VELİ ALTINKAYA


DEMOKRASİNİN İDAMININ 53. YILINDA YEŞİLHİSAR OLAYLARI (4)

DEMOKRASİNİN İDAMININ 53. YILINDA YEŞİLHİSAR OLAYLARI (4)


KARAR DEĞİŞİYOR

Bakan Gedik, Vali Kınık’ı arayarak şunları söyler:

“Sayın Vali Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla konuyu değerlendirdik. Derhal CHP İl İdare heyetini makamınıza çağırarak 3 Nisan’da yapılacak kongrenin talik (ertelendiğini) edildiğini ve İnönü’nün Kayseri’ye gelmemesi gerektiğini kendilerine tebliğ ediniz. Bize de bilgi veriniz” der.

İçişleri Bakanından bu talimatı alan Vali, CHP İl İdare heyeti üyelerini makamına çağırarak Bakandan aldığı emri tebliğ eder. Bu emrin İsmet Paşa’ya da iletilmesini ve Kayseri’ye gelmesinin engellenmesini ister.

 

DURUM İNÖNÜ’YE

BİLDİRİLİYOR

Bu arada Vali’den kongrenin ertelendiği emrini alan CHP İl İdare Heyeti bir yazıyla konuyu İsmet Paşa’ya da iletirler. İnönü Vali’ye iletilmek üzere Ankara’dan gönderdiği cevabi yazısında şunları söyler: “Milletvekili, parti başkanı ve kanunlara hürmetkar bir vatandaş olarak Kayseri’ye hareket ediyorum. Orada hadiseleri yerinde müşahade ve tetkik etmeye mecburum. Konuyu gerekirse TBMM’ nin gündemine de getireceğim”

 

EMNİYET GENEL

MÜDÜRÜ KAYSERİ’DE

İnönü’nün cevabi tel yazısını alan Vali Kınık derhal Menderes’i arayarak bilgi veriyor. Menderes ve Gedik 1.5 saat süren toplantıyla konuyu enine boyuna değerlendiriyorlar.

Sonunda İsmet Paşa’nın Kayseri’ye gelmesinin engellenmesinin çıkması muhtemel olaylar yönünden isabetli olacağı kanaatine varılıyor. Yanında İçişleri Bakanı olmasına rağmen bizzat Başbakan, Vali Kınık’ı arayarak gerekli talimatı veriyor. Bu arada gerekli tedbirleri almak üzere Emniyet Genel Müdürü’nün de Kayseri’ye gönderildiği belirtiliyor.

İsmet Paşa’nın Kayseri’ye gideceğini Valinin verdiği bilgilerin yanısıra CHP kaynaklarından da teyid eden Menderes İçişleri Bakanı ile gerekli değerlendirmeyi yaptıktan sonra her türlü tedbirin alınması yolunda bir karara varıyor. Bu kararlarını bir telle Ankara’ya tekrar hareket eden Bayar’a da ileterek muafakını alıyorlar.

İnönü’nün il kongresinin ertelenmesine rağmen Kayseri’ye gitmek istemesinin arkasında bazı hesapların ve ülkenin içinde bulunduğu karışıklığı artırmanın yattığını belirten Menderes, İsmet Paşa’yı getiren trenin gerekirse Kayseri’ye sokulmamasını istiyor.

VALİ TEREDDÜTLÜ

Vali’nin İsmet Paşa’ya yazdığı yazıyı okuyunca da göreceğiniz gibi gerçekten bugün ki anlayışımızla mukayese edildiği zaman devletin memuru olan Vali’nin bir DP’li gibi hareket ettiğini görüyoruz. Belki bu CHP döneminden kalan bir alışkanlıktır. CHP döneminde bir süre parti il başkanları valilik yapmışlardı...

Vali’nin sıkıntılarını hisseden Menderes telefonlada bu şekilde rahatsızlıklar duymuş olmalı ki olayları yerinde görmek, anında karar vermek üzere Ankara’yı arayarak Emniyet Başmüfettişi Aziz Ronalı Emniyet Genel Müdürü Cemal Göktan’ın da Kayseri’ye hareket etmesini ister. Bu iki şahıs Başbakan’ın talimatından hemen sonra akşam yola çıkarak İnönü Kayseri’ye gelmeden gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığını vilayette yeniden değerlendirirler.

