VELİ ALTINKAYA


?ÇETE´...

?ÇETE´...


Bizim ceza hukukumuz, ?çete´ ve ?örgütü´ü tarif ederken, ?en az üç kişinin oluşturduğu kanun dışı faaliyet gösteren bir yapı´dan bahseder.

Allah hepsinin belasını versin; memlekette örgüt çok.

PKK?denen lanetli, alçak, şerefsiz bir örgüt var. Yıllardır yüreğimizi yakan tam bir tetikçi,maşa, kullanpara örgüt.

Yine eski yıllarda örgüt dediğimizde aklımıza sol tandaslı ?Dev-Yol, Dev-Sol, DHK-PC, Tikko, MKL-P´ gibi alfabede güya ?devrim´ odaklı sözcükleri yan yana dizen örgütler gelirdi. Bunların bir bölümü 1980 öncesinde kaldı.

Şimdilerde PKK bunların hepsinin ağbabası oldu. Zira, PKK´nın da ağbabası olan malum batı emperyalizmi (Batı dediğimde siz ABD, bazı AB ülkeleri ve İsrail´i anlayın) bunların tamamını tek çatı altında toplayarak Türkiye´ye karşı tetikçi olarak kullanıyorlar.

DAEŞ denen bir şerefsiz örgüt daha var. O da zaman zaman canımızı yakıyor. Devletimiz, güvenlik görevlilerimiz aslanlar gibi bu örgütlerle mücadele ediyor.

FETÖ denen bir örgütümüz daha oldu. 3.5 yıl öncesine kadar, ?cemaat veya hizmet hareketi? zannettiklerimizin, PKK´dan daha da alçak bir ihanet şebekesi olduğunu  15 Temmuz´da hepimiz gördük...

Görmeyenlerin ya aklından şüphe edin, ya da o yapıyla bir bağlantısı olduğunu düşünün. Olmadı;  o yapıyla mücadele edenlere yönelik ?Düşmanımın düşmanı dostumdur´ mantığıyla hareket ettiğini hesaba katın. Yoksa 15?Temmuz´u göre göre kim bu alçak, hain, ihanet şebekesine sıcak bakabilir ve bunlarla yapılan mücadeleyi sulandırmaya çalışır.

Son günlerde özellikle 15 Temmuz´dan sonra yeni yeni  örgütler daha türedi. Bu ?çete´, yani ?örgüt´ mensuplarının silahı farklı.

Bu ihanet şebekesi ile dirsek temasında olan dünün zengin isimleri hakkındaki kanaatlerini unutanlar, onlarla cezaevinden çıktıktan sonra özel görüşmeler yapanlar, o ihanet şebekesinin okullarında Can Dündar´ın firar etmesine, Enis?Berberoğlu´nun tutuklanmasına neden olan konularda yaptığı  konuşmaları unutanlar bugünlerde nasılda FETÖ düşmanı kesiliyorlar.

Hele bir grup var ki, aslında bu yazıyı yazmamın nedeni de ?O çete´. Bunlar FETÖ?avcısı geçinen; ama, gerçekte FETÖ?üzerinden köşe dönen; yolunu bulan bir ?çete´. O grubun akıldaneleri bazen FETÖ´den yakınları tutuklu olan şirketlerden çıkmaz; bazen dün GESİAD´da, bugün MÜSİAD´da yöneticilik yapanları  ?şüpheli´ olmaktan kurtarıp, ?bilgisine başvurulan´a dönüştürür.

Biri ürkütür, diğeri berkitir. Ama, ürkütme ve berkitmeden önce, gerekli servislerin yapılması sağlanır. Bazı  özel binalara kimin girip çıktığından bu isimlerin anında haberi olur. Bu çete mensupları   iki binadan başka bir yerde olmaması gereken bilgi, belge ve fotoğraflara nasılsa çok rahat ulaşabilir. Ve o bilgi ve belgeler üzerinden de ürkütme-berkitme yaparak çarkı döndürürler.

Bu çete, işadamlarına bazen dolaylı, bazen doğrudan haber gönderir. Kendine has metotla mektuplar yazar. Eğer o işadamının, sanayicinin adı kazara FETÖ?yapısının bir kenarından geçmişse, yandı... Dolarla başlanılan pazırlıklar, sonuçta TL ile bağlanır.

