VELİ ALTINKAYA


CHP BU YASAYI MAHKEMEYE GÖTÜRMELİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Sayın Gül’ün görev süresi ve sonrasında aynı koltuğa oturacak Cumhurbaşkanlarının seçim usulleri bir kanunla düzenleniyor. Kanun tasarısı Genel Kurulda ele alındı. Kanunla mevcut Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olarak tanımlanıyor.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi önceki gün yaptığı bir açıklamada 28 Ağustos 2012’de Cumhurbaşkanı Gül’ün Köşk’ten inmesi için çağrı yapacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül bu konuda ‘taraf’ olduğunu belirterek görüş belirtmiyor. Bana göre doğrusunu da yapıyor.

AK Parti grubunun destek verdiği kanun Köşk’e gönderilir. Muhtemelen Gül kendisiyle ilgili hüküm ihdas eden bu kanunu imzalamayacak ve 15 günlük sürede herhangi bir yurtdışı ziyareti anında yerine vekâlet edecek TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e “Bakın inceletin, ister imzalayın, isterseniz iade edin!” diyecektir. Demelidir.

Bu yazıyı Hamzaçebi’nin sözleri dolayısıyla yazıyorum. Sayın Gül’ün başarılı bir şekilde temsil ettiği o yüce makamın yıpratılmaması için dilerim CHP bu kanunu yürürlüğe girdikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne götürsün. Eğer gerçekten kanun CHP Milletvekili Süheyl Batum’un da iddia ettiği gibi Anayasa’nın 3 ayrı maddesine aykırı ise Yüksek Mahkeme bu kanunun ilgili maddelerini bozar... 7 yıllık süre ve diğer hükümler dahil bunların Anayasa’ya uygunluğu Yüksek Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmalı ki herkes sussun.

Aksi takdirde belli ki iki yılı aşkın süre bu makam tartışılacak, yıpratılacak... Yazık olur… CHP’nin bir iddiası varsa mahkemeye başvurmalı ve mahkemede konuyu aciliyeti ve hassasiyeti nedeniyle öncelikle görüşüp karara bağlamalıdır. Eğer muhalefetin iddia ettiği gibi Gül’ün süresi 7 değil de 5 yılsa mahkeme buna da işaret edebilir. O takdirde Türkiye 6 ay sonra Cumhurbaşkanı seçmek üzere sandık başına gidecektir.

Kanundan sonra bu işi tartışmalı bir zemine taşımamak için Yüksek Mahkeme kararıyla da işi noktalamamız gerek. Türkiye seçim dönemi hariç Köşk’ü tartışmaya açmamalıdır.

Dilerim CHP Cumhurbaşkanlığı Seçim Esasları’nı düzenleyen kanunu Yüksek Mahkeme’nin göndersin ve mahkemenin verdiği karardan sonra da kimse Köşk’ü tartışılır hale getirmesin.

 

OSB’NİN SU VE ELEKTRİĞİ

OSB Başkanı Ahmet Hasyüncü önceki gün yaptığı basın toplantısında 2011 yılına yönelik bir değerlendirme yaptı. Toplantıda meslektaşlarımıza verilen bilgi notlarına baktığımda özellikle bölgenin kullandığı elektrik ve su fiyatları dikkatimi çekti. Her iki konuda da Kayseri’nin muadili kabul edilen 6 bölgeyle ilgili veriler aktarılmış.

Mesela su fiyatları mukayese edilemeyecek derece düşük. Kayseri’de suyun M3-tonu 0,9 lira iken bu Konya OSB’de 2.8, Gebze’de 2.9, İzmir’de 1.5, Bursa’da 3.2 ve Ankara 1. OSB’de ise 5.1 liraymış.

OSB’de oldukça fazla su tüketen firmalar da vardır. Su bazı işletmeler için çok az maliyet olmakla birlikte öğrendiğime göre bazılarında ise % 10 kadar maliyete etki yapıyormuş... Bu az şey değil...

Tabi en önemli maliyetlerden biri de elektrik... Elektrik fiyatları da bazı bölgelerle mukayese edildiğinde ucuz. Mesela bizde elektrik 0.85 Kr/ Kwh iken bu rakam Eskişehir ve Gaziantep’te 0.87, Bursa’da 0.98, Çerkezköy ve Denizli’de 1.22, Kahramanmaraş’ta 1.24 ve Ankara OSB’de ise 1.35 liraymış. Elektrik fiyatındaki bir kuruş bile maliyet için önemli.

Kayseri OSB’nin rakiplerine kıyasla maliyeti daha aşağı çekmesi demek iyi şartlarda rekabet etmesi anlamına gelir. Bu da istihsal, istihdam ve ihracatın artması, dolayısıyla katma değerin yükselmesi demektir...