İNÖNÜ’NÜN TRENİ

HİMMETDEDE’DE

DURDURULUYOR

Tabii ki kurt bir politikacı olan İsmet Paşa Başbakan’ın aldığı bütün tedbirlerden haberdardır. İnönü’yü Kayseri’ye götüren tren Ankara’dan hareket ederken Vali Kınık’ın başkanlığında Milletvekilleri, Hakkı Kurmel, Kamil Gündeş, Ali Rıza Kılıçkale, Servet Hacıpaşaoğlu, Osman Kavuncu, İbrahim Kirazoğlu ve Fahri Köşkeroğlu ile birlikte DP ileri gelenleri Valinin makamında toplanıyorlar.

Tartışmalardan sonra Başbakan’ ın talimatı doğrultusunda hareket edilmesi kararlaştırılıyor.

Bu arada Milletvekili Kamil Gündeş yanına bazı yetkilileri de alarak tren gelmeden önce Himmetdede’ye gidiyor ve burada Nahiye Müdürü İhsan Atalay, Karakol komutanı Orhan Tokur ve diğerleri ile Vilayette alınan kararı değerlendiriyor.

Bu arada Vali’nin treninin Kayseri’ye sokulmayacağına dair kararı yazılarak İsmet Paşa’ya tebliğ edilmek üzere Vali Muavini Şükrü Kenanoğlu’na veriliyor. Valinin 2 Nisan 1960 tarihli Muavini Şükrü Kenanoğlu vasıtasıyla Himmetdede’de durdurulan İsmet Paşa’ya tebliğ metin aynen şöyledir:

“Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri Kanunu bildiğiniz gibi halen meriyette bulunmaktadır. Bu seyahatınızla ilgili olarak bu kanun hükümlerinin aynen uygulandığını ve uygulanacağını belirtmek isterim.

Tahrik politikanızın şiarı olan birçok Halk Partili, Hükümet Konağını basmaya kadar cüretlerini ileri götürmüş, oldukları halde bunu yine bermutad aksine çevirerek suçluları masum, masumları suçlu göstermek teaatisinden çekinmiyorsunuz. Partizan idareden mevzubahis olunacaksa, bu idare tarzı zaman-ı devletinize ait olsa gerek”

Gerçekten Valinin kullandığı ifadeler çok ağır. Bugün bir Valinin bırakınız ana muhalefet partisinin genel başkanına Milli Mücadele’nin İsmet Paşa’sına, eski bir cumhurbaşkanı’na, başbakana, bir partiliye bile böyle sözler sarfetmesi mümkün değil.

Vali Muavini Şükrü Kenanoğlu Himmetdede’de treni durdurulan İnönü’ye Valinin bu telgrafını verirken şunları da söylüyor:

“Kayseri’ye girmeniz fevkalede mahsurludur. Her iki grupta diken üstünde durmaktadır. Sizden Ankara’ya tekrar avdet etmenizi rica ediyoruz.”

İsmet Paşa telgrafı da okuduktan sonra şunları söylüyor:

“Kayseri’de örfi idare ilan edilmedikçe bu emre itaat etmeyeceğim. Beni yolumdan kimse döndüremez...”

MENDERES İNÖNÜ’NÜN

KAYSERİ’YE GELMESİNE

İZİN VERİYOR

Olaylar iyice karışmaktadır. Himmetdede’de bulunan milletvekili Kamil Gündeş yanında bulunan Vali Muavini ve Emniyet Genel müdürü Cemal Göktan’la konuyu değerlendiriyorlar. Tren Himmetdede yakınlarındaki istasyonda beklerken bazı taşkın hareketler oluyor. Tren taşlanıyor.

Bu arada Vali Ahmet Kınık’a durum iletiliyor. Paşa’nın geri dönmek niyetinde olmadığı belirtiliyor. Ahmet Kınık derhal Başbakan Adnan Menderes’i arayarak son durum hakkında bilgi veriyor. Menderes bir süre düşündükten sonra İsmet Paşa’nın şehre girilmesine izin verilmesin, ama ciddi tedbirler alınması talimatını veriyor.