VELİ ALTINKAYA


CUMHURBAŞKANI, DEVLET VE PROTOKOL

Gündem - Veli Altınkaya


Yeni hükümet sistemine geçilmeden önce vali ve büyükelçilerin atamasına dair esaslar değişti. Merkez valiliği kaldırıldı. Şimdi vali olmak için illaki ?mülki idareden´, yani kaymakamlık ve vali yardımcılığı vs yapmaya gerek yok. Malum 15 Temmuz girişiminin en önemli isimlerinden bir generalin kardeşi olan Şaban Dişli de hariciyede (dışişlerinde) hiç görev yapmamış olmasına rağmen Lahey´e (Hollanda) büyükelçi olarak atanmıştı.

Valiler kararnamesinin sanırım eli kulağında. Bir ihtimal yerel seçim sonrasına kalacağı da söyleniyor olsa da, ben önümüzdeki günlerde bu kararnamenin çıkacağını sanıyorum.

Tıpkı büyükelçilikte olduğu gibi 10 kadar eski milletvekilinin de vali olarak atanacağı söyleniyor.

Dilerim böyle bir şey olmaz. Bizim insanımız valiyi ?devlet-devlet baba-devletin temsilcisi´ olarak görür. Başbakanlar, cumhurbaşkanları siyasetten gelse de, politik rozetleri olsa da Vali ve kaymakamlar vatandaş tarafından genellikle  iktidara yakın görülmekle birlikte  devleti temsil ağırlığı nedeniyle hep saygı görmüştür.

Sanıyorum 29 Ekim Cumhuriyet?Bayramı öncesi, yani bu hafta Devlet?Protokol ve Törenler?Yönetmeliği yeniden yayınlanacak.

Mayıs 1984´te henüz 2-3 yıllık bir gazeteci iken, bir grup milletvekilinin protokol kurallarının tam olarak uygulanmaması, dönemin Cumhurbaşkanı Evren´in programını terk etmesi ve akabinde de   Kayseri Garnizon ve Sıkıyönetim?Komutanı Korgeneral?Hakkı Kaya´yı eleştiren basın açıklamalarını, ?Törenler ve Protokol Yönetmeliği Bilinmiyor mu?´ başlığı ile o gün çalıştığım Kayseri Olay Gazetesi´nde manşetten verince, bir gün sonra gözaltına alınmış ?Halkı isyana teşvik´, ?Sıkıyönetim?kanuna muhalefet´, ?Cumhurbaşkanına hakaret´ ve ?Orduyu Küçük Düşürmek´ isnadı ile 25 yıl hapisle yargılanmıştım. Bir haftada sıkıyönetim cezaevinde yattık, sonunda da beraat ettik tabi...

Konumuz bu değil... Törenler ve Protokol?Yönetmeliği deyince bu kadarcık bir anımı paylaşayım istedim.

Sanıyorum yeni yönetmelik değişikliği ile alışa geldiğimiz birçok şey değişecek.

Tarihe not düşme adına gelin size biri yaşayan, ikisi rahmetli olmuş üç ismin arasında geçen bir olayı anlatayım da belleğinizin bir köşesinde kalsın.

Allah hayırlı ömürler versin Prof. Dr. Mehmet?Şahin 1992-2000 yılları arasında Erciyes Üniversitesi´nde rektörlük yapmıştı. 1996 yılında dönemin?Cumhurbaşkanı Süleyman?Demirel, Üniversite içerisinde bazı tesislerin açılışı, bazılarının da temel atma programına katılmak üzere hayırsever işadamları ile Kayseri´ye gelmişti. İşadamlarının ağırlıklı bölümü Kayseri dışında, daha çok da İstanbul´da yaşayan Kayserili işadamlarıydı.

Bugün çok daha katı uygulanan protokol gereğince Cumhurbaşkanlığı görevlileri kimin nerede oturacağına-duracağına kadar her şeye müdahale ediyorlardı. Cumhurbaşkanı Demirel´in sağındaki koltuğa dönemin?valisi Mevlüt?Çetinkaya, solundaki koltuğa ise ev sahibi Rektör Prof. Mehmet?Şahin´in isimleri yazılmıştı.

