Başkan Özhaseki son basın toplantısında soru üzerine haklı bir serzenişte bulundu.
CHP İl Başkanı Mustafa Ayan başkanlığındaki Karaözü’nden de bazı isimlerin yer aldığı bir heyet Başkan Özhaseki’yi ziyaret etmiş. Bu ziyarette nelerin konuşulduğunun sorulması üzerine Özhaseki, kendisine oy versin vermesin hizmette takındığı tavrı anlattıktan sonra sözü şehrimizdeki cadde ve sokak isimlerine getirdi.
-Arkadaşlar ben cadde ve sokaklarımızın bazı isimlerinden rahatsızım dedi. Size sormak istiyorum, Pozantı, Taha Carım, Yavuz Gökmen isimleri size neyi hatırlatıyor.
Taha Carım şehit edilen bir büyükelçimiz, Yavuz Gökmen meslektaşımızdı. Pozantı ise benim için Adana yolunda bir yer adıydı... Başka bir manası yok...
Özhaseki soruyu sordu,cevabı kendi verdi.:
-Evet Yavuz Gökmen bir gazeteci. Taha Carım, Pakistan Büyükelçisiyken şehit edildi. Bunlar ülkemizin önemli değerleri olabilir. Ama, biz bazı cadde ve sokak adlarını değiştirmek istiyoruz. Ben Kayseri ile ilgisi olmayan veya hiçbir anlam taşımayan isimlerin kaldırılmasını,bunların yerine bu şehre hizmet etmiş Niyazi Bahçecioğlu, Ali İhsan Alçı, Şevket Bahçecioğlu, Kazım Yedekçioğlu (Hüsamettin Çetinbulut’u da bu listeye eklemeliyiz) gibi şahsiyetlerin isimlerinin çeşitli caddelere verilmesi gerektiğini düşünüyorum...
Başkanın eleştirisine katılmamak mümkün değil.
Gerçekten bu şehirlerin değerlerinin adı cadde ve sokaklarında yaşatılmalıdır.
Birçok cadde ve sokağımızın adı “dam başında saksağan, gel bize bazı bazı” türünden konulmuş.
Ot-çöp,çiçek-ağaç isimleri vs... Mesela bizim işyerimiz Turgut Reis Mahallesi, İlgi Sokak Şehit İsmail Uygun Apartmanı”nda....
Haydi Turgut Reis’i anladık. ”İlgi” Sokak da neyin nesi. Kim ‘ilgi’leniyor bu sokakla. Ya da kimi ‘ilgi’lendiriyor bu sokak...
Sonra yapılmış da olsa bulunduğumuz binaya adını veren şehidimiz İsmail Uygun’un adını bu sokağa da versek ya.
Sonuçta Kayseri’nin şehidi...
“Şehit İsmail Uygun Sokak, İsmail Uygun Apartmanı...”
“Kardeşim icat çıkartma, ben bildim bileli Pozantı Caddesi diye bir yazışıyoruz. Bu caddenin adını Niyazi Bahçecioğlu caddesi yapacaksınız da ne olacak. Bu isimleri verecekseniz, yeni açılan cadde ve sokaklara verin!.” diyenleriniz olabilir.
Bu görüşü de saygı ile karşılarım. Ancak, haberleşme veya resmi tebligatlar artık eskisi gibi adrese gönderilmiyor.Teknoloji gelişti. Hem cadde ve sokak değişiklikleri ilgili birimlere bir yazı ile bildirilir. Bir-iki yıl içerisinde de Pozantı Caddesi’nin adı Niyazi Bahçecioğlu Caddesi olarak kabullenilir...
Vatandaş kendi arasında “Pozantı” da diyebilir önemli değil. Ama bir nesil gelir ve caddenin resmi adı neyse onu kullanır.
Bana “Nerelisiniz” dediklerinde genellikle “Yalaklıyım” diyorum “Yeşilkentliyim” demiyorum. Veya Üniversitenin karşısında, Hava İkmal’in devamındaki alanı tarif ederken “Erenköy Mahallesi” demiyorum, ”Çay Bağları” diyorum.
Uzatmaya gerek yok... Tarihi isimleri değiştirmemeliyiz. Eğer eski mahallelerimizden üçünü kaldırarak tek mahalleye dönüştürmüşsek, o yeni mahallede mutlaka eski mahallelerin adını yaşatacak cadde ismi olmalı. Hatta o caddenin başındaki bir levha ile o isim hakkında kısa bilgiler verilmeli.
Hangi caddeye, sokağa kimin adının verileceği tartışma yaratabilir. Önce meclisten bir komisyon kurulmalı ve tüm yeni isim önerileri alındıktan sonra numaratajdan da eski isimler çıkartılıp ciddi bir eleme yapılmalıdır...
Değerlerimize sahip çıkmalıyız. Biz bunları hatırlamazsak, yarın bizi de hatırlamazlar.
--------------------------------- --- ---- ------- --- --------
mış-muş-müş
00- Hafta sonu yapılacak Baro seçimlerinin sesi çok çıkmıyormuş.
00- Kayseri Adliyesi’nde bazı hakim ve savcılar HSYK’da kimin kime oy verdiğinin çetelesini tutuyormuş.
00- Kayseri’deki bazı bürokratlar AK Parti’den milletvekilliği adaylığı rüyasını erken görmeye başlamış.
01- Büyükşehir Meclisi’nin görüştüğü ‘stratejik plan’ Kayseri’nin geleceği açısından önemliymiş.
00- CHP’li vekil Kulkuloğlu Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yeniden köprü kurmuş.
00- CHP Kurultay Delegesi İbrahim Marzıoğlu Disiplin Kuruluna verilmiş.
BARO’NUN SEÇİMİ
Hafta sonu Kayseri Barosu’nda seçim var. Yeni başkan ve yönetim belirlenecek. Binin üzerinde avukat sandık başına gidecek. İki aday var: Fevzi Konaç ve Ali Köse. Daha önce ifade ettim; tekraren söyleyeyim iki ismi de severim. Kıymetli insanlar. Listelerini çok tanımıyorum. Benim açımdan önemli de değil. Önemli olan şu: Avukatların önüne sandığın konulmasına 5 gün kalmış. Bir gerginlik yok. Şehirdeki diğer meslek grupları arasında bir rahatsızlık yok. Güzel olan bu. Elbette avukatlar kendi aralarında iki adayı ve yönetimlerini tartışıyordur ve bundan doğal da bir şey olamaz ancak bu seçimin şehri topyekûn ilgilendiren bir yapıda takdim edilmemesi güzel. Hepimizin tanıdığı veya yakını bir avukat var. Her şirketin, kooperatifin bir hukuk müşaviri var. Yani aslında bu seçim bir anlamda herkesi de ilgilendirebilir ama doğru olan avukatların hür vicdanları ile tercihlerini ortaya koymasıdır. Fevzi Konaç ve Ali Köse’ye tekrar başarılar diliyorum.
