ASIM CENGİZ GÜR


CENNETLE MÜJDELENENLER-2

Notlar - Asım Cengiz GÜR


Aziz Kitabımız Kur´an-ı Kerim´in Tevbe Sûresinde şöyle buyuruluyor:

?Şüphesiz ki Allah, mü´minlerden canlarını ve mallarını, onlara (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır; çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürür ve ölürler. (Bu,) Tevrat, İncil ve Kur´an´da (Allah´ın) kendisi üzerine hak (borç olarak yazdığı) bir vaaddir. Sözünü Allah´tan daha çok yerine getiren kimdir? O halde (Ey mü´minler!) O´nunla yaptığınız alışverişe sevinin. Bu da en büyük başarı ve saadettir.

(O mü´minler;) tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah´ın sınırlarını (koyduğu hükümleri) koruyanlardır. (İşte, böyle) mü´minlere (cenneti) müjdele!?

Evet, inananlar ve yukarıdaki sâlih ameller için gayret edenlere, (muvaffak olamasalar bile) gayretleri sebebiyle ödüller vaaad edilmektedir. Bunlar, imanlarının kalplerine yerleşmesi ve kuvvetlenmesi, öldükten sonra ise ahiret gününde güven altında olmak ve cennet nimetlerine kavuşmaktır. Notlarımızın başında aktarmış olduğumuz ayet-i kerimelerde bu ödüller kimlere vaad edilmektedir:

Öncelikli vasıf, mü´min olmak, iman etmiş olmaktır. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) imanı, cennetin anahtarı olarak ifade etmişlerdir. Müminler Allah´a güven bağlayan, nihai güvenceyi Allah´ın seçip üstün kıldığı değerlerde arayan, takvayı kişiliğinin ayrılmaz bir parçası haline getirerek, Yüce Allah´a karşı vazifesinin sorumluluğunu daima aklında tutan, hayatının her anını Allah´ın razı olacağı şekilde düzenleme gayretinde olan insanlardır. İman edenler, hayatın sadece dünya hayatı olmadığının ve öldükten sonra yeniden dirilecekleri ve hesaba çekilecekleri inancını gönülden hisseden insanlardır. Ve iman edenler: "görmedikleri halde Rahman´dan korkan, çekinen; davranışlarını da bu duyarlılıkla oluşturan şerefli insanlar" olmalarıdır. İşte bunlar Yüce Allah tarafından mağfiret olunacak ve en büyük ödülle ödüllendirileceklerdir.

Zümer Sûresinde : ?(Kendini Allah yerine koyan, Allah´ın hükümlerine rağmen hükümler koyan/uygulayan) Tâğûttan ve ona kulluk etmekten kaçınıp da Allah´a yönelenler(e gelince): Onlar için müjde vardır. (Resûlüm!) Sözü dinleyip onun (hayra vesile olan) en güzeline uyan kullarıma müjde ver. İşte bu kimseler Allah´ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve işte bunlar akıl sahiplerinin ta kendileridir? buyuruluyor. Yüce Allah´a tam bir teslimiyetle bağlanmak ve bu yolda bir hayat sürmek için gayret sarf edenler de cennetle müjdeleniyorlar.

Aziz Kitabımız, Allah´a karşı sorumluluğunun bilincinde olan ve ona karşı gelmekten sakınanlara da nihayetinde Allah´a kavuşacaklarını ve müjdelediği nimetlere ereceklerini de haber vermektedir.

Yunus sûresinde müjdelenen bir başka sınıf daha vardır. ?Haberiniz olsun ki Allah´ın velîlerine (dostlarına) hiçbir korku yoktur, onlar üzülecek de değillerdir. Onlar, (Allah´a) iman eden ve emirlerine uygun yaşayanlardır. Onlar için dünya hayatında da âhiret hayatında da müjde(ler) vardır. Allah´ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu (müjdeye erişmek) en büyük mutluluk (ve kurtuluş)tur?.

Bakara sûresinde de: ?(Resûlüm!) İman eden, bir de sâlih[ amellerde bulunanlara, kendileri için alt tarafından ırmaklar akan cennetler (hazırlandığın)ı müjdele!? buyurulmaktadır.

Bir başka müjde Hacc Sûresindedir: ?(Resûlüm!) İtaatkâr ve mütevâzi olanları müjdele! (Onlar ki) Allah anıldığı zaman kalpleri titreyen, başlarına gelen (sıkıntı)lara sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (hayır için) harcayanlardır?.

Saff Sûresinde de: ?Ey iman edenler! Sizi acıklı bir azaptan kurtaracak bir ticaret (şeklini) size göstereyim mi? Allah´a ve Resûlü´ne iman edersiniz, Allah yolunda (kula kulluktan kurtulup hayata İslâm´ın hâkim olması için) mallarınız ve canlarınızla cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Böyle yaparsanız, Allah) sizin günahlarınızı bağışlar, sizi alt tarafından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki çok güzel meskenlere (köşklere) koyar. İşte bu, en büyük kurtuluş ve saadettir? buyurulmaktadır.

Bugünkü notlarımızı bir başka âyet-i kerime ile genel olarak müjdelenenleri bitirelim ve yarından itibaren de Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından (ve tabî ki Yüce Allah´ın izni ve inayeti ile) cennetle müjdelenenleri aktarmaya başlayalım.

Âl-i İmrân Sûresinde buyuruluyor ki: ?Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar Rableri katında diridirler ve rızıklanırlar. (Hem de) Allah´ın kendilerine lütfettiği (şehitlik rütbesi)ne kavuşmaları sebebiyle sevinç içerisindedirler. Arkalarından henüz kendilerine (şehit olarak) katılmamış olanlara da, hiçbir korku ve üzüntü olmayacağını müjdelemek isterler. (Yine onlar) Allah´ın nimet ve ihsanı ile ve Allah´ın mü´minlerin mükâfatını zâyi etmeyeceği müjdesi ile de sevinirler?.

Ey bağışlaması bol ve affetmeyi seven el-Gaffâr Rabbimiz! Bizim geçmiş bütün günahlarımızı bağışla. Kullarını her türlü tehlikeden selamete çıkartan es-Selâm Rabbimiz! Kalan ömrümüzde de bizi kötülüklerden ve kötü şeylerden koru. Bizi razı ve hoşnut olacağın güzel amelleri işlemeye sevk et ve salih amellerde daim kıl. Bizi vaad ettiğin cennete ve cennet nimetlerine eriştir. Muhakkak ki sen, vaadinden dönmezsin.? (âmin).