VELİ ALTINKAYA


ÇİFTÇİYE SORACAĞIM

ÇİFTÇİYE SORACAĞIM


Kayseri Şeker Fabrikası ve bağlı şirketlerin büyük hissedarı olan 80 bin üyeli Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi yıllar sonra seçime gidiyor.

Vedat Ali Özışık’ın gözaltına alınması ile başlayan olayların üzerinden üç yıl geçti. Üç yıllık sürenin yaklaşık 1.5 yılında  önce Tarım Bakanlığı’nın, sonra Ankara Özel Yetkili Mahkemesi’nin kararı ile  Hüseyin Akay başkanlığında 5 kişilik bir heyet Kooperatif ve Fabrika yönetimine kayyum olarak atandı... Akay’ın ifadesine göre Kayyum Heyeti göreve başladığı zaman  Fabrika ekonomik olarak “70 cente muhtaç ” durumdaydı... Akay ve ekibinin gayreti ile Şeker Fabrikası ve bağlı kuruluşlar epeyce toparlandı. Borçların bir kısmı ödendi, bir kısmı uzun vadeye yayıldı...

Ne zamanki Şeker Fabrikası’nda Pancar Kooperatifi’nin hissesi yüzde 50’nin üzerine çıktı, bu tarihten itibaren Kooperatif seçimleri hep sancılı oldu. Devrin Pankobirlik ve Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı (Aynı zamanda Sarıoğlan Belediye Başkanı)Mehmet Bayraklı’ya sorun, 1999’dan sonra neler yaşamış. O tarihte Tarım Bakanı    Hüsnü Yusuf Gökalp’in  talimatı ile Kooperatif olağanüstü bir sürece girdi ve Bayraklı koltuğundan alaşağı edilerek Vedat Ali Özışık göreve getirildi...

Sonrası malum...

Bir süredir çiftçiler mevcut Kayyum’un kongreyi erteleyeceğini dillendiriyordu. Seçimin de en erken ağustos sonunda yapılmasını bekliyorlardı. Kayyum Heyeti “Öyle olmaz böyle olur” dercesine adeta “Baskın seçim” kararı aldı.

Bu satırları yazmadan önce Kayyum Heyeti’nin Başkanı Hüseyin Akay’la kısa bir telefon görüşmesi yaptım. Aday olup olmayacağı yolundaki soruma Akay mealen; “Daha önce ‘Çiftçiye soracak ve ona göre kararımı vereceğim’ demiştim. Bizim bölgemiz çok geniş, iki gündür bazı bölgeleri gezdim. Bu bölgelerden  aldığım ışık müsbet. Yani aday olmam yolunda. Ama, bölgenin genişliği dolayısıyla daha üç-dört gün  gezmem lazım. İki gün içinde bizde oluşan intiba aynı doğrultuda şekillenirse aday oluruz. Bu kararı  çiftçimiz verecek.”

Akay’a “ Doğrudan Kooperatif yönetimine mi talipsiniz; yoksa buraya bazı isimleri destekleyerek Fabrika yönetiminde mi bulunmak istiyorsunuz?” dedim. Akay hiç düşünmeden “Hayır aday olursak Kooperatif yönetimine  talip olacağız. Zira üst kuruluş burası. Fabrika içinde Kooperatif yönetimi ile uyumlu çalışacak bir ekip oluştururuz” dedi.

Belliki Akay, arkadaşları ile bir liste çıkartacak. Akay’ın listesinde Kayyum Heyeti’nden Hurşit Dede’nin yer alması kesin. Harun Halıcı ve İlhan Orkun gibi isimlerin de Akay’la hareket ettiği söyleniyor.

 Bu  arada Vedat Ali Özışık döneminden bu yana aday olan Zinnuri Eser ve Mahmut Çeçen grubu bugün düzenleyecekleri basın toplantısı ile adaylıklarını resmen ilan edecekler.

Kendilerine “Biz gerçek çiftçiyiz” diyerek “Çiftçi Grubu” adını veren  Ahmet Gökçe ve Mustafa Dener’in başını çektiği ekip de hızlı bir çalışma içinde.

Bir ara Fabrika ile yakından ilgilenen akaryakıtçı Seyit Demirezen’in de aday olacağı söyleniyor. Hatta bazı çevreler Demirezen’ in halen Düver Belediye Başkanlığı yapan Yusuf Yılmaz’la müşterek hareket ettiğini söylüyorlar. Bu aksini iddia edenler de var.

Öyle gözüküyorki Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi en az üç ayrı listeyle seçime gidecek gibi. Bu oran 5’e kadar çıkarsa da şaşırmam.

Pancar çiftçiliği zordur. Pancar çifitçisinin sağduyu içinde en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Pancar Ekicileri Kooperatifi, dolayısıyla Şeker Fabrikası’nı bütün siyasi argümanların dışında tutmamız lazım. Katılımın da yüksek olmasını arzu ederim. Tahminim o ki yeni uygulama çerçevesinde 12-15 bin arasında insanın oylamaya ancak katılacağını sanıyorum. Son düzenleme ile bir kişi ancak bir kişi adına vekalet kullanabiliyor. Bu durumda yarısı vekaletli salonda 10 bin kişinin olması demek, kongreye 15  üyenin iştiraki anlamına gelir.

 Bu arada siyasi çevreler Kooperatif genel kurulu ile ilgili renk vermemeye çalışıyor. AK Parti, MHP ve CHP çevrelerinin, özellikle de ilk iki partinin seçim sürecini yakından takip ettiğini biliyorum.

Sonuçta çiftçinin iradesi başımızın tacıdır.

Mış… Miş… Muş…

00- Kayseri’de “Gezi Parkı” protestosunun temelinde  sosyal medyada örgütlenen bazı isimlerin yanısıra üç parti ve bazı STK’ların payı varmış.

00-Kayseri Polisi  “Gezi protestosu-provakasyonuna” sağduyu ile yaklaşmış.

00-Bazı çevrelerin “seçimden kaçmakla” suçladığı Pancar Kooperatifi yönetimi aldıkları  kararla şaşırtmış.

00-Ağırlıklı olarak ERÜ’nün üç fakültesinde okuyan bir grup öğrenci iki ayrı merkezden yönlendirilerek huzur bozuyormuş.

00- MHP bu ay bir kaç ilçede daha adaylarını resmen açıklayacakmış.

00-  Belde belediyeleri,  ilçe belediyelerine  mal ve personel devrine başlamış.

PROTESTO VE

 SAĞDUYU

 Taksim’de yapılacak düzenleme, “Çevre duyarlılığı”nın ötesine giderek Hükümete yönelik  kitlesel bir eylem haline dönüştü. İstanbul başta bir çok şehirde   ağırlığını iyi niyetli insanların oluşturduğu grupların içine karışan marjinal yapı resmen “Anarşi” yarattı. Yakılan, yıkılan kamu ve özel sektör malları. Hak arama mücadelesi yapıldığı söylenirken hakları ihlal edilen masum insanlar... Hükümet karşıtı çevrelerde bunu görmezden geldi... Bu süreçte Başbakan Erdoğan’ın “Keskin tavrı” da önemli .İstanbul Belediye Başkanı’nın yapması gereken açıklamaları çoğu kez  garip bir şekilde Başbakan yapıyor... İstanbul polisinin ilk günlerdeki kontrolsüz tavrına karşın, Kayseri Polisi, kötü niyetlilerin de bulunduğu göstericilere sağduyu ile yaklaşmıştır.