Bu çete mensupları bu işten konumlarına ve eylemlerine göre nemalanır. Bunların kim olduğunu  ?herkes? bilir. Bilmesi gerekenlerde bilir; ama bir şey yapmaz. ?Niye gerekeni yapmıyorsunuz???denildiği zaman ise, ?Şikayet var mı ki?? diyerek geçiştirirler.

Bu FETÖ?avcısı çete mensuplarının yaptığını bilen ?herkes? arasında iktidar mensupları yok mu?  Var elbette. Onlar da bilir. Ancak, onların bilmediği bir şey var; onlar kendilerini ?muktedir bir iktidar´ zanneder. Onların muktedir olmadığını bilen bu çete mensupları da ?iktidar boşluğunu´ gördüğü için bu kadim şehirde maalesef istedikleri gibi at oynatıp, kelle koparırlar.

Yazık bu şehre...

Elbette hangi örgütle kim ne kadar ilişki ve iltisaklı ise bedelini ödesin. Hem de fazlasıyla ödesin.

Ama, bu bedel ödetmede birileri birilerini kullanıyor diye, bu şehir huzursuz ediliyorsa, sızdırılan belge ve bilgiler ranta dönüştürülüyorsa ve maalesef  ?adam´ zannettiğimiz bazı isimler ikili görüşmelerde ?Benden şunu istediler´ derken, gidip de bu bilgiyi ilgili ve yetkili makamlara aktarmaktan korkuyor da, o makamdakiler de  görevini yapmak için belge bekliyorsa, yine yazık bu şehre.

Bu çete mensupları, iktidar boşluğu, belki birazda yönetim zaafiyeti nedeniyle, bağışlayın ?köpeksiz köyde, değneksiz gezmeye´ başladıkları için bazen hadlerini aşıp Cumhurbaşkanına kadar dil uzatabiliyorlar. Bu ifademden hareketle adres arayanlar, görmek isterlerse nereye bakacaklarını çok iyi bilirler.

Yazdıklarımla kimi mi kastediyorum? İsteyen üstüne alınabilir. Ama, kimleri kastettiğimi herhalde sağır sultan dahi biliyordur.

Bu şehir, bunların ?ipliğinin pazara çıktığını´ da yakında görecektir.

 

MALUM ZAT

Adını anmak, yüzünü görmek istemediğim malum zat hafta sonu yazısında isim vermeden ?mış-mişli´ cümleler kurarak bana ve  bir başka meslektaşıma göndermede bulunmuş. Bu zat, duyduğunu, sormadan, soruşturmadan  yazar. O yazısında bahsettiği meslektaşımız ve kızıyla ilgili, ne o zatın adını anarak, ne de bir başka şekilde konuşma yapan  alçaktır. Aksini ispat etmeyende... Herkesin başına gelebilecek bir olay, o meslektaşımızın da başına gelince  telefonla arayarak, ?Geçmiş olsun kardeşim. Adam olanın başına iş gelir. Sabret  hak yerini bulur? diyenlerdenim. Bu zatın o yazıyı kimi kasıtla yazdığını biliyorum; ama, benimle hiç alakası olmamasına rağmen, ?acısından gicisini çalıyor olmalı ki´ ?mışli,mişli´ cümlelerle yine bana gönderme yapmış. Benimle ilgili yazdıklarını misliyle kendisine iade ediyorum.

 

 

Mış? Miş? Muş?

>-KTO hizmet binasının açılışında Bakanlar?Tüfenkçi ve Özhaseki önemli mesajlar vermiş.

>-´Demokrasi ve Milli Birlik Günü´ hafta boyunca etkinliklerle kutlanacakmış.

>-Dünün Tayyip Erdoğan düşmanı, 15 Temmuz sonrasının ?Resçisi´ FETÖ?avcıları (!) iktidarsızlık ve yetkisizlikten köşeyi dönüyormuş.

>-Son FETÖ?odaklı ByLock operasyonu Ankara´dan gelen listeye bağlı yapılmış.

>-Yurtdışında bulunan bir hayırsever hanımın Abdülhamit Han adına Talas´a yaptırdığı cami muhteşemmiş.

>-Melikgazi Evliyalar Günü´nde kazanlar kaynatmış.

>-ERÜ´nün malum ihalede Sağlık Bakanlığı genelgesine uyup uymayacağı merak ediliyormuş.