CHP Talas kongresi pazar günü yapıldı... Kongrede daha önce aday olan iki isim nezaketli bir şekilde yeniden yarıştı... Diğer ilçelerde kongre yokta niye CHP Talas da kongre yaptı?..
Yerel seçim öncesinde Memduh Bektemir başkanlığındaki CHP Talas Örgütü eski il başkanı Av. Mustafa Arslan’ın aday gösterilmesini istedi. Buna karşın il yönetimi ise yine avukat olan Bülent Hodul’un adaylığında ısrarcı oldu.
Doğrusu ben dahil birçok çevre Hodul’un adaylığını beklerken Genel Merkez bir hanımı Nazlı Erdoğan’ı aday gösterdi.
Nazlı Hanım, (dayısını tanırım) gerçekten hanım hanımcık bir kardeşimizdi. Çalıştı, ama geçici örgütle o kadarcık oy alabildi...
CHP Talas Örgütü Genel Merkez’in bu kararına karşı istifa etti.
İstifa ile başlayan süreçte Pazar günü yapılan kongre gerçekleşti ve Memduh Bektemir olağan kongrede rakibi de olan Mübeccel Özcan’a karşı iki oyla seçimi kazandı. 107 delegeden 93’ü oy kullanmış. Bir oy da geçersiz.
İki adayı da tanımam. Sadece Mübeccel Hanım’ın eşi Beyefendi ile görüşmüşlüğümüz vardır...
Gelelim esasa...
Duyumlarıma göre bu kongrede parti büyükleri ( milletvekili, il başkanı, milletvekili adaylığı hesabı yapan seçim karargah başkanları vs) Mübeccel Hanım’ı desteklemiş...
Peki niye?..
Bu parti büyüklerinin bir bölümü daha önce Memduh Bektemir’in yanındaydı...
Sanırım Memduh Bey’i “isyankar” gördükleri için bu kongrede desteklemediler...
Onlar resmen demiyor, ama, muhtemel ki “Canım biz de Büyükşehir’e bir eski milletvekili adayımızın aday gösterilmesini istedik; Genel Merkez göstermedi. Biz istifa ettik mi? Sinemize çektik, gönlümüze küstük. Memduh Bey ve ekibi hem bize hem de Genel Merkez’e kafa tutar gibi istifa etti, şimdi yeniden seçildiler. Kararına istifa ile tepki verdikleri Genel Merkez’le şimdi nasıl çalışacaklar?”
CHP içindeki bazı parti büyüklerinin böyle dediğini biliyorum. Hatta daha ötesini de...
Ama, CHP sosyal demokrat bir partiyse, sandık sonucuna, delege iradesine saygı duyuyorsa Memduh Bektemir ve ekibini tebrik ederek “Biz aynı saftayız. Partimizin Talas’ ta başarısı için birlikte olacağız” demelidir...
Zira kulağıma hoş olmayan sesler geliyor. Parti içinde bazı isimlerin “ memleket büyüklerine” ‘bunları görevden alın, aldırın’ dediklerini duyuyorum.
Dilerim partinin “hakim güçleri” bu telkinlere kulak tıkasın. Aksi, sosyal demokrat olduğunu söyleyen bir partiye yakışmaz...
MİLLİ İRADE
Bugün 23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramı... Devleti kuran Yüce Meclis’in ilk toplantısını (BMM olarak) yaptığı gün...
Bu anlamlı günün çocuklara armağan edilmesi ayrıca anlamlı...
Ama ondan daha da çok milli eğemenliğin mutlak eğemenliği, üstün iradeyi temsil etmesi açısından önemlidir 23 Nisan...
Bunun için Meclis’in duvarlarında “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” yazıyor.
Yıllardır cumhuriyet-demokrasi ilişkisi içerisinde milli iradeyi “üstün irade” görmedik. Görüyormuş gibi yaptık. ‘Millet belli dönemlerde sandığa gidip oy versin yeter’ mantığıyla yaklaştık...
Ama, millet gün geldi; “mademki hakimiyet, hem de kayıtsız şartsız benim; o halde üstünlerin değil, benim dediklerim, çoğunluğun dedikleri olacak?” demeye başladı.
Zaten demokrasi ile taçlandırılmış cumhuriyet, profesörle çobanın, zenginle fakirin oyunun eşit olduğu rejimin adı değil mi?.
Elbette geleceğimizin teminatı çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakalım. Bunun yolu önce millet iradesinin üstün irade olduğu bilincinin oluşmasından geçer.
.
İnşallah partinin hakim güçleri bu telkinlere itibar etmez..
00-Başbakan Erdoğan pazar günü 20 kadar tesisin açılışını yapacakmış.
00-Başbakan Erdoğan’ın Kayseri’deki parti büyüklerini, cumhurbaşkanlığı seçimi ve “paralelci yapı” ya dair “yoklaması” bekleniyormuş.
00- CHP il ve Genel Merkez’de bazı isimler Talas’taki kongre sonucunu içine sindiremiyormuş.
00- Başkan Özhaseki’nin “toplu kokteyl” uygulamasını diğer başkanlar da deneyebilirmiş.
00- KESOB’un önümüzdeki hafta yapılacak seçimlerinde iki adaydan birinin 200, diğerinin 100 kadar oy alması bekleniyormuş.
RİFAT
HİSARCIKLIOĞLU
TOBB Başkanı hemşehrimiz Rifat Hisarcıklıoğlu yarın KTO ile ERÜ İİBF’nin ortaklaşa düzenlediği bir organizasyona katılacakmış. Bu programın tarihinin üç ay kadar önce belirlendiğini biliyorum. Hisarcıklıoğlu muhtemel ki şehrimize gelmişken 27 Nisan Pazar gününü de burada geçirip Başbakan’ın yapacağı açılışlarda bulunmak isteyecektir. Hisarcıklıoğlu başarılı bir sanayici- örgüt başkanı. Nedense uzun süredir sesi çıkmıyor. Ekonomik konular kadar, cumhurbaşkanlığı süreci ve son siyasi gelişmelere yönelik neler düşündüğünü gerçekten ben de, sanıyorum kamuoyu da merak ediyor..
