VELİ ALTINKAYA


BÜYÜKŞEHİR, KÜLTÜR-SANAT VE GENÇLER

BÜYÜKŞEHİR, KÜLTÜR-SANAT VE GENÇLER


Öncelikle  gençler arasındaki oran düşüklüğünü  (bu diğer yaş grupları ile kıyaslandığında düşük gibi gözüküyor) iki açıdan sorgulamak lazım.
Bunlardan birincisi gençlerin  aldığı hizmetleri yeterli görmemesi, diğeri ise yaşları ile alakalı.
Bugün için 25 yaşındaki genç 88’de, 18 yaşındaki genç ise 95’de dünyaya gelmiş demektir. Bunların, çevrelerinde ne olup bittiğini fark etme yaşları olsa olsa 12-15 gibidir...Yani nereden bakarsanız bakın bu gençler şehrin farkına 2005’li yıllarda ancak varıyorlar...
 Özhaseki ve arkadaşlarının göreve başladığı 1994’den önceki Kayseri’yi bilmiyorlar. Belkide muhayyelelerinde son 8-10 yılda fark edebildikleri bir kaç hizmet ancak var.. Dünle bugün mukayesesi yapamadıkları için olsa gerek belediye hizmetlerinden memnuniyet sorusuna % 60 oranında destek veriyorlar.
Gençlerin, yani bir ev geçindirme derdi olmayan çoğunlukla öğrenci ya da iş arayan bu gençlerin şehirden, şehir yöneticisinden beklentisi de farklı...
Öğrenci ise öncelikle süratli ve sağlıklı bir ulaşım istiyor. Sonra okul sonrasında ve ders dışında eğlenebileceği, vakit geçirebileceği cafeler, parklar ve sosyal-kültürel etkinlikler görmeyi arzuluyor vs.
 Elliyi devirmiş biri olarak bana sorarsanız  aslında şehirde bu etkinlikler  hiçte az değil... Ama belliki varolanlar gençleri kesmiyor... Daha fazlasını istiyorlar...
Başkan Özhaseki’nin de Andy-ar’ın sunumundan sonra ifade ettiği gibi, Anadolu Harikalar Diyarı’nın yazla birlikte faaliyete geçmesiyle çocuklar ve gençler yeni ve önemli bir merkeze daha kavuşacak. Hatta buranın sadece  çocuk ve gençlere değil her yaştan insana hitap edecek bir hizmet olacağını tahmin ediyorum.
 Gençlerin daha çok eğlence (müzik) tarafına ağırlıklı olarak ilgi gösterdiği kültür-sanat faaliyetleri açısından Büyükşehir Belediyesi bana göre hiç de az şey yapmıyor.
Kendim açısından ifade ediyim, özellikle kitap yayınları (Kayseri Ansiklopedisi’nin altını ayrıca çizmek gerek) takdire şayan.Yine geleneksel olarak düzenlenen tiyatro ve şiir etkinlikleri ulusal, hatta ulaslararası boyuta ulaştı. Çoğu zaman haftaiçi dahil olmak üzere, haftasonları Belediye Şehir Tiyatro Salonu’nu boş bulamazsınız. Ramazan etkinlikleri, kış döneminde Dağ’da düzenlenen çalışmalar vesselam...
Sanıyorum, üniversite gençliğini bu salonlara ve alanlara çekmek, etkinlikleri biraz  o çevreye yaymak gerek...
Haftasonu hizmete giren bin 300 kişilik konser salonu bu etkinlikleri daha da artıracaktır.Bir salonda olması gereken her türlü ünitenin bulunduğu bu yeni merkez  sadece kültür ve sanat etkinliklerine değil, siyasi toplantılara,ilgi görürse bilimsel konferans ve konrelerede muhtemelen ev sahipliği yapacaktır.
Yeni salon dolayısıyla Başkan Özhaseki ve kurmaylarını tebrik ediyorum... Bunca etkinliğe rağmen demekki  yapılanların bir bölümü hala gösterilememiş. Yeni modayla piar denilen olayı Büyükşehir’in daha da tabana yayması gerekiyor  sanırım.
BAYKAL’IN ZİYARETİ
Geçtiğimiz  çarşamba  Yusuf Yerli, “Can Ataklı’yı okudum. Baykal  yollara düşüyormuş. İlk toplantı da Kayseri’ymiş” dedi.
Öğleye doğru Ankara’dan CHP’li dostlarımı aradım. İkindi vakti Baykal’ın Yeni Ufuklar Derneği’nin davetlisi olarak 27 Martta bir konferans için Kayseri’ye geleceği haberini aldım. Ertesi gün köşemde konuyu yazacaktımki, iki gazetemizde haber yer almıştı...
Baykal’ın Kayseri ziyareti ve konuşmasını Kıçıldaroğlu’nun  Boydaklar’ın davetlisi olarak gerçekleştirdiği ziyaretle  özdeşleştirmek veya Can Ataklı’nın  ifade ettiği gibi “Baykal yeniden düğmeye basıyor” şeklinde yorumlamanın doğru olacağını sanmam. Elbette, Baykal, Kayseri’de bir nabız tutacaktır. Ama, bunun bir siyasi hamle ya da Kılıçdaroğlu ile Kayseri arasında var olan tartışma merkezli olacağını sanmam.
Baykal’ın Kayseri ziyareti Can Ataklı’ya nasıl intikal etti?.  Ankaradaki CHP’li dostlarımız Yeni Ufuklar Derneği’nin davetiyle o bilgiyi de aktarmıştı. Baykal döneminin genel sekreter yardımcısı Mehmet Sevigen Ataklı ile yemeğe gider. CHP konuşulurken söz Baykal’dan açılır. Sevigen telefonla Baykal’ı arar ve  Ataklı’ya verir. Ataklı da o yemek ve telefon görüşmesi üzerine malum yazıyı yazar. Baykalın Kayseri konferansında iki temel, konu üzerinde duracağını sanıyorum...