Cumhurbaşkanı´ndan önce salona gelen hayırsever işadamlarından merhum?Kadir?Has, Rektör Şahin´e ?Hoca ben Cumhurbaşkanının yanına oturmazsam bina yapmam? türü söz söylemiş. Bir sürelik müzakereden sonra üniversiteye yapılacak bir binadan olmak istemeyen ve hayırsever işadamını kırmak istemeyen Rektör Şahin, Kadir?Has´ı ?Kadir?Bey, ben konuşmaya gidince sen benim yerime oturursun? demiş.

Cumhurbaşkanı salona gelmiş, herkes yerine oturmuş. Bir ara Rektör Şahin Cumhurbaşkanına, ?Efendim izin verir misiniz; arkadaşlara bir talimat verip geleceğim? diye yerinden kalkmak isteyince, merhum Demirel, ?Otur Hoca cumhurbaşkanının yanından kalkılmaz? diyerek ?Sıkıntın ne, hayırdır? diye sormuş. Mehmet?Şahin?Hoca´da, Kadir Has ile arasından geçen diyaloğu ve talebini aktarmış. Kısa süre sonra Rektör Şahin konuşma yapmak üzere kürsüye çıkmış. Şahin´in koltuğunun boşaldığını gören Kadir?Has gelip Cumhurbaşkanı´nın yanına oturmuş. Kadir?Has yanına oturunca, Demirel´e eğilerek kulağına bir şey söylemiş ve Has oturduğu yerden kalkmış.

Kamuya ve basına açık programın bitmesinden sonra Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyet rektörlük binasına geçmiş. Demirel, burada Kadir Has´a seslenerek, ?Gel Ağa yanıma otur. İstersen tepeme otur. Ama orada kameraların önünde, milletin gözü önünde usulü uygulamak zorundayız? der... Sonrada Rektör Şahin´e dönerek ?Kadir?Ağa sana bırak bir binayı bak şimdi iki bina yapma sözü verecek? der.

Cumhurbaşkanlığı görevlileri zaman zaman ?kraldan çok kralcı´ kesilen bir tavırla hareket ediyorlar. Yukarıdaki bilgiyi tarihe not düşme ve devlet saygınlığına güzel bir örnek olsun diye aktardım.

 

DİLENCİLERLE MÜCADELE

Geçtiğimiz hafta, ?Dilencilikle Mücadele Eylem?Planı´na ilişkin gazetelerimizde haberler vardı. Kayseri polisi bu noktada gayretli bir çalışma içerisinde. Ama,  mevzuat polisin bu noktada elini kolunu bağlıyor. Çocuklarını dilendiren ailelere para cezası verilirken, beş çocuk da ailelerden alınarak devletin korumasına verilmiş. Halk, ışıkta beklerken ya da cami çıkışında adeta kendisinden zorla para isteyen dilencilerle ilgili olarak neredeyse doğrudan polisten hamle bekliyor. Bu noktada para cezası verme yetkisi belediye zabıtasında. Tabi sadece zabıta veya polisin tek başına üstesinden geleceği bir iş değil bu. Müftülüğün de her hutbe ve vaazda dilencilere para verilmemesi telkininde bulunması lazım. ?Onlar yüzsüzlük ederek bir şey istemezler´ mealinde ilahi hükme sahip bir dinin mensupları olarak vatandaşın da dilencilere para vererek teşvik etmemesi gerekir.

 

Mış? Miş? Muş?

00-AK Parti´de ilçe belediye başkan adaylığı hesabı yapanlar Özhaseki´ye ulaşmak için çalmadık kapı bırakmıyormuş.

00- Büyükşehir adaylığını saklamayan MHP´li vekil Baki Ersoy, Semih Yalçın´dan sonra Bahçeli´den de ?yeşil ışık´ bekliyormuş.

00- AK?Parti, vekillerin başkan adaylığını sınırlı tutacakmış.

00- CHP´de bazı isimler büyükşehir adaylığı için?Kılıçdaroğlu´ndan telefon bekliyormuş.

00-İYİ Parti´de adayları, Dursun?Ataş ve Koray Aydın belirleyecekmiş.

00- 300 bin kitabın satıldığı fuarı 672 bin 524 kişi ziyaret etmiş.

00-Kayserili altgeçitleri sevmiş.

00-Belediyelerde ilçe başkan adaylığı hesabı yapan memurlar varmış.