak daha sonra yaşanan sıkıntılar nedeniyle iş tasfiye edilmiş ve bu yılın ikinci ayında yaklaşık 100 milyon lira bedelle yeni bir ihale gerçekleşmiş. Proje kapsamında şu ana kadar yaklaşık 50 milyon liralık bir harcama yapılmış. Tarihi Derevek Vadisi iki ayak arası 330 metreyi bulan bir viyadükle aşılacak ve Talas Tavlusun´un yamaçlarına bu viyadükle bağlanacak.
Bu özet bilgiyi aktardıktan sonra gelelim dinamit patlatma ve çevre halkının şikayetine... Önce işin usulünden bahsedelim.
Yukarıdaki işi alan müteahhit firma, Karayolları yetkililerinden aldığı bir yazı ile ilgili polis- jandarmaya başvurarak patlatma yapacağını bildiriyor ve izin istiyormuş. Bu noktada Kayseri Emniyeti´nden yasal izinler 14.06.2017 tarihi itibariyle alınmış. İznin süresi 5.11.2018´e kadar geçerli...
Yetkililer 2018 sonuna kadar izin alınmış olmasına rağmen mevcut patlatma işlemlerinin bir ay içerisinde tamamlanacağını söylüyorlar.
Bir kere patlatma işlemleri Derevenk Vadisi´nde, yani viyadük ayaklarının konulduğu alanda yapılmıyormuş. Patlatma işlemi, Mimarsinan OSB?Kavşağı ile Gülkent arasına yapılacak olan yaklaşık 2 km kadar yol ve köprülü kavşak dolayısıyla gerçekleşiyormuş.
Yine yetkililerin verdiği ve benim de bizzat gördüğüm resmi evraklara göre patlatma işleminde ne kadar dinamit kullanılacağı imza altına alınmış. Karayolları yetkilileri, patlatma işlemi yapılmadan önce ilgili kolluk kuvvetine (polise) haber verdiklerini ve patlatma işleminin tamamen polisin kontrolünde gerçekleştiğini söylüyor. Yani patlama anında polis olay yerinde bulunuyormuş. Hatta patlamadan önce çevrede insan (canlı) unsurunun olup olmadığı polis tarafından kortrol ediliyor, patlama işleminden sonra da yine aynı şekilde bölgede bir sıkıntı olup olmadığı inceleniyor ve bu bir tutanakla kayıt altına alınıyormuş. Bunların birer nüshasını da gördüm.
Yetkililer patlatma işlemlerinde kontrol dışı ve anormal bir dinamit kullanılmasının söz konusu olmadığını belirtiyor. Patlatma esnasında çevrenin çıkan sesten rahatsız olmasının temel nedeni, bu işlemin yapıldığı güzergahta çok sayıda mağara ve mağara dışı çatlakların bulunmasıymış. Bu mağara ve çatlakların sesi olması gerekenden daha fazla çıkartıyormuş.
Vatandaşın bu sesten rahatsız olması doğal. Ama sonuçta her hizmetin de bir bedeli var. Devlet sadece bu 3 kilometrelik çalışma için 100 milyon lira harcıyorsa biraz tahammüllü olalım.
Elbette devlet veya devlet adına iş yapan müteahhit vatandaşın mal ve canına hiçbir şekilde zarar veremez. Böyle bir zarar varsa, bunun tazmini yolu da pekala mümkündür.
Birçok kişi görmemiştir. Derevenk Viyadüğü´nün ayakları yükselmiş. İşte son durumla ilgili fotoğraf...
Mış? Miş? Muş?
00-Kayseri´nin Ulaşım?Master?Planı tamamlanmış.
00-Yeni Ulaşım?Master?Planı´na göre, mevcut 34 km´lik raylı sistem hattına ilave olarak Belsin, Şehir Hastanesi, NNYÜ ve YHT?Garı arasına 7 km raylı sistem hattı inşa edilecekmiş.
00-Yeni Master Planı´na göre, Talas Anayurt, Erkilet?Bulvarı ve YHT?Garı arasına 19 km raylı sistem hattı yapılacakmış.
00-Anayurt, AşıkVeysel?Bulvarı Kartal Kavşağı arası raylı sistem hattının uygulama projeleri tamamlanıp ihale aşamasına gelinmiş.
00-Mimsin-Mimarsinan OSB kavşağı arasına ?Hız Koridoru´ kuruluyormuş.
00-Büyükşehir, şehiriçi ulaşımla ilgili kara-demir yolu çalışmalarını bir program dahilinde sürdürürken, halk, daha önce temmuzda biteceği açıklanan Ankara YHT projesinin son durumunu merak ediyormuş.
KULİS BULVARI
?GÜVENLİK´ GEREKÇELİ DAVALAR
Eskişehir´de bir genç öldürülüyor, davası ?güvenlik´ gerekçe gösterilerek Kayseri´de görülüyor. Bu davayı takip için aile taa Hatay´dan Kayseri´ye gelmek zorunda kalıyor. Güya merhum gence ve ailesine sahip çıkmak adına, DHKPC yanlıları adeta Kayseri´yi mesken tutuyor. Bir bakıyorsunuz bu kez Gaziantep´te vuku bulmuş bir alçak saldırının davası da yine aynı gerekçe ile Kayseri´ye havale ediliyor. DEAŞ denen alçak örgüt bir kına gecesine bombalı saldırıda bulunuyor, 50´den fazla insanımız hayatını kaybediyor üç polisimiz şehit oluyor. Bu davada tutuklu bulunan DEAŞ üyesi alçaklar da Kayseri mahkemelerinde yargılanıyor. Niye? Güvenlik gerekçesi ile bu davalar daha yakın illerde görülemez mi? Mesela Konya, Adana, Mersin hatta Ankara daha yakın. Niye bu tür sıkıntılı davalar hep Kayseri´ye gönderiliyor. Yoksa biz sahipsiz miyiz?