Mış… Miş… Muş…
00-Başkan Özhaseki CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun haksız suçlamalarını  yargıya taşıyacakmış.

00- Merhum Bahçecioğlu’ nun milletvekili adayı yapılmaması ve son kongrede kurultay delegesi seçilmemesini hatırlatmamız, bazı CHP’lilerin hoşuna gitmemiş.

00- MHP İl Başkanı, ERÜ öğrencileri ile çoşkulu  bir etkinlikte buluşmuş.

00- İçişleri Bakanlığı merkezli devam eden soruşturmalar sadece bazılarının değil beklenmedik çevrelerin de başına “iş” açacağa benziyormuş.

00-KTO Başkan Adayı Delikan afiş, bilboard ve gazete ilanları ile seçim kampanyası yürütüyormuş.

İNSAF
  CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu  başbakanlığa talip bir isme yakışmayacak tarzda ‘Algı’ oluşturmaya, Başkan Özhaseki’nin ifadesiyle ve mahkeme kararına göre de iftira ve yalanlarına” maalesef devam ediyor. Bir Sayın Genel Başkan hakkında bu cümleleri kullanırken utanıyorum. Bir  genel başkan halka doğruyu söylemeli. Büyükşehir’le ilgili iddia İncesu Belediyesi ile ilgili konu hariç yargıya iki kez intikal etti ve karar verdildi. Sayın Genel başkan bunları hala görmezden geliyor... Bunlar yargı tarafından ele alınmamış gibi yeni karinelerin olduğunu ileri sürüyor. Yazık... Pastırmacılar Sitesindeki bayrak eleştirisine gelince, Sayın İl Başkanı veya  Sayın milletvekili o parkı KTO’nun işlettiğini bilmiyor mu?.. CHP İl Teşkilatı orada iki toplantı yaptı. Milletvekili de katıldı. Yani orayı kimin işlettiğini bal gibi biliyor. Hepimiz halka doğru bilgi vermekle mükellefiz.